Düzensi̇z Göçün Yöneti̇mi̇ Konusunda Varilan Türki̇ye - Ab Mutabakatinin Avrupa Bi̇rli̇ği̇’ni̇n Uluslararasi Ki̇mli̇ği̇ Üzeri̇ndeki̇ Etki̇leri̇

Abstract

Bu makale, günden güne derinleşen mülteci krizi karşısında Avrupa Birliği'nin Türkiye'yle düzensiz göç ve sığınma politikası alanında sürdürdüğü işbirliği girişimlerine odaklanarak Birliğin uluslararası sistemdeki rolünü ve uluslararası kimlik iddialarını eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirmeyi amaçlıyor. Bu amaçla makalede, AB ortak göç ve sığınma politikası kapsamında imzalanan 2013 tarihli Türkiye-AB Geri Kabul Anlaşmasıyla, bu anlaşmaya işlerlik kazandırmayı amaçlayan 18 Mart 2016 tarihli Mutabakatın AB'nin uluslararası kimliği üzerindeki olası etkileri değerlendiriliyor. Makalede ortak göç ve sığınma politikasının kozmopolit Avrupa fikrine inananların beklentilerinin aksine sonuçlar doğurduğu; ulus-üstü düzeyde yürütülen politikaların, yerleşik uluslararası normlara ve temel insan haklarına aykırı olabilecek adımlar atmaları yönünde Türkiye gibi komşu ülkeler üzerinde daha etkin baskı uygulanmasına imkân tanıdığı bulgusuna ulaşılıyor. Makalede, ayrıca, oluşturulan sığınmacı iade rejiminin, hem hedefleri, hem de yöntemsel sorunları nedeniyle, AB'nin uluslararası sistemde normatif bir güç teşkil ettiği ve çevresine ' Avrupalı' veya 'kozmopolit' değerlere dayalı normlar ihraç eden, başarılı bir 'norm girişimcisi' olduğu iddialarını ciddi anlamda zayıflattığı sonucuna varılıyor.

The Discursive Legitimation of the Eu-Turkey Refugee Deal in European Political Discourse

“…Perceiving the rising number of asylum seekers as a matter of border security, the EU responded to the so-called 'Europe's refugee crisis' by adopting exclusionary practice and policies, and securitization of refugee issues. A number of policy initiatives that are brought to life in close cooperation with neighbouring transit countries, including Turkey, remained at the core of the EU's response (see Carrera, Blockmans, Gros & Guild, 2015;Tekin, 2017Tekin, , 2019. EU-Turkey cooperation or 'partnership' on migration management started with the 2013 EU-Turkey Readmission Agreement signed on 16 December 2013.…”

“…Stark disagreements over the conduct of the common migration and asylum policy still cast a shadow on the Schengen Area and EU politics. These disputes do not only make it visible the divisions and fault lines existing within the EU, between the core and peripheral members (see Tekin, 2017Tekin, , 2019. Deep and persistent disagreements also continue to feed Euroscepticism, populist politics, xenophobia, and ordinary racism within the EU.…”

Düzensi̇z Göç Ve Mülteci̇ Hareketleri̇ni̇n Yöneti̇mi̇nde Neoli̇beral Hegemonya Arayişlari

“…1951 Cenevre Sözleşmesine coğrafi kısıtlama uygulayan Türkiye, ' Avrupalı olmayan' sığınmacılara mülteci statüsü tanımamaktadır. AB-Türkiye Mülteci Mutabakatına yönelik eleştirel bir değerlendirme için bakınız(Tekin, 2017).…”