İkinci Dünya Savaşı 1945 yılında sonlanmış olsa da siyasi, ekonomik, sosyolojik ve hatta biyolojik etkileri halen devam etmektedir. Savaşın çeşitli alanlarda insanlık tarihine etkileri de akademisyenler ve araştırmacılar tarafından incelenmiştir. Ancak bu savaş ve etkileri hakkında incelenmeyi bekleyen daha pek çok farklı konu olduğu da söylenebilir. İkinci Dünya Savaşı sırasında farklı amaçlarla yüzlerce çizgi film üretilmiştir. Bu çalışmada da savaş yıllarında üretilen çizgi filmler araştırmanın çıkış noktasını oluşturmuştur. Savaş sırasında üretilen ve savaşın her iki tarafının düşüncelerini yansıtır şekilde, Der Störenfried, What Hitler Wants, The Ducktators, Reason and Emotion çizgi filmleri ele alınmıştır. Çalışmada göstergeler üzerinden analiz yapabilme imkânı sağlayan göstergebilimsel analiz yöntemi kullanılarak bu dört farklı çizgi filmden hareketle ideolojik propagandanın nasıl kullanıldığı, kitleleri etkilemek için göstergelerin ne şekilde çizgi filmlerde yer aldığı, Slavoj Zizek ve Cemil Meriç’in ideoloji tanımları ile İkinci Dünya Savaşı çizgi filmlerinde ideolojik propagandanın bu tanımlara göre nasıl şekillendiği hususları incelenmiştir. Neticede çizgi filmlerin tamamında göstergeler aracılığıyla çizgi filmi hazırlayan ülkenin dönemin hâkim ideolojisi çerçevesinde kitleleri etkilemek adına ideolojik propaganda yapıldığı ve çizgi filmlerin birer ideolojik propaganda aracı olarak kullanıldıkları sonucuna varılmıştır.
Açık hükümet kavramı hükümetleri daha açık, katılımcı ve işbirlikçi hale dönüştürmek için temel olarak e-hükümetten daha geniş bir anlayış sözü vermektedir. Açık hükümeti, e-devlet bağlamında ve kamu idaresinin geleceği bağlamında değerlendirmek gereklidir. Günümüzde e-demokrasi ve ehükümet, gelişmekte olan teknoloji tarafından etkinleştirilen demokratik uygulamaları idari kurumlarda birleştirmektedir. Hükümet ve vatandaşlar arasındaki etkileşim daha şeffaf, katılımcı ve işbirlikçi yani daha demokratik hale geldiğinde üretilen değeri tanımlamak için bir yöntem olarak açık hükümet çerçevesi kullanılmaktadır. Açık hükümet, daha fazla şeffaflık, katılım ve işbirliği vasıtasıyla demokrasiyi güçlendirmenin bir yolu olarak görülebilir. Bu makalede, açık hükümetin bütünleyici bir tanımını ortaya koymak için mevcut açık hükümet literatürü incelenmiş, elde edilen veriler ışığında kavramsal çerçeve oluşturulmuş ve bir açık hükümet örneği olarak İsveç irdelenmiştir. Genel olarak, makalede açık hükümet konseptinin net bir şekilde anlaşılması amaçlanmaktadır.
ÖzGözetim toplumu kendisinden önceki her toplumsal yapı gibi kendisine has bazı spesifik özellikleri ile birlikte giderek yoğunlaşmaktadır. Toplumlar tarım ve sanayiden sonra bilgi toplumuna geçmekle kolay takip edilemeyen boyutta hızlı gelişmeleri de beraberinde yaşamışlardır. Bu baş döndürücü hızda yeni nesil teknolojiler öncü rol oynamıştır. Gözetim toplumu var olan devlet ve toplum temalarını tamamen ortadan kaldırmamış ancak bambaşka boyutlar kazandırmıştır. Bu yeni toplum modelinin siyaset ve devlet yapısında meydana getirdiği farklılaşmalar demokrasi üzerinde de önemli etkiler oluşturmuştur. Demokratik araçlar üzerinde pozitif fark yarattığı alanlar olmakla birlikte önemli demokratik değerlerin sorgulanmasına da yol açmıştır. Demokrasinin en önemli sürücüsü olan vatandaş kavramı farklılaşarak algoritmik vatandaşlık kavramı sorgulanır olmuştur. Jus algoritmi ya da algoritmik vatandaşlık, bir çeşit veri tabanlı bir vatandaşlık versiyonudur. Jus algoritmi, gözetim toplumu ile birlikte ortaya çıkan daha çok geleneksel vatandaşlık modellerinden farklı olarak bireysel seçim hakkına dayanan bir vatandaşlıktır. Çalışmada geniş literatür incelemesi yapılmıştır. Jus algoritmi hakkında bilgiler vererek gözetim toplumunun devlet, siyaset ve demokrasideki yansımalarının değerlendirilmesi amaçlanmaktadır.
Siyasal katılım, siyasal alanlarda yapılan faaliyetler ile vatandaşların farklı şekillerde yönetimi elinde bulunduran veya siyasal manada iktidarda bulunan kesim üzerinde baskı kurmaları, doğrudan veya dolaylı bir şekilde siyasal sürece katılarak çeşitli etkiler oluşturma faaliyetleridir. Geleneksel katılım metotları kadar teknolojinin gelişmesi ile yaşanan toplumsal dönüşümler ve inovatif gelişmelerle birlikte modern katılım türleri de önem kazanmıştır. Çalışmanın amacı teknolojik gelişmeler ile günlük hayatta yer alan sosyal ağların bu ağları en çok kullanan öğrencilerin siyasal katılımları üzerine etki edip etmediğini analiz etmektir. Bu nedenle Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde öğrenim gören öğrenciler üzerinde siyasal katılım davranışları ile sosyal ağların etkisi incelenmiştir. Sonuç olarak sosyal ağların üniversite öğrencileri tarafından sıkça kullanıldığı, bu kullanımların öğrencilerin siyasete ilgilerini artırdığı ancak genel olarak öğrencilerin aktif siyasal katılım davranışlarında sosyal ağların etkili olmadığı sonucu elde edilmiştir. * Bu makale, adıyla aynı olan tezden türetilmiştir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.