No abstract

Although nursing students who participated in this study exhibited generally positive attitudes toward scientific research, they had relatively little experience participating in scientific activities. Therefore, to foster a positive scientific research culture among undergraduate students, grants should be provided that encourage wider participation in scientific activities and offer opportunities for undergraduate students to do scientific research.

No abstract

This study aimed to determine the effect of SMS use on the bowel preparation quality and satisfaction in patients who underwent colonoscopy. This study was conducted as an experimental-control study with 200 patients who had received colonoscopy in the endoscopy unit of a university hospital in Eastern Thrace of Turkey between December 1, 2016, and June 30, 2017. All patients received a standard bowel preparation. The SMS was sent in addition to the standard bowel preparation to patients in an SMS group. In the SMS group, patients were informed about the standard bowel preparation practices via SMS 3 days before colonoscopy. “Patient identification,” “bowel preparation quality,” and “patient satisfaction” forms were used for data collection. Chi-square and independent sample t tests were used in data analysis. The average age of the participants was 57.57 ± 12.37 years, and it was determined that most of the participants were male (64.5%) and had colonoscopy experience (55%). The bowel preparation quality was significantly higher in the SMS group than in the no-SMS group (p = .044), and most patients (91%) were “very satisfied” with being informed via SMS. Sending SMS about bowel preparation practices to colonoscopy patients improves bowel preparation quality and patient satisfaction. Integrating SMS into standard care may help patients manage the bowel preparation process.

No abstract

No abstract

No abstract

Amaç: Tanımlayıcı nitelikte olan bu çalışma, hemşirelik öğrencilerinin ameliyat sonrası ağrı yönetimine ilişkin girişimlerini belirlemek amacıyla yapıldı.Yöntem: Çalışmada Eylül 2014-Ocak 2015 tarihleri arasını kapsayan ikinci dönem klinik uygulama süreci içerisindeki 73 hemşirelik bakım planı incelendi. Öğrenciler bu tarihler arasında Edirne'deki üniversite hastanesinin genel cerrahi servisinde ayda altı gün olmak üzere klinik uygulamada bulundu. Veriler, uygulama süresince öğrenciler tarafından tamamlanan hemşirelik bakım planları aracılığıyla toplandı.Bulgular: Öğrencilerin %61.6'sının bakım planında ağrı tanısı koyduğu saptandı. Ağrı yönetiminde öğrencilerin %55.5'i farmakolojik ve farmakolojik olmayan yöntemleri birlikte kullanmaktaydı. Farmakolojik yöntemi kullanan 34 öğrencinin %29.4'ünün hastasında ilacın etkisini ve %8.8'i ilacın yan etkisini gözlemlediği belirlendi. Farmakolojik olmayan yöntemi seçen öğrencilerin hepsinin hastasının rahat bir pozisyonda yatmasını sağladığı ve %55.5'inin hastasına televizyon seyrettirerek ve kitap okutarak dikkatini dağıtmaya çalıştığı saptandı.Sonuç: Çalışma sonucunda, öğrenci hemşirelerin ameliyat sonrası ağrı yönetiminde farmakolojik ve farmakolojik olmayan yöntemleri birlikte kullandıkları, farmakolojik yöntem ile ağrı kontrolünü sağlayan öğrencilerin ise uyguladıkları ağrı kesicinin etki ve yan etkilerinin değerlendirmesini yetersiz yaptıkları belirlendi. Bu doğrultuda öğrencilere, ağrı ve ağrının farmakolojik kontrolü içerisinde, ağrı kesicilerin yan etkilerine yönelik olarak da cerrahi hastasının ameliyat sonrası dönemde takip edilmesinin öneminin vurgulanması önerilmektedir.