Antimicrobial photodynamic therapy: an effective alternative approach to control fungal infections

Abstract

Skin mycoses are caused mainly by dermatophytes, which are fungal species that primarily infect areas rich in keratin such as hair, nails, and skin. Significantly, there are increasing rates of antimicrobial resistance among dermatophytes, especially for Trichophyton rubrum, the most frequent etiologic agent worldwide. Hence, investigators have been developing new therapeutic approaches, including photodynamic treatment. Photodynamic therapy (PDT) utilizes a photosensitive substance activated by a light source of a specific wavelength. The photoactivation induces cascades of photochemicals and photobiological events that cause irreversible changes in the exposed cells. Although photodynamic approaches are well established experimentally for the treatment of certain cutaneous infections, there is limited information about its mechanism of action for specific pathogens as well as the risks to healthy tissues. In this work, we have conducted a comprehensive review of the current knowledge of PDT as it specifically applies to fungal diseases. The data to date suggests that photodynamic treatment approaches hold great promise for combating certain fungal pathogens, particularly dermatophytes.

Photoantimicrobials and Photodynamic Antimicrobial Therapy in Search of Antibiotics

“…Ancak, lokalize enfeksiyonlarda sistemik bir tedavinin gerekli olmaması ve antibiyotiklere karşı mikroorganizmaların geliştirmiş olduğu direnç sorunu FDAT'yi yeniden gündeme getirmiştir (30,46,47) . Daha sonraki yıllarda FDAT ile ilgili çalışmalar hız kazanmış ve fotofrin (porfimer sodyum) 1993'te Kanada'da, 1995 yılında ise diğer ülkeler de dahil olmak üzere Amerika'da kullanıma girmiş ve Amerika'da Food and Drug Administration'dan (FDA) klinik kullanım izni almıştır (1,3) . Fotofrinin klinik kullanıma girmesiyle birlikte özellikle son 20 yılda enfeksiyon hastalıklarıyla mücadele-de alternatif bir yaklaşım olarak FDAT ile ilgili çalışmaların sayısında artış olmuş-tur (3,30,38,53) .…”

“…Tıbbi FS amaçla kullanılan porfirin, TBO, metilen mavisi, poli-L-lizin ve ftalosiyanin gibi bileşikler yeterli dozda verildiğinde, gün ışığı kaynağı ile mikroorganizmaları etkin bir biçimde öldürmekte-dir (Şekil). Fotodinamik antimikrobiyal etki gösteren bileşiklerin mikroorganizmalar üzerindeki öldürücü etkisinin gösterilme-siyle bu alana katkı sağlayabilecek molekül-lerin araştırılması giderek daha fazla önem kazanmaya başlamıştır (3,12,18,42) . FDAT ile hastalıkların klinik tedavilerinde, dokuya özgü FS, doğru ışık kaynağı ve doğru prosedür ile çalışmak çok önemli-dir.…”

“…Lazerlerin pahalı olması nedeniyle, daha az pahalı olan ve kolayca taşınabi-len ve daha kullanılışlı LED (light emitting diode) tercih edilmektedir. Fotoaktivasyonda kullanılan ışık kaynağı seçilirken, FS'nin özellikleri (hangi dalga boyunda aktif olduğu) ve dokuya zarar vermemesi gibi faktör-lere dikkat edilmesi gerekmektedir (3,27) . FDAT ile hastalık kaynağını yok ederken, doğru fototerapi uygulayarak konak dokuda da en az yan etki oluşmalı ya da hiç oluşmamalıdır.…”

“…(28) silikon ftalosiyanin 4'ün terbinafin duyarlı ve terbinafin dirençli T.rubrum'un tüm metabolik aktivitesini tahrip ederek sitotoksik etki gösterdiğini bildirmişlerdir. FDAT'nin Malassezia furfur, T.mentagrophytes, T.tonsurans, Microsporum cookei, Microsporum gypseum, Epidermophyton floccosum, C. albicans ve diğer Candida türleri, Cryptococcus neoformans ve Sporothrix schenckii gibi diğer mantarlara da etkili olduğu belirtilmektedir (3) . Viral enfeksiyonların tedavisinde kullanılan antiviral ajanlar sınırlılılığı, direnç ve toksisite sorunu nedeniyle antiviral tedavi için önemli bir problem oluşturmaktadır.…”

Avaliação da Terapia Fotodinâmica aplicada com luz intensa pulsada em pele sadia de suínos e diferentes fotossensibilizadores

“…Por conta disso, este processo tem sido amplamente utilizado como técnica para o tratamento de variadas condições patológicas, como aquelas de alta proliferação celular como o câncer e o controle de infecções microbiológicas. (5,6) A TFD apresenta benefícios em relação ao outros tratamentos: é considerada uma técnica pouco invasiva, sendo que um pequeno número de suas aplicações exigem uso de um centro cirúrgico para serem realizadas.…”