Children of Parents with Mental Illness: The Need for Family Focussed Interventions in India

Abstract

Family interventions have been an integral part of mental healthcare in India for several decades. This paper highlights the need for an emerging change in the nature of family interventions in India—from generic interventions for heterogeneous caregiver groups to interventions addressing particular needs based on family stages and structures. It makes a case for recognizing the experiences and needs of one such group, that is, families affected by parental mental illness with children in their care and summarizes the current status of research on this topic in the Indian and global context. It presents implications for future research in India and discusses preliminary ideas for professionals working in adult mental health settings to address the needs of children and families affected by parental mental illness.

Şizofreni veya Bipolar Bozukluk Tanılı Ebeveyn Çocuklarının Yaşam Deneyimleri

“…Literatür incelendiğinde ebeveyni şizofreni/bipolar bozukluk tanılı çocukların karmaşık duygusal tepkiler yaşadıkları görülmektedir. Yapılan çalışmalarda bu duygusal tepkilerin olumlu (pozitif) ve olumsuz (negatif) yönde dağılım gösterdiği ve negatif duyguların daha yoğun yaşandığı belirlenmiştir (8,11,12,16,21,26,27). Çocukların yaşadığı pozitif duyguların sevgi, arzu, empati, gurur, umut, olgunlaşma ve sorumluluk sahibi olma gibi olumlu kazanımlar olduğu söylenebilir (11,12,16,26,27).…”

“…Yapılan çalışmalarda bu duygusal tepkilerin olumlu (pozitif) ve olumsuz (negatif) yönde dağılım gösterdiği ve negatif duyguların daha yoğun yaşandığı belirlenmiştir (8,11,12,16,21,26,27). Çocukların yaşadığı pozitif duyguların sevgi, arzu, empati, gurur, umut, olgunlaşma ve sorumluluk sahibi olma gibi olumlu kazanımlar olduğu söylenebilir (11,12,16,26,27). Çocukların negatif yönde hissettiği duygular ise korku, stres, endişe, kaygı, suçluluk, öfke, kızgınlık, çaresizlik, zorlanma, umutsuzluk, nefret, utanma, güçsüzlük, üzüntü, yabancılaşma-soğuma, hoşnutsuzluk, özlem, kayıp, yalnızlık, unutulma-ihmal hissi gibi geniş bir yelpazeye dağıldığı görülmektedir.…”

“…Ebeveynlerden biri veya her ikisinde şizofreni/bipolar bozukluk gibi ciddi ruhsal bozukluğun olması, çocuklara yeterli ve tutarlı bir duygusal-fiziksel bakım sağlanmasında güçlüklere neden olmaktadır (12,33). Bu durum aile işlevlerinin bozulmasına yol açmakta ve bakım verici rolünü çocuklar üstlenmektedir (7,12,15,16,18,26,37). Literatürde bu çocuk ve ergenler "yetişkin çocuklar (adult children)", "ebeveynleştirilmiş çocuklar (parentified children)" ve "genç bakıcılar (young carers)" olarak adlandırılmaktadır.…”

“…Genellikle, çocukların bakım verici rolünü üstlenme ihtiyacı ebeveynlerinin akut psikoz atağı hastaneye yatırılması gibi bir tetikleyici sonucu aniden ortaya çıkmakta, çocuklar daha sonra bu duruma yavaş yavaş alışmaktadırlar (12). Konu ile ilgili son yıllarda yapılan çalışmalar incelendiğinde, çocukların evin tüm sorumluluğunu aldığı, okulu bıraktığı, çalışmak zorunda olduğu ve tüm hayatını anne/babasına adadığı görülmektedir (12,15,16,18,26). Harstone ve Charles'ın (12) yaptıkları çalışmada, bipolar bozukluk tanılı annenin manik atak sırasında aileyi terk ettiği ve evin bütün sorumluluğunu en büyük çocuğun aldığı belirlenmiştir.…”

“…Ebeveynlerinin eğitim seviyesinin düşük olması ve işsizlik nedeni ile yoksulluk, yetersiz barınma, sosyal statü düşüklüğü ve ailenin kültürel ayrımcılığı gibi sosyoekonomik ve sosyokültürel risk faktörleri ile karşılaşabilirler (6,22). Yapılan çalışmalar, çocukların ebeveynin kendisinden ve hastalığından nefret ettiklerini (17,25), yeterli ebeveynlik alamadıklarını (17,(23)(24)(25), ebeveynlerine kendilerinin baktıklarını (15,17,21,23,26), stigmaya maruz kaldıklarını (15)(16)(17)(18)21,22,27) ve yeterince sosyal destek alamadıklarını (17) göstermektedir. Bununla birlikte, bazı çocukların erken olgunlaşma ve içsel gelişim nedeniyle, özgüvenlerinin ve bağımsızlıklarının arttığı (11,17), problem çözme becerilerinin geliştiği (17,28), daha özverili (28) ve dayanıklı (11,28) (11,15).…”