Search citation statements
Paper Sections
Citation Types
Year Published
Publication Types
Relationship
Authors
Journals
ÖZ: Partner ilişkilerinde fiziksel ve psikolojik saldırganlığa başvurma oranları ortalama olarak %30-40 ile %70-80 arasında değişmektedir. Fiziksel ve psikolojik saldırganlığa yönelik tutumlar, partner şiddetini önleyici ve iyileştirici türdeki programlarda üzerinde en çok durulan değişkenlerdir. Bu araştırma üniversite öğrencilerinin partner ilişkilerindeki şiddet algılarını ve şiddete yönelik tutumlarının bazı demografik değişkenlere göre incelemeyi esas almıştır. Bu amaçla yaşları 18 ile 24 arasında değişen 64 üniversite öğrencisine "Yakın İlişkilerde Şiddete Yönelik Tutum Ölçeği-Gözden Geçirilmiş Formu" uygulanmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin partner ilişkilerindeki şiddete yönelik kabul görmeyen bir tutuma sahip olduğu görülmüştür. Ölçeğin şiddet, kontrol ve istismar alt başlıkları incelendiğinde; fiziksel şiddetin en kabul edilemez davranış olduğu; psikolojik şiddete ilişkin tutumun (kontrol) orta sınırda, istismarın düşük-orta sınırda olduğu görülmüştür. Cinsiyet, yaş, gelir durumu, anne ile ilişki, baba ile ilişki, ebeveynlerin birbiriyle ilişki durumuna göre partner ilişkilerindeki şiddet algıları ve şiddete yönelik tutumların anlamlı farklılaşma göstermediği tespit edilmiştir. Araştırmanın bundan sonraki partner şiddeti alanında yapılacak çalışmalara kaynak niteliğinde olması hedeflenmektedir.Anahtar Kelimeler: Yakın ilişki, şiddet, yetişkin, eş, partner, flört. ABSTRACT:The average rates of physical and psychological aggression in partner relationships vary between 30-40% and 70-80%. Attitudes towards physical and psychological aggression are the most emphasized variables in programs that prevent and improve partner violence. This research is based on the analysis of university students' perceptions of violence and their attitudes towards violence according to some demographic variables. For this purpose, 64 university students whose ages ranged from 18 to 24 were subjected to the Intimate Partner Violence Attitude Scale. As a result of the research, it was seen that students have an unacceptable attitude towards violence in partner relations. When the subtitles of violence, control and abuse of the scale were examined; that physical violence is the most unacceptable behavior; psychological violence attitude (control) was found to be in the middle level and abuse was in the low-medium level. Gender, age, income, relationship with the mother, relationship with the father, the perception of violence in the partner relationships and attitudes towards violence did not differ significantly according to the relationship status of the parents. The research is aimed to be a source for future studies on partner violence.
ÖZ: Partner ilişkilerinde fiziksel ve psikolojik saldırganlığa başvurma oranları ortalama olarak %30-40 ile %70-80 arasında değişmektedir. Fiziksel ve psikolojik saldırganlığa yönelik tutumlar, partner şiddetini önleyici ve iyileştirici türdeki programlarda üzerinde en çok durulan değişkenlerdir. Bu araştırma üniversite öğrencilerinin partner ilişkilerindeki şiddet algılarını ve şiddete yönelik tutumlarının bazı demografik değişkenlere göre incelemeyi esas almıştır. Bu amaçla yaşları 18 ile 24 arasında değişen 64 üniversite öğrencisine "Yakın İlişkilerde Şiddete Yönelik Tutum Ölçeği-Gözden Geçirilmiş Formu" uygulanmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin partner ilişkilerindeki şiddete yönelik kabul görmeyen bir tutuma sahip olduğu görülmüştür. Ölçeğin şiddet, kontrol ve istismar alt başlıkları incelendiğinde; fiziksel şiddetin en kabul edilemez davranış olduğu; psikolojik şiddete ilişkin tutumun (kontrol) orta sınırda, istismarın düşük-orta sınırda olduğu görülmüştür. Cinsiyet, yaş, gelir durumu, anne ile ilişki, baba ile ilişki, ebeveynlerin birbiriyle ilişki durumuna göre partner ilişkilerindeki şiddet algıları ve şiddete yönelik tutumların anlamlı farklılaşma göstermediği tespit edilmiştir. Araştırmanın bundan sonraki partner şiddeti alanında yapılacak çalışmalara kaynak niteliğinde olması hedeflenmektedir.Anahtar Kelimeler: Yakın ilişki, şiddet, yetişkin, eş, partner, flört. ABSTRACT:The average rates of physical and psychological aggression in partner relationships vary between 30-40% and 70-80%. Attitudes towards physical and psychological aggression are the most emphasized variables in programs that prevent and improve partner violence. This research is based on the analysis of university students' perceptions of violence and their attitudes towards violence according to some demographic variables. For this purpose, 64 university students whose ages ranged from 18 to 24 were subjected to the Intimate Partner Violence Attitude Scale. As a result of the research, it was seen that students have an unacceptable attitude towards violence in partner relations. When the subtitles of violence, control and abuse of the scale were examined; that physical violence is the most unacceptable behavior; psychological violence attitude (control) was found to be in the middle level and abuse was in the low-medium level. Gender, age, income, relationship with the mother, relationship with the father, the perception of violence in the partner relationships and attitudes towards violence did not differ significantly according to the relationship status of the parents. The research is aimed to be a source for future studies on partner violence.
