Amaç: Çalışma kapsamında, klinik örneklerden izole edilen Staphylococcus aureus izolatlarında makrolid-linkozamid-streptogramin B (MLS B ) direnç fenotiplerinin ve prevalansının saptanması ve bu izolatlara karşı mupirosin ve fusidik asit etkinliğinin belirlenmesi amaçlandı. Yöntemler: Çalışma, Ocak 2020-Aralık 2021 tarihleri arasında klinik örneklerden izole edilen S. aureus izolatları ile retrospektif olarak gerçekleştirildi. İzolatlar VITEK MS (bioMérieux, Fransa) mikrobiyal tanımlama sistemi ile tanımlandı; antibiyotik duyarlılıkları VITEK 2 (bioMérieux, Fransa) ile çalışıldı. Antibiyotik duyarlılık testlerinde eritromisine dirençli ve klindamisine duyarlı izolatlar için MLSB direnç fenotipleri, eritromisin (15 μg) ve klindamisin (2 μg) kullanılarak disk yaklaştırma yöntemiyle çalışıldı. Fusidik asit için minimum inhibisyon konsantrasyonu (MİK) ≤1 mg/lt ise duyarlı ve >1 mg/lt ise dirençli kabul edildi. Avrupa Antimikrobiyal Duyarlılık Testi Komitesi (EUCAST) 2020 kriterleri doğrultusunda, mupirosin için MİK ≤1 mg/lt ise duyarlı, 2-256 mg/lt aralığında ise düşük düzeyde dirençli ve >256 mg/lt ise yüksek düzeyde dirençli olarak belirlendi. Bulgular: S. aureus izolatlarının %8.9'u indüklenebilir (iMLSB), %4.6'sı kromozomal (cMLSB), %12.8'inde MS tipi ve %0.8'inde L tipi direnç saptandı. İzolatların %72.92'si eritromise ve klindamise duyarlı idi. Toplam 250 S. aureus izolatının %7.2'sinde mupirosin direnci görülmüş olup metisiline dirençli S. aureus (MRSA) izolatlarının oranı %14.3 ve metisiline duyarlı S. aureus (MSSA) izolatların oranı ise %2.1 idi. Fusidik asit direnci, çalışılan 711 S. aureus izolatının %10.7'sinde görülürken, MRSA izolatların oranı %20.1 ve MSSA izolatların oranı %5.5 olarak saptandı. Sonuç: Metisiline dirençli S. aureus izolatlarında, eritromisin direnci saptandığında, basit ve kolay bir yöntem olan D-test ile makrolid direnç fenotiplerinin belirlenmesi, klindamisin direncinin araştırılması ve antibiyotiklerin seçimi açısından önemlidir. Çalışmamızda, S. aureus izolatlarındaki mupirosin direnci MRSA izolatlarında MSSA izolatlarına göre daha yüksek saptanırken, fusidik asit direnci hem MRSA ve MSSA izolatlarında hem de eritromisin ve klindamisine duyarlı izolatlarda görüldü. Fusidik asidin sıklıkla kullanıldığı infeksiyonlarda antibiyotik duyarlılıklarının yakından izlenmesi ve duyarlılık sonuçlarına göre gerekiyorsa başka ajanların kullanılmasının gerekliliği unutulmamalıdır.