Abstract:Stratejik iletişim literatüründe gündeme gelen yeni kavramsal ve kuramsal arayışların ve yaklaşımların konu edildiği bu çalışmada, alanın önde gelen uluslararası dergileri arasında kabul edilen Business and Professional Communication Quarterly, Corporate Communications:
“…İlk internet reklamında kullanılan banner reklam ile tasarımın sınırları zorlanmış, bu durum her geçen gün ortaya yeni bir reklam türünün ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır (Aktaş, 2010). İlk banner reklamların ortaya çıktığı 1994 yılından bu yana internet reklamcılığı sektörü olağanüstü bir büyüme yaşanmıştır (Robinson vd., 2007).…”
Teknolojinin büyük bir hızla gelişmesi ve son yaşanan pandemi dolayısıyla tüketiciler çevrimiçi daha fazla vakit geçirir hale gelmişlerdir. İnsan doğası gereği sosyal bir varlıkken onu daha yalnızlaştıran ve bireyselleştiren yeni bir dönemle karşılaşmıştır. Kendini bir gruba ait hissetme, birlikte olma gibi temel sosyal ihtiyaçları için sosyal medya bu noktada önemli bir çözüm olarak ortaya çıkmıştır. Sanal topluluklar sayesinde ortak noktaları olan ama gerçek dünyada birbirinden bağımsız, farklı ve uzakta insanlar bir araya gelebilmektedir. Tüketim konuları da bu ortak paydalar arasında sıklıkla yer almaktadır. Bu nedenle sanal dünyada bir arada hareket eden bu topluluklar pazarlamacılar için çok çeşitli açılardan önemli sayılmaktadırlar. Türk Dil Kurumu topluluk kavramını; ‘Nitelikleri bakımından bir bütün oluşturan kimselerin hepsi’ şeklinde tanımlamaktadır (TDK, 2023). Temelde niteliksel birlikteliği vurgulayan bu tanım çok genel bir çerçeve çizer. Topluluk kavramı ile kullanılan benzer kavramların sınırlarının çizilmesi kavram kargaşasını ortadan kaldırmak adına önemlidir. Klan, kabile, grup ve topluluk kavramları temel özellikleri itibariyle ortak anlamlar içerse de küçük ayrıntılar ile birbirinden ayrılan kavramlardır. Bu kavramların pazarlama bilimi perspektifinden ele alınması işletmelerin pazarlama politikalarında ve stratejilerinde daha etkin sonuçlar elde etmesine katkı sağlayacaktır.
“…İlk internet reklamında kullanılan banner reklam ile tasarımın sınırları zorlanmış, bu durum her geçen gün ortaya yeni bir reklam türünün ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır (Aktaş, 2010). İlk banner reklamların ortaya çıktığı 1994 yılından bu yana internet reklamcılığı sektörü olağanüstü bir büyüme yaşanmıştır (Robinson vd., 2007).…”
Teknolojinin büyük bir hızla gelişmesi ve son yaşanan pandemi dolayısıyla tüketiciler çevrimiçi daha fazla vakit geçirir hale gelmişlerdir. İnsan doğası gereği sosyal bir varlıkken onu daha yalnızlaştıran ve bireyselleştiren yeni bir dönemle karşılaşmıştır. Kendini bir gruba ait hissetme, birlikte olma gibi temel sosyal ihtiyaçları için sosyal medya bu noktada önemli bir çözüm olarak ortaya çıkmıştır. Sanal topluluklar sayesinde ortak noktaları olan ama gerçek dünyada birbirinden bağımsız, farklı ve uzakta insanlar bir araya gelebilmektedir. Tüketim konuları da bu ortak paydalar arasında sıklıkla yer almaktadır. Bu nedenle sanal dünyada bir arada hareket eden bu topluluklar pazarlamacılar için çok çeşitli açılardan önemli sayılmaktadırlar. Türk Dil Kurumu topluluk kavramını; ‘Nitelikleri bakımından bir bütün oluşturan kimselerin hepsi’ şeklinde tanımlamaktadır (TDK, 2023). Temelde niteliksel birlikteliği vurgulayan bu tanım çok genel bir çerçeve çizer. Topluluk kavramı ile kullanılan benzer kavramların sınırlarının çizilmesi kavram kargaşasını ortadan kaldırmak adına önemlidir. Klan, kabile, grup ve topluluk kavramları temel özellikleri itibariyle ortak anlamlar içerse de küçük ayrıntılar ile birbirinden ayrılan kavramlardır. Bu kavramların pazarlama bilimi perspektifinden ele alınması işletmelerin pazarlama politikalarında ve stratejilerinde daha etkin sonuçlar elde etmesine katkı sağlayacaktır.
