The Philosophy of Psychotherapy Science: Mainstream and Alternative Views

Rieken, Bernd; Gelo, Omar Carlo Gioacchino

doi:10.1007/978-3-7091-1382-0_4

Cited by 13 publications

(4 citation statements)

References 49 publications

Supporting

Mentioning

Contrasting

Unclassified

Order By: Relevance

“…Pluralism was put forward as a solution to the perceived limitations of relying solely on quantitative research approaches. These sources used the concept of plurality as a synonym for multiplicity and diversity, often within the conclusion section of an article or chapter, as something to be accepted and move towards (see, for example Rieken and Gelo, 2015 ). Over time, a pluralistic perspective began to move on from arguments about the legitimacy of qualitative and case study approaches to technical solutions to the challenge of combining different kinds of data.…”

Section: A Historical Perspective On the Influence Of Pluralism In Research In Counselling And Psychotherapy And Related Disciplinesmentioning

confidence: 99%

A Pluralistic Perspective on Research in Psychotherapy: Harnessing Passion, Difference and Dialogue to Promote Justice and Relevance

et al. 2021

View full text Add to dashboard Cite

The adoption of a pluralistic perspective on research design, processes of data collection and analysis and dissemination of findings, has the potential to enable psychotherapy research to make a more effective contribution to building a just society. A review of the key features of the concept of pluralism is followed by a historical analysis of the ways in which research in counselling, psychotherapy and related disciplines has moved in the direction of a pluralistic position around knowledge creation. Core principles of a pluralistic approach to research are identified and explored in the context of a critical case study of contemporary research into psychotherapy for depression, examples of pluralistically oriented research practices, and analysis of a pluralistic conceptualisation of the nature of evidence. Implications of a pluralistic perspective for research training and practice are discussed. Pluralistic inquiry that emphasises dialogue, collaboration, epistemic justice and the co-existence of multiple truths, creates opportunities for individuals, families and communities from a wide range of backgrounds to co-produce knowledge in ways that support their capacities for active citizenship and involvement in open democratic decision-making. To fulfil these possibilities, it is necessary for psychotherapy research to be oriented towards social goals that are sufficiently relevant to both researchers and co-participants to harness their passion and work together for a common good.

show abstract

Section: A Historical Perspective On the Influence Of Pluralism In Research In Counselling And Psychotherapy And Related Disciplinesmentioning

confidence: 99%

A Pluralistic Perspective on Research in Psychotherapy: Harnessing Passion, Difference and Dialogue to Promote Justice and Relevance

et al. 2021

View full text Add to dashboard Cite

show abstract

“…şeklinde sıralanabilir. Psikoterapiye dair sorular ele alınırken bu sorulara da nasıl cevaplar verildiği ya da hangi varsayımlarla hareket edildiği hususunda çeşitli ontolojik ve epistemolojik duruşlar ile uygulama açısından farklı yöntemsel yaklaşımlar bulunmaktadır (Rieken ve Gelo, 2015). Bu noktada, aynı zamanda psikoterapinin ne olduğu, neyi amaçladığı, neleri dışarıda bıraktığı gibi konularla ilgili kuramsal yaklaşımların psikoterapi araştırmalarının çerçevesini oluşturmadaki rolü göz ardı edilmemelidir (Emanuela ve Carmela, 2013).…”

Section: Psikoloji çAlışmaları -Studies In Psychologyunclassified

Psikoterapi Araştırmalarında Konuşma Çözümlemesi: Yöntemsel Bir Gözden Geçirme

Dilekler¹

2021

View full text Add to dashboard Cite

Konuşma çözümlemesi sosyal bilimler içinde gelişme göstermiş, temel olarak doğal konuşmaları inceleyen ve konuşmacıların etkileşimlerine dair belirli özellikleri açığa çıkaran bir nitel araştırma yöntemidir. Psikoterapi araştırmaları nicel ve nitel pek çok farklı araştırma yöntemini kullanarak psikoterapi süreci ve etkililiğini belirleyen özellikleri anlamayı hedeflemiştir. Psikoterapide uzmanlar ve danışanlar arasındaki etkileşime dair öğeler bu özelliklerden biri olarak görülmüş ve konuşma çözümlemesi de psikoterapi araştırmalarında kullanılan yöntemlerden biri haline gelmiştir. Ülkemizde konuşma çözümlemesi sosyoloji, eğitim bilimleri ve psikolojinin çeşitli alt alanlarında bir araştırma yöntemi olarak daha bilinir olmakla birlikte psikoterapi araştırmaları özelinde konuşma çözümlemesinin ne tür sorulara cevap verebileceği ile ilgili Türkçe kaynak eksikliği bulunmaktadır. Bu nedenle bu yazı konuşma çözümlemesinin psikoterapi araştırmalarında nasıl kullanıldığı ile ilgili temel kuramsal ve yöntemsel konuları ve alan yazındaki çalışmaları gözden geçirmeyi amaçlamaktadır. Konuşma çözümlemesini kullanarak psikoterapi etkileşimlerini inceleyen çalışmalar yorumsamacı psikoterapi araştırmaları geleneği içinde değerlendirilmektedir. Konuşma çözümlemesi temel varsayımları ve kendine özgü analiz yöntemleri ile terapist ve danışanların psikoterapi sürecini ortak bir şekilde nasıl inşa ettikleri ve süreçteki değişimlerin hangi konuşma araçları yoluyla hayata geçirildiğine dair çıkarımlar yapmaya imkan vermektedir. Psikoterapi araştırmaları alan yazınında konuşma çözümlemesi kullanılarak yapılan çalışmalar pek çok sorunun cevabını aramaktadır. Şimdiye kadar yapılan araştırmaların terapötik müdahaleler, terapi ilişkisine dair öğeler ve psikoterapinin etkilerini anlamak gibi üç temel çalışma alanı etrafında şekillendiği söylenebilir. Bu yazıda da alan yazındaki bulguların özetlenmesiyle çalışmaların psikoterapi pratiğine dair çıkarımlarına yer verilmekte ve son dönemde ön plana çıkan araştırma eğilimlerinden söz edilmektedir. Aynı zamanda Türkçe bir psikoterapi kesitinin örnek analizine de yer verilmektedir. Son olarak, psikoterapide konuşma analizinin, bireysel ve kültürel olarak uyarlanmış psikoterapi uygulamalarına kayda değer katkıları olduğu sonucuna varılmıştır. Psikoterapide sonuç araştırmaları ve karma yöntemli araştırma tasarımlarının da gelecekte öne çıkacağı düşünülmektedir.

