Abstract:Bu çalışmada, çevrimiçi imza platformu olan Change.org'da 11 Şubat 2015'te Özgecan Aslan cinayeti sonrasında bireysel ve amatör bir girişim olarak başlatılan Özgecan Yasası imza kampanyası, dijital teknolojilerin savunuculuk çalışmalarına katkılarını gösteren başarılı bir dijital savunuculuk örneği olarak incelenmi ştir. Kampanya, kaynağı olmayan ve profesyonel desteği bulunmadan başlatılan bir savunuculuk girişiminin, dijital teknolojinin sağlarlıklarından yararlanarak, farklı kamuların katılımıyla kitleselleş… Show more
Sosyal medyanın ötesinde hangi uygulamaların gündelik yaşam pratiklerine gireceğini bulunduğumuz konumdan kestirmek güç olsa da şimdilik insan etkinliğinin yüksek olduğu bir alan olarak sosyal medya düşünme, eylemde bulunma ve harekete geçme gibi insani süreçlere yönelik farklı bir davranışın sinyalini vermektedir. Hali hazırda dünyanın büyük bir kısmı için gündelik yaşamın olağan unsurlarından biri olan sosyal medya bireysel, kurumsal ve örgütsel düzeyde bir etkinlik alanı sağlamaktadır. Araştırmacılar açısından bakıldığında ise insan etkinliğine yeni bir olanak tanıyan bu mecranın ne’liğine ilişkin sorular sormak, nasıl kullanıldığına yanıt aramak ve olanaklarına dair bir görü elde etmek önemli görünmektedir. Bu bakımdan çalışmada sosyal medyanın aktivistlere ne gibi olanaklar sağladığı kadın örgütleri ve feminist oluşumların (KÖvFO) Twitter kullanım pratikleri özelinde irdelenecektir. Türkiye’deki 19 KÖvFO’nun Twitter hesabından elde edilen 1385 içerik paylaşımı ile sınırlı biçimde kadın örgütlerinin Twitter kullanım pratikleri sorgulanmaktadır. Nitel sosyal medya verisi, farklı kod cetvellerine dayalı olarak sayısallaştırılmıştır. İçerik analizi için oluşturulan kod cetvelinin hazırlanmasında alan yazında ilgili 5 farklı çalışma temel alınmış; veriler SPSS 17.0 programı ile analiz edilmiştir. KÖvFO’nun yer verdikleri konulara ilişkin bir görüngü elde etmek amacı ile ayrıca tematik içerik analizi yapılmıştır. Elde edilen bulgular, KÖvFO’ların Twitter’ı haber ve bilgi paylaşımı temelinde kullandığını, yaygın olarak STK ve diğer aktörler ile iletişim kurduğunu, kendi etkinlik ve faaliyetlerini duyurmaya yönelik bir strateji izlediğini göstermektedir.
Sosyal medyanın ötesinde hangi uygulamaların gündelik yaşam pratiklerine gireceğini bulunduğumuz konumdan kestirmek güç olsa da şimdilik insan etkinliğinin yüksek olduğu bir alan olarak sosyal medya düşünme, eylemde bulunma ve harekete geçme gibi insani süreçlere yönelik farklı bir davranışın sinyalini vermektedir. Hali hazırda dünyanın büyük bir kısmı için gündelik yaşamın olağan unsurlarından biri olan sosyal medya bireysel, kurumsal ve örgütsel düzeyde bir etkinlik alanı sağlamaktadır. Araştırmacılar açısından bakıldığında ise insan etkinliğine yeni bir olanak tanıyan bu mecranın ne’liğine ilişkin sorular sormak, nasıl kullanıldığına yanıt aramak ve olanaklarına dair bir görü elde etmek önemli görünmektedir. Bu bakımdan çalışmada sosyal medyanın aktivistlere ne gibi olanaklar sağladığı kadın örgütleri ve feminist oluşumların (KÖvFO) Twitter kullanım pratikleri özelinde irdelenecektir. Türkiye’deki 19 KÖvFO’nun Twitter hesabından elde edilen 1385 içerik paylaşımı ile sınırlı biçimde kadın örgütlerinin Twitter kullanım pratikleri sorgulanmaktadır. Nitel sosyal medya verisi, farklı kod cetvellerine dayalı olarak sayısallaştırılmıştır. İçerik analizi için oluşturulan kod cetvelinin hazırlanmasında alan yazında ilgili 5 farklı çalışma temel alınmış; veriler SPSS 17.0 programı ile analiz edilmiştir. KÖvFO’nun yer verdikleri konulara ilişkin bir görüngü elde etmek amacı ile ayrıca tematik içerik analizi yapılmıştır. Elde edilen bulgular, KÖvFO’ların Twitter’ı haber ve bilgi paylaşımı temelinde kullandığını, yaygın olarak STK ve diğer aktörler ile iletişim kurduğunu, kendi etkinlik ve faaliyetlerini duyurmaya yönelik bir strateji izlediğini göstermektedir.
Throughout different waves of feminisms, women have called attention to sexist political and social norms across countries. Starting from the first wave feminist demands of suffrage to third wave’s intersectional feminist politics, women activists have struggled to achieve gender equality in different contexts. With an emphasis on intersected identities, fourth wave feminism, also called digital feminism, endeavours to implement third wave’s concepts in the digital space, via blogs, websites, social media platforms. In Turkey, in the second decade of the 2000s, women have started to extensively use social media to combat patriarchy, particularly violence against women and femicide, and to increase communication and solidarity among women in line with the political opportunity structures in the country. Through digital platforms, women stimulate political change by exposing gendered discourses. However, due to government’s increased control on digital spaces, activists’ capacity to alter the social gendered structure has been limited. Nevertheless, digital spaces still have a great potential to work as counterpublics for marginalised groups, such as women.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.