Batı ülkelerinde kullanılan "peri masalı" (fairy tale) ifadesi aslında bu türdeki hikâyelerinin tümünü adlandırmak için kullanılmamıştır. Peri masalı sözcüğünü ilk kez Madame Catherine-Anne d"Aulnoy, 1697 yılında yayınladığı, üst sınıftan kişiler için hazırladığı 4 ciltlik "Les contes de fees" (The Tales of the Fairies) "periler hakkında masallar" kitabında kullanmıştır. İngilizce"ye "fairy tales" peri masalları olarak çevrilmesi ile birlikte kullanımı yaygınlaşmıştır. Peri masalları kökenini halk masallarından (folk tales) alan ayrı bir türdür. 15.yy"da yazılı basının icadı ve okuryazarlığın artışıyla masal anlatımının sözlü geleneği muazzam bir köklü değişikliğe uğramıştır. Yetenekli yazarlar tarafından ele alınarak değiştirilen halk masallarından peri masalları olarak adlandırılan ayrı bir tür doğmuştur. Bu masallar aristokrat yetişkinlere bir misyon duygusu kazandırmak için salonlarda anlatılmaya başlanmıştır. Her ne kadar günümüzde peri masalı denilince akla çocuklar gelse de tarihe bakıldığında bu masallar çocuklar için değil yetişkinler için yazılmıştır. Peri masalları, daha sonraları içeriklerinin çocuklara uygun hale getirilmesiyle çocuklarla tanıştırılmıştır. Avrupa"da edebî masalların doğuşu üzerinde çalışma yapan neredeyse bütün eleştirmenler, eğitimli yazarların bilinçli olarak halk masalları üzerinde değişiklik yaptığını, çocukların ve yetişkinlerin günün sosyal kodlarına göre medenileşmesi adına masalı âdetler, değerler ve tavırlar üzerine bir edebi türe çevirdikleri konusunda hemfikirlerdir. Bu çalışmada "peri masalları" türünün ortaya çıkışı, bu adlandırmanın yaygın kullanıma ne şekilde ulaştığı, kökenini aldığı halk masallarının doğuşu, yayılması ile birlikte peri masalları türüne oluşturduğu zemine dair bir literatür incelemesinin yapılması hedeflenmektedir.
ÖZ Mentalizasyon, "kişinin kendisindeki ve başkalarındaki inançlar, niyetler, duygular, motivasyonlar gibi duygusal ve düşünsel süreçleri kavrayabilme, bunları birbiriyle ilişkilendirebilme ve buna göre davranabilme becerisi" olarak tanımlanır. Mentalizasyon kavramının önemi; son yıllarda saldırganlıkşiddet çalışmaları, duygudurum düzenlemesi, kişilik bozuklukları (özellikle borderline kişilik bozukluğu), müdahale ve terapi programlarının oluşturulması konularında yapılan çalışmalarda vurgulanmaktadır. Ebeveyn çocuk ilişkilerinde kullanılan masallar, hayal dünyasına etkisiyle mentalizasyon için mükemmel bir başlangıç noktası kabul edilmektedir. Bu noktadan hareketle masallardaki mentalizasyon katkı düzeylerinin araştırılması için doğu ve batı kültüründen on beşer masal incelemeye alınmıştır. Günümüzde teknolojik gelişmeler ile değişen sosyo-kültürel yaşam, masal kitaplarının da yerini çizgi filmlere bırakmasına neden olmuştur. Çocukların masalları animasyon filmleri izleyerek öğrenmeleri nedeniyle çalışmaya masalların postmodern formu olarak görülen animasyon filmler de dâhil edilmiştir. Dünya genelinde en çok izlenen ilk on beş animasyon film seçilerek üçüncü grubu oluşturmuştur. Masal ve animasyon film metinlerdeki zihin durumu sözcükleri CS-MST kodlama sisteminde belirtilen kategoriler altında kodlanarak sayısallaştırılmış, sonuçlar üç grup açısından karşılaştırılmıştır. Sonuç olarak masalların animasyon filmlere göre daha yüksek mentalizasyon katkısı sağladığı, mentalizasyon kapasitesinin geliştirilmesinde kullanılacak kıymetli araçlar olduğu görülmüştür.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.