Yaşam kalitesi, günümüzde tüm toplumların ulaşmak istediği evrensel bir hedef haline gelmiştir. Çok boyutlu ve multidisipliner bir kavram olan yaşam kalitesi, birden çok disiplinin ortak tartışma konusu haline gelmiş olması nedeniyle farklı tanım ve göstergeler ile ele alınarak değerlendirilmektedir. Bununla birlikte araştırmacılar, yaşam kalitesinin iki boyutu olduğu konusunda ortak bir fikir birliğinde bulunmaktadır. Bunlardan ilki, bireyin yaşadığı hayattan duyduğu tatmin ve memnuniyet düzeyini belirleyen öznel göstergeler; ikincisi ise bireyin öznel algısını şekillendiren nesnel göstergelerdir. Zaman içerisinde yaşanan toplumsal ve sosyal değişimler ile tartışma konusu olduğu disiplinin değerlendirme sistemine göre, yaşam kalitesi, yaşamın farklı boyutlarıyla değerlendirilmektedir. Kent planlama alanında da farklı biçimlerde kavramsallaştırılan yaşam kalitesi, çevre ve kent kalitesinin etkileşimine odaklanarak daha özel bir alan olan kentsel yaşam kalitesi kavramını ortaya çıkarmaktadır. Özellikle Sanayi Devriminin bir sonucu olarak oluşan hızlı kentleşme, kontrol edilemez nüfus artışları ve buna bağlı olarak oluşan altyapı alanlarının ve kamusal alanlarının yetersiz kalması, konut sorunu, sosyal ve kültürel farklılıklarının yarattığı kentlileşme problemleri, doğal kaynakların yetersiz kalması gibi hem mekânsal hem de toplumsal iyileşmenin gerekliliği karşısında, yaşam kalitesi, sorunların tespit edilmesi için bir yöntem ve ulaşılmak istenen bir hedef olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmada yaşam kalitesinin farklı disiplinlerdeki ele alınış biçimi ile ölçümünde kullanılan göstergeler ele alınmakta ve kent planlama disiplini içindeki ele alış şekilleri ile bağlantı kurulmaya çalışılmaktadır.