Kentsel Açık Mekanlarda Kadınlar: Cinsiyet Rollerinin Kamusal Alanlarda Gözlemlenmesi

Mumcu, Sema; Yılmaz, Serap; Yazıcı, Tuğçe

doi:10.26835/my.264354

Cited by 4 publications

(2 citation statements)

References 15 publications

Supporting

Mentioning

Contrasting

Order By: Relevance

“…These studies about gendered safety in public places identify only either how women use selected public places (e.g. Tiftik and İlker, 2015; Mumcu et al. , 2016) or which physical attributes of parks (e.g.…”

Section: Introductionmentioning

confidence: 99%

See 1 more Smart Citation

Gendered sense of safety and coping strategies in public places: a study in Atatürk Meydanı of Izmir

Şenol

2022

ARCH

View full text Add to dashboard Cite

PurposeA threatened sense of safety in public spaces is a problem for liveable communities. For better public policies, this study investigates multi-dimensional and multi-scalar aspects of gendered perceived safety and strategies by women and men in daily public spaces.Design/methodology/approachA face-to-face survey with 40 men and 50 women in a public space (Izmir, Turkey) is deployed. Descriptive statistics and regression analysis compare participants' perceptions of and strategies for safety across the city, neighbourhood and the study site.FindingsTheir experienced-based familiarities in public places increase women's perceived safety. As safety strategies, different place-based and gendered-preconditions appear for women and men going “outside” especially “alone” (i.e. unaccompanied). Reaffirming female vulnerability in public places, gendered preconditions include individuals' attributes. Of place-based preconditions, crowd and police are significant mechanisms for safety but emphasized differently by women and men. Housewives' female companionship in the study site develops a class- and gender-based claim for a safe place away from their underserved neighbourhood.Practical implicationsGendered- and place preconditions for women's safety can inform design policies about surveillance and permeability of public spaces. Lack of data about class-based differences about perceived safety is a limitation.Originality/valueAmong a few, it takes perceived safety as performative acts with learned strategies across (rather than momentary perceptions in) socio-spatial spaces and provides a research framework that considers such acts with individual and spatial dimensions across multiple socio-spatial scales.

show abstract

Section: Introductionmentioning

confidence: 99%

“…These studies about gendered safety in public places identify only either how women use selected public places (e.g. Tiftik and _ Ilker, 2015;Mumcu et al, 2016) or which physical attributes of parks (e.g. M€ uderriso glu and Demir, 2004;T€ urkseven and Zengel, 2017) contribute to the perceived safety of users.…”

Section: Introductionmentioning

confidence: 99%

Gendered sense of safety and coping strategies in public places: a study in Atatürk Meydanı of Izmir

Şenol

2022

ARCH

View full text Add to dashboard Cite

show abstract

Kesi̇şi̇mselli̇k Yaklaşimindan Hareketle Kentsel Mekâna İli̇şki̇n Baski Di̇nami̇kleri̇ni̇ Düşünmek: Türki̇ye’de Kadinlarin Kent Deneyi̇mleri̇ Üzeri̇ne Bi̇r İnceleme

GARİPOĞLU

KARAKOÇ

SEZER-ŞANLI

2023

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi

View full text Add to dashboard Cite

Feminist siyaset kendi içinde sürekli bir devinim halinde olup, farklı dönemlerde önemli argüman değişikliklerine gitmiştir. Birinci dalga feminizm hak ve eşitlik taleplerini ön plana çıkarırken, ikinci dalga feminizm uzun yıllar süren özel/kamusal alan ayrımına son verilmesi gerektiğini dile getirmiştir. Üçüncü dalga feminizm ise kadınların tek bir şekilde tahakküm altına alınmadığını, farklı tahakküm biçimlerine maruz kaldığını ileri sürerek bu söylemini kesişimsellik kavramı ekseninde tartışmıştır. Çalışmada, ikinci dalga feminizmin özel-kamusal alan dikotomisine karşın ortaya koyduğu özel olan politiktir diskurunun kentsel kamusal alanlar üzerinde bulduğu karşılık, üçüncü dalga feminizmin ortaya koyduğu kesişimsellik kavramı bağlamında değerlendirilerek ele alınmıştır. Kadınların kentsel kamusal alana deneyimlerine yönelik hala birçok engelin bulunduğu, bununla birlikte farklı tahakküm ve ayrımcılıkların kesişimindeki kadınların bu engeller ve sınırlamalara daha fazla maruz kaldığı çalışmanın temel savını oluşturmaktadır. Bu bağlamda çalışmada kesişimsellik ve özel/kamusal alan dikotomisine yönelik yürütülen teorik tartışmaların ardından, Türkiye’de sınıfsal aidiyet, etnisite, inanç gibi nedenlerle tahakkümleri ve dışlanmışlıkları birçok alanda kesişen kadınların kentsel kamusal alana dâhil edilememe biçimleri somut örnekler üzerinden tartışılarak sunulmuştur.