“…Zira günümüzde, kurumların yukarıdan aşağıya doğru tasarladığı ve önceden planladığı stratejilerinden bahsetmek yerine, ortak çalışmaya ve iş birliğine dayalı stratejilerinden söz etmek mümkün hale gelmiştir (Gulbrandsen ve Just, 2016). Son dönem yapılan araştırmalar, stratejik iletişim alanındaki bu dönüşümün dijitalleşmeyle mümkün olduğunu ortaya koymuştur (Aktaş, 2021). Dijitalleşme sayesinde, kurumların, iletişim pratiklerini kontrol edebildiğine ve merkezden yönetebildiğine dair anlayış geçerliliğini yitirmiş, dijital imkânlarla desteklenen stratejik iletişim merkezsizleşmiştir (Knebel ve Seele, 2019).…”
Section: Halkla İlişkiler Ve Kamulardaki Dönüşümunclassified
Halkla ilişkilerdeki “sosyo-kültürel dönüşüm” halkla ilişkilere egemen olan işlevsel ve yönetsel yaklaşımdan teorik ve metodolojik değişime işaret etmektedir. Sosyo-kültürel dönüşüm perspektifi, halkla ilişkilerin toplumsal bir pratik olduğunu öne sürer ve halkla ilişkilerin anlamların üretildiği “etkileşim mevkii” olarak kavramsallaştırılmasını önerir. Halkla ilişkilere yönelik sosyo-kültürel yaklaşımdan yararlanan bu çalışma halkla ilişkilerin geçirdiği dönüşümü kamuların halkla ilişkiler kampanyalarına katılımı bağlamında incelemeyi hedeflemektedir. Bu çerçevede, çalışmada Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun 2017’de kadınların katılımıyla gerçekleştirdiği #KıyafetimeKarışma kampanyası, halkla ilişkilerin geçirdiği dönüşümü örneklendiren bir kampanya olarak vaka incelemesi yöntemiyle incelenmiştir. Kampanyaya ilişkin toplanan verilerin analizi için Linda Hon’un “Halkla İlişkiler ve Dijital Toplumsal Savunuculuk Modeli” başlıklı modeli takip edilmiştir. Çalışma, egemen halkla ilişkiler literatüründeki kamu kavramsallaştırmasının dönüşüme uğradığını ve kamuların kampanyalarda üretilen “anlamın ortak yaratıcıları” olarak tanımlanabileceğini ortaya koymuştur. Bu çerçevede çalışma, kamuların katılımları aracılığıyla gerçekleştirilen halkla ilişkiler kampanyalarının erkek şiddeti gibi toplumsal meseleler hakkında söylemlerin üretildiği, kadın dayanışmasının geliştirildiği ve sürdürülebilir platformların oluşturulduğu “etkileşim mevkileri” oluşturma potansiyeli olduğunu ileri sürmektedir.
tratejik iletişim, günümüzde her kurum ve kuruluş için hedef kitlelerle iletişime geçmek ve onlarla stratejik düzeyde ilişki kurmak için önemli bir enstrümandır. Kamu kurumlarının da iletişimi bir amaç olarak benimseyip paydaşlarıyla stratejik ilişki kurmak için kullanması gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığına bağlı Bakanlıkların stratejik planlarında iletişimin bir amaç, hedef veya strateji olarak nasıl ele alındığını tespit etmek ve iletişimin önemini ortaya koymaktır. Araştırmada içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Bu doğrultuda, Bakanlıkların stratejik planları resmi örün sayfaları aracılığıyla toplanmıştır. Toplanan iletişim planları Microsoft Office Excel yardımıyla kategori haline getirilmiştir. Her bir bakanlığın stratejik amacı, hedefi ve hedef doğrultusunda belirlediği stratejileri kategorilere ayrılarak tanımlanmıştır. Tanımlanan amaç ve hedefler, iletişim çerçevesinde incelenmiştir. Elde edilen bulgularda, bakanlıkların stratejik planlarında iletişime amaç, hedef ve stratejiler düzeyinde yer verdiği; fakat sadece 4 bakanlığın iletişimi amaç düzeyinde belirlediği tespit edilmiştir. Bakanlıkların iletişimi çoğunlukla teknik düzeyde bir araç olarak tercih ettiği ortaya çıkmıştır. Elde edilen bulgulara bakıldığında, bir bakanlığın stratejik planına ulaşılamamış, bir bakanlık da iletişime hiç yer vermemiştir. Her bir bakanlığın iletişimi stratejik düzeyde benimsemesi gerektiği, stratejik planlarına amaç ve hedef düzeyinde dahil etmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.