Hemşirelik 1. ve 4. Sınıf Öğrencilerinin Yaşlı Ayrımcılığına İlişkin Tutumları

Abstract

Öz

Sosyal Hi̇zmet Bölümü Öğrenci̇leri̇ni̇n Yaşlilik Ve Yaşlanmaya İli̇şki̇n Tutumlarinin Beli̇rlenmesi̇

“…Ayaz Alkaya ve Okuyan (2017) tarafından hemşirelik öğrencileri üzerinde gerçekleştirilen yaşlı tutum araştırmasında öğrencilerinin genel olarak olumlu tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Yine Olak ve Tümer (2017) Araştırma bulgularından hareketle erkek öğrencilerin yaşlılığı kabullenmede daha fazla zorlandığı ve yaşlandıkça sosyal açıdan yıpranmışlığın artacağına dair algılarının daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca erkeklerin yaşlanan insanların yaşamlarındaki gerekler ile baş edemez duruma geldiğini düşündükleri ve yaşlılık imgesine daha fazla olumsuzluklar yükledikleri görülmüştür.…”

Yaşli Bakim Programinda Öğreni̇m Gören Öğrenci̇leri̇n Yaşli Ayrimciliğina Yöneli̇k Tutumlarinin Beli̇rlenmesi̇

“…ve yaşlı birey ile yaşama durumlarını içeren 13 soru bulunmaktadır. [32][33][34][35] ve etkilemediğini [36][37][38][39] gösteren çalışmalar bulunmaktadır. Uysal ve arkadaşlarının hemşirelik öğrencileri ile gerçekleştirdikleri çalışmasında, erkek öğrencilerin yaşlıya yönelik olumlu ayrımcılık alt boyut puan ortalamaları kadın öğrencilerden daha yüksektir.…”

“…34 Araştırmamız ile benzer şekilde, Olak ve Tümer'in çalışmasında da, erkek öğrencilerin YATÖ toplam puan ortalamaları kadın öğrencilerden daha yüksek bulunmuş ancak bu farkın istatistiksel olarak anlamlı olmadığı saptanmıştır. 37…”

Genç Nüfusun Yaşlı Ayrımcılığı Tutum Düzeyinin Sosyodemografik Değişkenler Açısından İncelenmesi: Manisa Örneği

“…Benzer şekilde üniversite öğrencileri arasında yapılan araştırmalarda da katılımcıların yaşları ya da sınıf düzeyleri arttıkça yaşlılara yönelik daha olumlu bir tutuma sahip oldukları aktarılmıştır(Söderhamn ve ark., 2001;Vefikuluçay, 2008; Hughes ve ark., 2008;Yılmaz ve Özkan, 2010; Ceylan ve Öksüz, 2015). Öte yandan bazı araştırmalarda yaş ya da sınıf değişkeninin yaşlılara yönelik olumlu tutumda etkili olmadığı da tespit edilmiştir(Soyuer ve ark., 2010;Olak ve Tümer, 2018). Fakat bu mevcut araştırma sonuçlarının genel olarak literatürdeki diğer çalışmalarla örtüştüğü ifade edilebilir.…”