Richmond agitation sedation scale levels significantly correlated with bispectral index values during dexmedetomidine sedation in critically ill patients requiring mechanical ventilation in the intensive care unit.
Venöz hava embolisi, nöroşirürji operasyonlarında özellikle oturur, yarı oturur ve hatta supin pozisyonlarda oluşabilen, sonucunda morbidite ve mortalitesi yüksek olan bir komplikasyondur. Serebelar bölgedeki tümör nedeniyle oturur pozisyonda ameliyata alınan olguda aniden end tidal karbondioksit, oksijen satürasyonu ve kan basıncının düştüğü görüldü. Hastanın sol akciğerinde havalanma azlığı ve kalbin oskültasyonunda pansistolik üfürüm saptandı. Venöz hava embolisi geliştiği düşünülen hastanın santral venöz kateterinden hava aspire edildi ve hemodinamik stabilite tekrar sağlandı. Operasyonun sonunda hasta uyandırılarak ekstübe edildi. Bu olguda hastanın iyi monitörize edilmesi ve erken müdahale edilmesi sayesinde oluşabilecek komplikasyonlar engellenebilmiştir. Nöroşirürjinin oturur pozisyonlarındaki operasyonlarının yanısıra yarı oturur ve supin pozisyonlardaki operasyonlarında da standart monitörizasyonun yanında mutlaka santral venöz kateterizasyon ve arteriyal monitorizasyonun yapılarak yakın takip edilmesinin olası komplikasyonların erken tanı ve tedavisi açısından önemli olduğunun bir kez daha vurgulanmasında yarar olduğunu düşünüyoruz.
SUMMARYWe present herein the case of an 87-year-old male undergoing surgery for traumatic fracture of the femur in whom severe bradycardia and cardiac arrest developed after spinal anesthesia. Dopamine infusion started after resuscitation was stopped in the 3rd hour. A relationship was seen between this process and intrathecal application and development of bradycardia. However, this relationship represents only one of the cardiac arrest etiologies. With this case study, we aimed to question all possible causes to determine if the development of cardiac arrest following spinal anesthesia was coincidental or a remarkable phenomenon, since the operation performed under general anesthesia 15 days later was uneventful.
Otuz iki yaşında, gravida 4 parite 2 abortus 1 gebe, sefalopelvik uyumsuzluk ve fetal distress nedeniyle acil sezeryan operasyonuna alındı. Preoperatif tansiyon arteriyel 132/85 kalp hızı: 188/dk idi, genel anestezi altında sezeryan operasyonu planlandı. Operasyonun 25. dakikasında tansiyon alınamamaya, periferik nabızlar filiform hale gelmeye ve siyanoz belirmeye başladı. Kalp hızı 160-180/dk idi. Periferik dolaşımın bozulduğu fark edildi ve 25 mg efedrin iv puşe yapıldı, sıvı resüsitasyonu hızlandırıldı. 500 mlt kolloid ve 1000 mlt izotonik hızlıca verildi, hipotansiyon devam etmekteyken anafilaktoid reaksiyondan şüphelenildi ve 1 amp difenhidramin ve 250 mg metil prednizolon iv puşe yapıldı, bu arada efedrin 25 mg iv puşe tekrarlandı. Toplamda 3000 mlt kristalloid ve 1000 mlt kolloid replasmanına yanıt vermeyen hastaya dopamin 15 mcg/kg/dk başlandı. Arteriyel kan gazı analizinde ph: 7.18, pCO 2 : 38, pO 2 : 220, lact: 6.0, base deficit: -9, HCO3: 19 mEq/lt. idi. Santral ven basıncı +25mmHg ölçüldü. İnotrop destek altında tansiyon arteriyel 100/70 mmHg alınması üzerine hasta entübe halde yogun bakım ünitesine nakledildi. 12 derivasyonlu EKG'de supraventrikuler taşikardi saptandı ancak iskemi ya da ileti anormalliği lehine bir bulgu saptanmadı. Çekilen akciğer grafisinde kardiyotorasik oranın arttığı ve akciğerlerde yüklenme ile uyumlu bilateral infiltrasyonlar görüldü. Kardiyak dekompanzasyon düşünülerek 10 mg/h furosemid infüzyonu ve 1.5 mcg/kg/dk noradrenalin infüzyonu başlandı. Ventilasyon perfüzyon sintigrafisinde pulmoner emboli lehine bulgu saptanmayan hastanın yapılan ekokardiyografisinde ejeksiyon fraksiyonu (EF) %32, sol ventrikül sistolik disfonksiyonu ve sol atriyal ve ventriküler dilatasyon saptanması ile peripertum kardiyomiyopati tanısı düşünüldü. Yoğun bakım takibinin üçüncü gününde hasta mekanik ventilatörden ayrıldı ve inotrop destek kademeli olarak azaltıldı. Üçüncü aydaki kontrol ekosunda EF'si %45 saptandı.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.