Early Lesbos between east and west: a ‘grey area’ of Aegean archaeology

Spencer, Nigel

doi:10.1017/s0068245400016208

Cited by 38 publications

(10 citation statements)

References 17 publications

(8 reference statements)

Supporting

Mentioning

Contrasting

Unclassified

Order By: Relevance

“…If the Lydians or Milesians were indeed active in the Troad, their presence is not attested by an increase in Lydian or East Greek pottery, at least not at Troy. 119. There is no certain 9th-century material from Lesbos, although PG amphoras and 8th-century ceramics are attested (Spencer 1995). I am not aware of any certain 9th-century ceramics from Samothrace, Tenedos, Lemnos, Imbros, or any other sites in the Troad.…”

Section: Regional Developments In the Troad And Northeastern Aegeanmentioning

confidence: 93%

A PLACE OF BURNING: Hero or Ancestor Cult at Troy

Aslan¹

2011

Hesperia: The Journal of the American School of Classical Studi

View full text Add to dashboard Cite

80.3.0381?seq=1&cid=pdfreference#references_tab_contents You may need to log in to JSTOR to access the linked references. JSTOR is a not-for-profit service that helps scholars, researchers, and students discover, use, and build upon a wide range of content in a trusted digital archive. We use information technology and tools to increase productivity and facilitate new forms of scholarship. For more information about JSTOR, please contact

show abstract

Section: Regional Developments In the Troad And Northeastern Aegeanmentioning

confidence: 93%

A PLACE OF BURNING: Hero or Ancestor Cult at Troy

Aslan¹

2011

Hesperia: The Journal of the American School of Classical Studi

View full text Add to dashboard Cite

show abstract

“…37 Lesbos Adası, Anadolu ve Yunanistan'daki Miken kültürüne ilişkin kültürel unsurları yansıtmakla birlikte Makara'da görülen taş sanduka mezarların varlığı da Miken öncesi yerel unsurları ifade ediyor olmalıdır. 38 49 Ahhiyawa'nın Anadolu'daki başlıca vekilleri olan Piyamaradu ve Miletos yöneticisi Atpa'nın Lesbos topraklarına saldırılar düzenleyip buradan mor boyacıları olarak tanımlanan "SARIPUTU Adamlarını" kaçırmış olduğu bildirilmektedir. 50 Aktarılan söz konusu olay Ahhiyawa'nın Seha Nehri Ülkesi'ne olan ilgisinin Miken buluntuları ile gözlemlenen arkeolojik kanıtlardan farklı olarak, Hitit belgeleri üzerinden bir iz düşümünü sunmaktadır.…”

Section: Pelasglar Ile Geç Tunç çAğı Aiolis'i Ve Yakın çEvresiunclassified

Geç Tunç Çağı nda Aiolis ve Yakın Çevresinin Ortak Kültürel Dinamikleri ve Bölgenin Ege Dünyası ile İlişkilerinde Yerel Unsurlar

Gür¹

2019

hist

View full text Add to dashboard Cite

Bu çalışmada Geç Tunç Çağı'nda, sonradan büyük bir bölümü Aiolis olarak adlandırılacak topraklardaki benzer yerel unsurlar üzerinden ortak kültür dinamikleri, Ege kökenli dış etkiler ve GTÇ sonundaki durum irdelenecektir. Söz konusu topraklarda yerleşimlerin sürekliliği, yerel unsurların baskınlığı, dış etkiler ve kültürlerin varlığının gözlemlenmesi bakımından farlılıklar bulunmaktadır. Genel olarak GTÇ'deki Seha Nehri Ülkesi toprakları ile örtüşen bölgede belli yerel unsurların ortaklığından söz etmek mümkündür. Gri seramiğin yanı sıra kırmızı astarlı, Gold ware ve Silver ware seramiklerin bölgedeki başlıca yerleşimlerde kullanılmış olması belli bir ortak kültürün varlığını ortaya koymaktadır. Özellikle Smyrna'nın kuzeyindeki kıyı kesimi ile yakınındaki Ege Adaları'nda benzer bir biçimde Gri seramik olarak üretilen Miken formları belki de ortak bir öykünme durumunun çömlek ustalarınca karşılanmasını yansıtıyor olmalıdır. Panaztepe, Psara, Khios ve Lesbos'ta kullanılmış olan taş sanduka mezarlar GTÇ'de söz konusu bölge boyunca ortak kültürel unsurların varlığıyla ilgili ölü gömme gelenekleri üzerinden önemli kanıtlar sunmaktadır. Bununla birlikte bölgenin GTÇ'de dış etkilere açık olduğu Panaztepe örneğindeki gibi oda mezar ve tholoslar ile izlenebilirken, bu durum bölgenin kıyı kesiminin Ege Dünyası ile bağlantısını ve farklı kültürlerle uyumunu göstermektedir. Bu noktada Lesbos'tan Panaztepe'ye kadar olan bölgede GTÇ'de var olan yerel unsurlarla şekillenmiş olan ortak özelliklerin sonrasında Aiol göçlerinin de yayılım alanını oluşturması bir tesadüften öte bölgenin kendine özgü yapısı ile ilgili olmalıdır.

