No abstract

No abstract

The objective of this study was to find out what people in the community knew about infertility, as well as their attitudes and opinions regarding it. This cross-sectional descriptive survey was conducted between November 2019 and April 2020 with 711 people (511 females and 200 males). To collect the study data, the researchers used the "Descriptive Information Form" and the "Attitude towards Infertility Scale" (ATIS).The majority of the participants stated that it was important to have a child, 28.4% stated that they were worried about having a child in the future. It was determined that 22.9% of the participants defined infertility as not having a child in less than one year, and 82.4% of them thought that infertility was a treatable problem. The mean score of ATIS was found to be 48.69±6.8. There was a significant difference between The ATIS score and age, marital status, and the number of live children. The number of children desired and the priority placed on having children were found to have a weak negative correlation. It was discovered as a result of the research that there was a favorable attitude regarding infertility. Furthermore, it was discovered that having a child was significant and that as the value placed on having a child increased, so did the negative attitude toward infertility.

Amaç: Bu çalışma, evli kadınların gebe kalmaya yönelik geleneksel uygulamalarını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Araştırma kesitsel ve tanımlayıcı tipte tasarlanmış olup, Aralık 2018-Şubat 2019 tarihleri arasında 300 evli kadının katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Veriler, araştırmacılar tarafından literatür incelemesi sonucunda oluşturulan Kişisel bilgi formu aracılığıyla toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde ortalama, standart sapma, sayı, yüzde ve ki kare testleri kullanılmıştır. Bulgular: Çalışmaya katılan kadınların yaş ortalaması 42.45±12.98 dir. Kadınların %25.3"ü gebe kalmada sorun yaşadığını ve planladıkları sürede gebe kalamadıklarını belirtmiştir. Kadınların %23.7"sinin, eşlerin ise %4"ünün gebe kalmaya yönelik herhangi bir geleneksel uygulama kullandığı belirlenmiştir. Geleneksel uygulama kullanan kadınların %45.1"i bu uygulamalar ile gebe kaldıklarını düşünmektedir. Kadınların %11.6"sı duydukları/ bildikleri geleneksel uygulamaları çevresine önerdiğini belirtmiştir. Evlilik sonrası planlanan sürede gebe kalma durumu ile geleneksel uygulama kullanma arasında istatiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Sonuç ve Öneriler: Çalışma sonucunda kadınların gebe kalmak amacıyla birçok geleneksel uygulama kullandıkları saptanmıştır. Ebe ve hemşireler kültürün bir parçası olan geleneksel uygulamalara ilişkin kadınların görüş ve tutumlarını değerlendirmeli ve sağlığa uygun olmayan uygulamalar konusunda kadınları bilgilendirmelidir.

Background: Mothers face social and cultural obstacles when breastfeeding in public, which might interrupt the breastfeeding process. Aims: This study evaluated the attitudes and practices of Turkish women around breastfeeding in public. Methods: This cross-sectional and descriptive study was carried out in a university hospital with 200 new postnatal mothers and their 200 accompanying female relatives. Data were obtained by interview form and the Infant Feeding Attitude Scale (IIFAS). Results: Participants mostly believed that it was their right to breastfeed in public; however, almost half thought this would be met negatively by society. 56.5% of the mothers with previous children and 37.2% of their relatives experienced breastfeeding in public. The acceptance of breastfeeding in public increased when the breast was covered and when a private space was provided. The mean total IIFAS score was 61.53 (6.19) in mothers and 60.65 (6.69) in relatives. According to IIFAS, mothers (92.0%) and their relatives (89.5%) had a neutral stance towards breastfeeding. IIFAS scores were affected by age, education, working status, and opinions regarding breastfeeding in public. IIFAS score was significantly higher in women who had experienced breastfeeding in public. Conclusion: Although women have information about the importance and rights of breastfeeding in public, their breastfeeding experiences in public are limited because of cultural concerns and lack of suitable environments. Infant feeding attitudes are related to sociodemographic characteristics and breastfeeding experiences in public. Media support, availability of breastfeeding rooms, and education of supporting relatives can help raise awareness and eliminate negative perceptions.

Çalışma, kadın sağlığı ve kültür dersi almanın hemşirelik öğrencilerinin kadın sağlığına yönelik bütüncül tamamlayıcı ve alternatif tıp yöntemleri ile ilgili bilgi düzeylerine ve tutumlarına etkisini belirlemek amacıyla karşılaştırmalı tanımlayıcı tasarımda planlandı. Gereç ve Yöntemler: Bir hemşirelik fakültesinde öğrenim gören tüm öğrencilere örneklem seçimi yapılmadan araştırmaya katılmaları için davetiye gönderildi. Çalışmaya kadın sağlığı ve kültür dersi alan 152 ve dersi almayan 135 öğrenci katıldı. Veriler tanıtıcı bilgi formu ve Bütüncül Tamamlayıcı ve Alternatif Tıbba Karşı Tutum Ölçeği (BTATÖ) kullanılarak "google.survey" aracı ile toplandı. Bulgular: Katılımcıların yaş ortalaması 22,36±2,32 idi. Öğrencilerin %94,4'ü bütüncül tamamlayıcı ve alternatif tedavileri duyduğunu, %32,4'ü bu yöntemleri kullandığını, %13,9'u nadiren kullandığını, %59,6'sı bu yöntemleri TV-internetten duyduğunu ve %51,9'u bu yöntemlerin gerektiğinde kullanılabileceğini belirtti. Öğrencilerin BTATÖ toplam puanı 28,44±4,31 bulundu. Öğrencilerin BTATÖ alt boyutlarından aldıkları puan ortalamasının bütünleyici alt boyutun ekonomik durum ile ilişkili olduğu, tamamlayıcı alt boyutun aile tipi ile ilişkili olduğu ve ölçek toplam puanının aile tipi ile ilişkili olduğu belirlendi. Sonuç: Katılımcıların en fazla bildikleri yöntemler fitoterapi, bitki çayı kullanımı ve aromaterapi olarak belirlendi. Öğrencilerin bu yöntemleri duydukları kaynakların başında televizyon ve internetin yer aldığı görüldü. Öğrencilerin kadın sağlığına yönelik bütüncül tamamlayıcı ve alternatif tıp yöntemlerine ilişkin tutumlarının pozitif ve orta düzeyde olduğu saptandı.Anah tar Ke li me ler: Bütünleyici tamamlayıcı ve alternatif tıp; tamamlayıcı tıp yaklaşımları; kadın sağlığı kültürü; kültürlerarası hemşirelik ABS TRACT Objective:The study was planned in a comparative descriptive design to determine the effect of taking the women's health and culture course on the knowledge levels and attitudes of nursing students about holistic complementary and alternative medicine methods towards women's health. Material and Methods: An invitation to participate in the study was sent to all students studying at a nursing faculty without making a sample selection. 152 students who took the women's health and culture course and 135 students who did not take the course participated. The data were collected using the descriptive information form and the Holistic Complementary and Alternative Medicine Questionnaire (HCAMQ) using the "google.survey" tool. Results: The mean age of the participants was 22.36±2.32. 94.4% of the students heard about holistic complementary and alternative treatments, 32.4% used these methods, 13.9% rarely used them, 59.6% heard about these methods on TV-internet and 51.9% he stated that these methods can be used when necessary. The total score of HCAMQ was 28.44±4.31. It was determined that the mean score obtained by the students from the HCAMQ sub-dimensions was related to the complementary sub-dimension's economic status, the complementary sub-dimens...

No abstract