Bu çalışmanın amacı öğrencilerin örüntülere ilişkin matematiksel anlamalarını araştırmaktır. Bir devlet okulunda öğrenim gören üç yedinci sınıf öğrencisi çalışmaya katılmış ve örüntülerle ilgili soruları çözmüştür. Bu öğrencilerle çözümlerine yönelik yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Veriler Pirie-Kieren teorisi kullanılarak analiz edilmiştir. Elde edilen bulgular, öğrencilerin matematiksel anlamalarının ön bilgiden gözlem yapmaya kadar ilk altı düzey arasında çeşitlilik gösterdiğini ve genellikle imaj oluşturma ile formülleştirme aşamalarında gerçekleştiğini ortaya koymaktadır. Teoriye göre, öğrencilerin ilk ve ikinci ihtiyaç duyulmayan sınırların ilerisine gidebildikleri fakat üçüncü sınırı geçemedikleri görülmüştür. Sonuçlar öğrencilerin örüntülere ilişkin bilgilerinin olduğunu ve örüntünün genel formülünü bulmak için çoğunlukla bir kural belirlemeye ve bunun doğrulunu ilk üç terim için kontrol etmeye çalıştıklarını göstermektedir.
The purpose of the current study is to examine the ways in which preservice middle school mathematics teachers (PMSMT) apply and represent algebraic reasoning in their solution processes for the problems in the concept of sets. This model provides detailed information about the reasoning made through the process of the solution of set problems. The study group of this case study was composed of 20 preservice mathematics teachers. The data were collected through written documents and whole class discussions. Based on the findings of the study, three ways to represent algebraic reasoning in sets emerged; context-based representation of algebraic reasoning, generalization-based representation of algebraic reasoning and formulization-based representation of algebraic reasoning. These ways determined based on the argumentations that they formed. They produced different warrants since they reasoned differently.
Şiddet tüm toplumlarda varolan ve gün geçtikçe giderek artmaya devam eden bir gerçekliktir. Tüm dünyada yaygın olarak görülmesi, şiddet uygulanan tarafta geri dönüşü olmayan hasarlara neden olması, insan haklarını ihlal etmesi, gerek toplumsal gerek bireysel düzeyde birçok soruna yol açması nedeniyle çok yönlü olarak ele alınması gereken bir sağlık sorunudur. Temeli insanlık tarihine kadar dayanan şiddet, varlığını hala devam ettirmektedir. Dünya üzerinde daha sıklıkla kadınların, ülke, etnik köken, din, ekonomik ve sosyal statü ayrımı olmadan toplumsal cinsiyete dayalı şiddete maruz kaldığı bilinmektedir. Şiddet üzerine yapılan çalışmalarda, genel olarak kadınların şiddet mağduru olduğunu, erkeklerin ise şiddeti uygulayan (fail) olduğunu ortaya koymaktadır. Türkiye'nin sosyokültürel yapısı gereği sahip olduğu ataerkil yapı, kadın şiddetinin hazırlayıcısı ya da sebebi olabilmektedir. Nitekim, son zamanlarda içinde bulunulan pandemi sürecinde virüsten korunmada en güvenli tedbir olan evde izolasyon, şiddete maruz kalma olasılığı yüksek olan kadınlar için güvenli mekanlar olmamakta ve ev içi şiddete maruz kalma riskini daha da arttırmaktadır. Kadının yaşam hakkını tehdit eden bu riskli durumu erken evrede tespit etmek ve müdahale etmek için bu durumu hazırlayan ve tetikleyen etmenlerin belirlenmesi gerekmektedir. Bu özden hareketle, bu bilimsel yazıda, şiddete uğrayan ve şiddet uygulayan birey özelliklerinden söz edilecektir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.