show abstract

“…He tells, perhaps relying on some lost poem of Alkaios,124 that the Pentilids ruled violently, striking people with their staves, and were consequently overthrown by a certain Megakles.125 They seem to have resumed 119 There are remains of a small temple 11 km from the city, and from the city itself a number of modest burials, an oval shrine dedicated to Kybele and a few remains from the acropolis (see Spencer [1995];279-281;id. [2000] 273-275;Hansen -Spencer -Williams [2004] 1028-1029).…”

Section: Mytilenementioning

confidence: 99%

Basileus, tyrannosand polis. The Dynamics of Monarchy in Early Greece

Kõiv¹

2016

Klio

View full text Add to dashboard Cite

The article scrutinizes the development of the forms of leadership in the Early Iron Age and Archaic Greece, questioning the traditional view that per sonal leadership as described in the Homeric epics (the ‚Homeric basileia') was the rule during the Early Iron Age, but was replaced in the Archaic period by col lective aristocracies, and by tyrannies as a principally new kind of monarchy. The article questions the strict distinction between the ‚constitutional' forms of government like basileia and oligarchy, and tyrannis as an illegal break of the con stitutional order. The Early Iron Age archaeology supplies no evidence for institu tionalised and permanent personal leadership, and the Homeric epic, presenting a controversial vision of an ostensibly distant past, cannot be accepted as a reli able guide to the sociopolitical order of the Early Iron Age. The terms basileus and tyrannos were used largely synonymously until ca 400, demonstrating that the Archaic Greeks did not distinguish between legitimate basileia and illegal tyrannis in their contemporary world. The evidence, including the halflegendary accounts concerning particular poleis, suggests that the more or less firmly established monarchies emerged from the eighth century onwards. On the other hand, it infers constant tensions between competing elite groups striving for power, and the consequent fluctuation of the forms of government in the Archaic. The situation could have been similar during the Early Iron Age, which suggests that Early Iron Age Greeks were familiar with both collective and personal lead ership. The emergence of tyrannies and collectively governed poleis can be seen as varying, alternative, ways of polity formation resulting from the quickening development and growing tensions from the eighth century onwards; the legiti macy of both depended on local circumstances. Tyranny appears not as a break of established aristocratic order, but as the monarchic form of elite leadership; the legitimacy of both depended on local circumstances. Tyranny appears as the monarchic form of elite leadership in the early polis, which proved, however, unaccept able in the long term as personal rule became increasingly regarded as an undesirable negation of consensual order.

show abstract

Early Lesbos between east and west: a ‘grey area’ of Aegean archaeology

Cited by 38 publications

References 17 publications

A PLACE OF BURNING: Hero or Ancestor Cult at Troy

A PLACE OF BURNING: Hero or Ancestor Cult at Troy

Geç Tunç Çağı nda Aiolis ve Yakın Çevresinin Ortak Kültürel Dinamikleri ve Bölgenin Ege Dünyası ile İlişkilerinde Yerel Unsurlar

Basileus, tyrannosand polis. The Dynamics of Monarchy in Early Greece

Contact Info

Product

Resources

About