Incoherent and Ineffective: The Concept of Persistent Objector Revisited

Dumberry, Patrick

doi:10.1017/s0020589310000308

Cited by 31 publications

(15 citation statements)

References 13 publications

Supporting

Mentioning

Contrasting

Unclassified

Order By: Relevance

“…Genel görüşe göre, uluslararası örf ve âdet hukuku kural olarak açıkça rıza gösters n göstermes n tüm devletler ç n bağlayıcı olsa da bu bağlayıcılığı etk leyen b r konu mevzu bah s kuralın bölgesel m genel m olduğuna l şk nd r. 49 Bazı örf ve âdet hukuku normları genel normlar olup tüm devletler bağlarken, bazı normlar bölgesel veya yerel (spes f k b r coğrafyada yer alan devletler arasında) olab lmekted r. 50 Hem doktr ndek hâk m görüş hem de uluslararası mahkeme çt hatlarına göre, ortaya çıkmış olduğu kabul ed len genel n tel kl uluslararası örf ve âdet hukuku kuralları, bu kurallara açıkça rıza gösters n veya göstermes n, -veya hemen aşağıda ele alınacağı üzere açıkça t raz etmeyen-tüm devletler açısından bağlayıcı olacaktır. 51 53 Bu anlamda evrensel n tel kl örf ve âdet hukukunun devletler n genel çoğunluğunun uygulaması veya kabulüne dayanması yeterl yken, bölgesel/yerel örf ve âdet hukukunun bütün tarafl arın açıkça kabulüne dayanması gerekl d r. 54 Bu yönüyle bölgesel/yerel örf ve âdet hukukunun bağlayıcılığı konusunda daha açık b r gerekçe ve zem n oluşması gerekt ğ ler sürüleb l r. Bu t barla, genel n tel kl örf ve âdet hukukunda sükût krardan gelmekte ken, bölgesel örf ve âdet hukukunda sükût, ret anlamına gelmekted r.…”

Section: Uluslararası öRf Ve âDet Hukukunun Bağlayıcılığıunclassified

Uluslararasi İnsan Haklari Hukukunun Bi̇r Kaynaği Olarak Uluslararasi Örf Ve Âdet Hukuku

Kirdim

Demirkol

2021

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

View full text Add to dashboard Cite

Bu çalışmada uluslararası örf ve âdet hukuku ile uluslararası insan hakları hukuku arasındaki ilişki incelenmektedir. Uluslararası insan hakları hukuku uluslararası hukukun görece yeni bir alt dalı olup, İkinci Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkmıştır. Doktrinde uluslararası insan hakları hukukunun kaynaklarına ilişkin tartışmalar hâlâ devam etmektedir. Bu tartışmalardan bir tanesi de uluslararası örf ve âdet hukukunun, uluslararası insan hakları hukukuna kaynaklık edip etmediğine yöneliktir. Doktrindeki bazı yazarlar, uluslararası örf ve âdet hukuku normlarının uluslararası insan hakları hukuku kurallarının kaynağı olamayacağını ileri sürseler de eldeki çalışma bunun aksini iddia etmektedir. Bu amaçla çalışma öncelikle uluslararası örf ve âdet hukuku ile uluslararası insan hakları hukukunun genel niteliklerini kısaca açıklamaktadır. Daha sonra ise bu ikisi arasındaki ilişkide, ilkinin ikincisine erga omnes nitelik kazandırarak olumlu, ancak bazı devletleri kuralların oluşum sürecinden dışlayarak olumsuz etki yaptığını ileri sürmektedir. Bu olumsuz etki özellikle Uluslararası Hukuka Üçüncü Dünya Yaklaşımları literatürü üzerinden açıklanmaktadır.

show abstract

Section: Uluslararası öRf Ve âDet Hukukunun Bağlayıcılığıunclassified

Uluslararasi İnsan Haklari Hukukunun Bi̇r Kaynaği Olarak Uluslararasi Örf Ve Âdet Hukuku

