1990’larda sözlü çeviri araştırmalarında yaşanan paradigma kaymasıyla birlikte, sözlü çeviri eğitiminde geleneksel usta-çırak modeli yerini deneysel araştırmalara bıraktı ve sözlü çeviri eğitimi daha akademik bir hal almaya başladı. Günümüze kadar sözlü çeviri eğitiminde modeller, sözlü çeviri edinçleri, uzmanlık ve beceri kazanımı, müfredat geliştirme ve öğrenci-odaklı uygulamalara ilişkin daha objektif, ampirik ve teorik çalışmalardan faydalanıldı. Bunun yanı sıra, farklı zamanlarda pek çok araştırmacı, gerçek hayatta uygulanan sözlü çeviri eğitimi pratiklerine ilişkin çalışmalar yapılması çağrısında bulundu. Söz konusu çağrıya yanıt niteliği taşıyan bu çalışmada, sözlü çeviri eğitimcilerinin eğitime yönelik yaklaşım ve görüşleri üzerinden hedeflenen sözlü çeviri edinçleri, sınıf içi uygulamaları ve yöntemleri, eğitimde karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri araştırılmıştır. Bu sayede, gerçek hayattaki sözlü çeviri eğitimi uygulamalarına ışık tutulması amaçlanmıştır. Bu doğrultuda, Türkiye’de bulunan üniversitelerde lisans düzeyinde İngilizce-Türkçe, İngilizce-Fransızca-Türkçe, Almanca-Türkçe ve Arapça-Türkçe dil çiftlerinde sözlü çeviri dersi veren 26 sözlü çeviri eğitimcisine anket ve yarı yapılandırılmış görüşme uygulanmıştır. Ayrıca, veri üçlemesini sağlamak üzere gözlem yöntemi kullanılmış ve katılımcılar arasından 3 eğitimcinin sözlü çeviri dersleri araştırmacı tarafından gözlemlenmiştir. Sınıf içinde kullanılan materyallerin niteliğini, hedeflenen edinçleri ve en sık kullanılan pedagojik yöntemleri ortaya koyan anket verileri, nicel veri analizi yöntemi ile incelenmiş ve bu veriler görüşme verileri ile karşılaştırılarak in-vivo ifadelerle birlikte sunulmuştur. Katılımcıların görüşlerine derinlemesine ulaşma imkanı sağlayan görüşme verileri ise MAXQDA yazılımı ile uygulanan tematik analiz yöntemi ile incelenmiştir. Elde edilen veriler gözlem verileri ile karşılaştırılarak tartışılmıştır. Bu kapsamda, çalışmanın Türkiye’de lisans düzeyindeki sözlü çeviri eğitiminin uygulamaya dayalı yapısını detaylı biçimde ele alması ve eğitimcilerin görüş ve deneyimlerine yer veren ilk çalışma olması sebebiyle alanyazına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.