Söylenişleri birbirine yakın seslerden oluşan sözcüklerin, anlamlı olup olmadığına bakılmaksızın yaratılan yanıltmacalar, zor cümle kalıplarını telaffuz etmeyi kapsayan bir oyun çeşidi olarak değerlendirilebilir. Öğrenenlerin dil becerilerinin gelişmesinin, çeviri becerilerinin gelişmesine de katkı sağlayacağından yanıltmacalar, yabancı dil öğretiminde öğretim materyali olarak kullanılabilir. Nimonik öğrenme tekniği ile yanıltmacalar arasındaki ilişkiye değinilmiştir. Yanıltmacaların çevirisinde kaynak kültürde yer alan yanıltmacanın erek kültürde de aynı etkiyi yaratması beklenir. Lisans düzeyinde çeviri eğitimi alan birinci sınıf öğrencilerinin zorunlu olarak aldığı çeviri edincinin gelişmesini hedefleyen Çeviriye Giriş dersinde yanıltmacaların çevirisi, öğretici bir çeviri uygulaması ile örneklendirilmiş ve çeviribilim alanının ilerlemesine katkı sağlayabilecek somut öneriler ortaya konmaya çalışılmıştır. Yanıltmacaların tercih edilme sebebi, öğrenenlerin problem çözme ve çözüm bulma becerilerini geliştirmektir. Yanıltmaca çevirileri makul çözüm arayışı ilkesini barındıran Jiri Levý’nin oyun kuramı temelinde eleştirel bir yaklaşımla değerlendirilmiştir. Bu yönde bir değerlendirme ile çeviribilimin uygulama alanının da gelişmesine katkıda bulunmak amaçlanmıştır. Çeviri eğitimine yanıltmacaların dahil edildiği çeviri uygulamasıyla öğrencilere sorumluluk yüklenmiş ve çeviri sürecinde çözüm arayışına girmeleri sağlanmıştır. Yaratıcı çeviriler üretebilme bilincinin geliştirilmesi araştırmanın öncül hedefleri arasında yer almıştır. Zor olarak nitelendirilen yanıltmaca çevirileri karşısında çevirmen adaylarından beklenen, araştırma sürecini sorunsuz aşıp hedefe yönelik çözüm odaklı yaratıcı stratejiler geliştirmeleri olmuştur. Yanıltmacalar çevrilmezlik bağlamında da irdelenmiştir. Böylelikle çeviri eğitiminde bu yönde zor kabul edilen metinlerin bilinçli olarak tercih edilmesiyle öğrenenlerin ilgili alanda bilinç geliştirebilmelerine imkân tanıyan öncül bir çalışma sunma gayreti gösterilmiştir. Çeviri uygulamasıyla aşina olmadıkları metin türü karşısında çeviride karşılaştıkları güçlüklerle baş ederek süreci içselleştirmeleri sağlanmıştır. Zor olarak görülen metinlerin çevirisinin erek dilde yeniden yaratılmasının mümkün olduğu ve bu noktada hedef dilde yeni yanıltmacalar yaratabildikleri, çevirmen adaylarının çeviri problemlerini saptayabildikleri, bu doğrultuda bilinçli çeviri kararları aldıkları ve kararlarını açıklayabildikleri görülmüştür. Bu sayede dilin imkânlarını keşfetmeleri sağlanmıştır. Bu araştırmayla çeviri eleştirisinde çeviri kuramlarından yararlanılabileceği, özellikle de Levý’nin oyun kuramının çeviri sürecine dahil edilerek çeviribilimin hem kuramsal hem de uygulamalı alanının gelişmesine katkı sağlayacağı kanıtlanmaya çalışılmıştır. Bu araştırmanın çeviribilim alanındaki araştırmacıları uygulamalı çeviribilim alanında farklı araştırmalara yönlendirmesi ve kaynaklık etmesi beklenmektedir.