Abbasiler gibi devletlerin hâkimiyeti altına giren Akka, XI. yüzyıla kadar idarî, sosyal ve iktisadî yönden farklılıklar göstermiştir. X. yüzyılın sonundan itibaren Fâtımiler dönemiyle birlikte ilk kez Şiî Müslüman bir devletin hâkimiyeti altına giren şehir, 1074 yılında Selçukluların hâkimiyetine girmiş ve Haçlı Seferleriyle birlikte iki asır boyunca Haçlıların hâkimiyeti altında kalmıştır. Akka, Kudüs'ün Selahaddin Eyyûbi tarafından fethedilmesiyle birlikte Kudüs Krallığı'nın başkenti olmuş ve Memlûk Devleti'nin bölge topraklarını 1291'de fethetmesine kadar bu özelliğini sürdürmüştür. İslam fetihlerinden önce Yahudi ve Hristiyanların, İslam fetihleriyle birlikte Müslümanların bölge topraklarına gelmesi, şehrin etnik ve sosyal yönden değişiklik göstermesine katkıda bulunmuştur. Nitekim İslamiyetin ilk yayılma sahalarından biri, bölge toprakları olduğundan ve üç semavi dinin kutsal şehri Kudüs'e yakın olmasından dolayı Akka, dini bakımdan da önemini sürekli korumuştur. Ekonomik bakımdan ise şehir, Orta Doğu gibi yüzyıllar boyunca stratejik bakımdan önemli bir coğrafyada bulunması ve sahil şeridinde yer alması nedeniyle şehirde deniz yoluyla yapılan ticari faaliyetlerin yapılması mümkün olmuştur. Neticede bu çalışmada XI. ve XII. yüzyıllarda Akka'nın idari bakımdan kimler tarafından yönetildiği, sosyal bakımdan şehrin sahip olduğu özellikler ve yapılan ekonomik faaliyetler anlatılmaya çalışılmıştır.