Kirdim

Demirkol

2021

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

View full text Add to dashboard Cite

show abstract

“…78 The doctrine is far from uncontroversial. 79 The kinship between the persistent objector doctrine and the doctrine of the fundamental rights of states has been discussed elsewhere and it is not necessary to explore it in depth here. 80 It is noteworthy, however, that like the anthropomorphic idea of opinio juris, the idea that the state can consciously oppose the formation of a customary rule of which it was made aware was inherited from the doctrine of fundamental rights of states.…”

Section: The Persistent Objectormentioning

confidence: 99%

The Doctrine of Fundamental Rights of States and Anthropomorphic Thinking in International Law

d’Aspremont¹

2015

CJICL

View full text Add to dashboard Cite

This article recalls the various manifestations of the anthropomorphic doctrine of the fundamental rights of states with a view to critically examining the various functions of anthropomorphic thinking in international law. This allows the article to provide some critical insights on the remnants of the doctrine of fundamental rights of states and the role played by those anthropomorphic residues in contemporary international law. This article is built on a diachronic examination of the functional changes which the doctrine of fundamental rights of states underwent since its origin. This article, after some introductory considerations on the relations between rights and anthropomorphic thinking, examines how anthropomorphic thinking materialised in the form of a doctrine of fundamental rights of states and came to thrive in international legal thought. The article then turns to the manifestation of the doctrine of fundamental rights of states in the inter-American and United Nations contexts with a view to shedding light on the functions that such positive rules pertaining to the fundamental rights of states were meant to play in the international legal order. The article subsequently discusses the demise of the classical doctrine of fundamental rights of states and the foundering of the codification process in order to examine the role that the remains thereof are meant to play in contemporary international law. It ends with a few concluding remarks on the ubiquity of anthropomorphic thinking about international law. Throughout this examination of the functions of the anthropomorphic doctrine of fundamental rights of states, this article espouses the view that, in contemporary legal argumentation, the notion of fundamental rights of state does not constitute any autonomous construction to which specific legal effects are ascribed but rather a textual package of protest or resistance.

show abstract

“… 74 Dumberry 2010. See p. 784, note 37 for references to the many earlier critics of the persistent objector rule.…”

mentioning

confidence: 99%

Leviathan on trial: should states be held criminally responsible?

Fleming

2020

Int. Theory

View full text Add to dashboard Cite

Many political theorists, philosophers, and International Relations scholars argue that states are ‘corporate moral agents’, which can be held responsible in many of the same ways as individual moral agents. States can have debts, contractual obligations, reparative obligations, and duties. Should states also be subject to criminal responsibility and punishment? Thus far, the debate about state crime has focused on two general problems with corporate crime: whether corporate entities can have intentions (or mens rea); and whether it is possible to punish them. In this paper, I identify two problems with extending corporate criminal responsibility to the state. First, since there is no ‘international corporate law’ that regulates the internal structures of states, many states fail to meet the conditions for corporate agency (and hence for criminal responsibility). Second, since the most serious international crimes are not subject to a statute of limitations, the argument for state crime paves the way for forms of ‘historical punishment’ that few of its proponents would accept. Finally, I argue that it is unnecessary to hold states criminally responsible, and that state responsibility ought to be understood as reparative rather than punitive.

show abstract

Incoherent and Ineffective: The Concept of Persistent Objector Revisited

Cited by 31 publications

References 13 publications

Uluslararasi İnsan Haklari Hukukunun Bi̇r Kaynaği Olarak Uluslararasi Örf Ve Âdet Hukuku

Uluslararasi İnsan Haklari Hukukunun Bi̇r Kaynaği Olarak Uluslararasi Örf Ve Âdet Hukuku

The Doctrine of Fundamental Rights of States and Anthropomorphic Thinking in International Law

Leviathan on trial: should states be held criminally responsible?

Contact Info

Product

Resources

About