show abstract

“…Es ist vor allem das Experiment, das eine besondere Stellung in den Erfahrungswissenschaften der Moderne einnimmt, denn es greift gezielt in die Natur ein (die folgenden Ausführungen basieren auf Rieken & Gelo, 2015). Der Mensch entwickelt ein aktives Verhältnis ihr gegenüber und geht davon aus, dass sich hinter der verwirrenden Vielfalt der Naturerscheinungen einfache, ewige Gesetzmässigkeiten verbergen.…”

Section: Mechanistisches Wissenschaftsverständnisunclassified

“…Daraus folgt, dass Wissenschaftler*innen -zumindest im Idealfall -Experimente durchführen sollten, die durch eine angemessene Kontrolle von Störvariablen zuverlässige Messungen in repräsentativen Stichproben sowie statistische Hypothesenüberprüfung ermöglichen, um einen bestimmten Effekt im Hinblick auf eine bestimmte Ursache zu erklären, wobei diese Erklärung objektiv und verallgemeinerbar ist. In der etablierten (quantitativen) PTW und in Übereinstimmung mit dem evidenzbasierten Ansatz (APA Presidential Task Force on Evidence-Based Practice, 2006) erfolgt dies mithilfe von RCT, die -wie bereits zuvor erwähnt -als Goldstandard für die Erstellung von Evidenz in Bezug auf Behandlungswirksamkeit gelten (Gelo et al, 2019;Rieken & Gelo, 2015).…”

Section: Mechanistisches Wissenschaftsverständnisunclassified

«Die Seele … ist ein weites Land»

Rieken¹,

Gelo²

2020

PTW

Self Cite

View full text Add to dashboard Cite

Die Sonderstellung der Psychotherapiewissenschaft als selbstständiger Disziplin im Spannungsfeld zwischen nomothetischem und idiografischem Wissenschaftsverständnis wird plausibel gemacht. Dazu werden zunächst das herkömmliche mechanistische Wissenschaftsverständnis und seine Berechtigung skizziert, das, fussend auf systematischer Beobachtung und Experiment, vornehmlich durch die Kausalbeziehung von Ursache und Wirkung charakterisiert ist und geprägt wird durch das Streben nach Realismus, Objektivismus, Naturalismus und Universalismus. Demgegenüber legt das idiografische Wissenschaftsverständnis den Fokus auf den Einzelfall und seine Besonderheit, fragt aber gleichzeitig auch nach der Möglichkeit der Verallgemeinerbarkeit. Es ist charakterisiert durch Relativismus, Subjektivismus/Transaktionalismus, Konstruktivismus, aber auch Perspektivismus, der, obgleich eine vermittelnde Position beziehend, im wissenschaftlichen Diskurs nur eine untergeordnete Rolle spielt. Neben der Wirkursache finden dabei Zielursache, Ganzheit und analogischer Rationalitätstypus Anwendung. Nomothetisches und idiografisches Wissenschaftsverständnis sehen die Autoren als gleichermassen legitim an und plädieren daher für einen dialogischen Pluralismus.

show abstract

The Philosophy of Psychotherapy Science: Mainstream and Alternative Views

Cited by 13 publications

References 49 publications

A Pluralistic Perspective on Research in Psychotherapy: Harnessing Passion, Difference and Dialogue to Promote Justice and Relevance

A Pluralistic Perspective on Research in Psychotherapy: Harnessing Passion, Difference and Dialogue to Promote Justice and Relevance

Psikoterapi Araştırmalarında Konuşma Çözümlemesi: Yöntemsel Bir Gözden Geçirme

«Die Seele … ist ein weites Land»

Contact Info

Product

Resources

About