show abstract

Kapsayici Planlama Perspekti̇fi̇nde “Herkes İçi̇n Kent”: Isparta Kenti̇ Örneği̇

KARACA

Gökce

2022

Sosyal Araştırmalar Ve Yönetim Dergisi

View full text Add to dashboard Cite

Mevcut Modernist kent planlama anlayışıyla biçimlenen kentlerde, dezavantajlı olarak nitelendirilen gruplar (örneğin çocuklar, gençler, yaşlılar, kadınlar, engelliler, Romanlar, göçmenler/mülteciler) yeterince temsil edilememektedir. Makalede "Herkese İçin Kent"; "kapsayıcı planlama" anlayışıyla biçimlenen, insan odaklı, insanları ayrıştırmayan, tüm kullanıcı gruplarının kentli haklarına sahip olduğu, katılımı ve "kullanım değerini" esas alan bir kent olarak değerlendirilmektedir. Mevcut kentlerin özellikle de kamusal mekânların tüm kullanıcı gruplarını ne düzeyde kapsayıcı olduğu irdelenmelidir. Bu bağlamda, fiziki planlama disiplinlerinde yapılmış bilimsel çalışmalar, ilgili kurumlardan elde edilen bilgiler, Isparta kentinde yaşayan her özne grubundan 15 ila 35 kişi ile yapılan "kısa soru-cevap" (short answer) şeklinde ikili görüşmeler ve yapılan kişisel gözlemler sonucu elde edilen bulgular doğrultusunda, her bir grubun Isparta kentindeki açık ve kapalı kamusal alan kullanımları mekânsal olarak haritalara aktarılarak analiz edilmiştir. Ağırlıklı kullanım alanlarının, mahalle ölçeğinde bulunan parklar, çocuk bahçeleri, ibadet alanları, aile sağlık merkezleri, pazar alanları olmakla birlikte, kent merkezinin de özne gruplarının birçoğu tarafından yoğun olarak kullanıldığı, bazı grupların (kadın, Roman ve göçmen/mülteci) kentte "görünürlük" kriteri açısından daha az görünür olduğu, engelli bireylerin bazı kamusal alanlara "erişebilirlik" açısından sorun yaşadığı vb. bulgular tespit edilmiştir. Sonuçta, yapılan analizler ve mevcut bilimsel çalışmalar değerlendirilerek "sokak", "mahalle" ve "kent bütünü" ölçeklerinde "Herkes İçin Kent" üzerine öneriler geliştirilmiştir.

show abstract

Kentsel Açık Mekanlarda Kadınlar: Cinsiyet Rollerinin Kamusal Alanlarda Gözlemlenmesi

Abstract: Türkiy konus sosya alırke çekilm kısıtla meka çözüm önem etkiler Bu ça koyma Bu ne kadın Araştı çalışm hisset alana Anah W ABST Increa major mostly to con acces only t reaso wome is imp This s appro differe reflect In this which free a select Key W

Cited by 4 publications

References 15 publications

Gendered sense of safety and coping strategies in public places: a study in Atatürk Meydanı of Izmir

Gendered sense of safety and coping strategies in public places: a study in Atatürk Meydanı of Izmir

Kesi̇şi̇mselli̇k Yaklaşimindan Hareketle Kentsel Mekâna İli̇şki̇n Baski Di̇nami̇kleri̇ni̇ Düşünmek: Türki̇ye’de Kadinlarin Kent Deneyi̇mleri̇ Üzeri̇ne Bi̇r İnceleme

Kapsayici Planlama Perspekti̇fi̇nde “Herkes İçi̇n Kent”: Isparta Kenti̇ Örneği̇

Contact Info

Product

Resources

About