The purpose in this study was to examine differences between risky sport participants and nonparticipants using the Big Five (McCrae & Costa, 1997) personality traits. The sample included 328 individuals ranging in age from 18 to 53 (M = 23.42 and SD = 3.98). The Five Factor Personality Inventory developed by Somer, Korkmaz, and Tatar (2002) was used to measure personality traits. The results showed that risky sport participants have significantly higher levels of extraversion and openness to experience and lower levels of conscientiousness and neuroticism. The measurement of Big Five personality traits might be a valuable means of estimating individuals' tendency to participate in adventure/risky sport, which in turn could be used to promote adventure/risky sport tourism.

We aimed to determine the relationship between social physique anxiety (SPA), body image dissatisfaction (BID), self-esteem (SE), and body fat ratio (BFR) in female exercisers and nonexercisers. Participants included 290 female exercisers and nonexercisers ranging in age from 18 to 60 (M = 24.0, SD = 10.0). One-way ANOVA and the Pearson product moment correlation coefficient were used to analyze data. Significant relationships were found between SPA, body image satisfaction (BIS), and SE. Differences between each group's SPA, BID, and SE scores were also notable. It was concluded, therefore, that exercising behavior had a moderating effect on SPA, BIS, and SE.

Gözden geçirilmiş schutte duygusal zekâ ölçeğinin Türkçe'ye uyarlanması ve psikometrik özelliklerinin incelenmesi Amaç: Duygusal Zekâ, ifade ettiği yapı eski olsa da kavram olarak oldukça yenidir ve bu kavram çerçevesinde ölçme araçları oldukça azdır. Bu durumun Türkçe literatürdeki yansıması da farklı değildir. Bu nedenle Schutte, Malouff, Hall, Haggerty, Cooper, Golden ve Dornheim (1998) tarafından geliştirilen ve Austin, Saklofske, Huang ve McKenney (2004) tarafından 41 madde olarak yeniden düzenlenen Schutte Duygusal Zekâ Ölçeği'nin Türkçe'ye uyarlanması amaçlanmıştır. Yöntem: Ölçeğin Türkçe'ye dilsel eşdeğerliliği sağlandıktan sonra 17-78 yaşları arasında 1022 kadın (%58,6) ve 721 erkek (%41,4) toplam 1743 kişiye uygulama yapılmıştır. Bulgular: Verilerden elde edilen sonuçlar, ölçeğin üç faktörlü yapısı incelendiğinde hem açıklayıcı hem de doğrulayıcı faktör analizi sonuçları Austin ve arkadaşlarının (2004) sunduğu sonuçlar ile tutarlıdır. Ölçeğin Cronbach-Alpha iç tutarlık katsayısı bütünü için 0,82, alt boyutları için ise 0,75, 0,39 ve 0,76 olarak tespit edilmiştir. Ölçeğin bütünü için test-tekrar test güvenirlik katsayısı bir hafta arayla (n=88) r=0,49, iki hafta arayla (n=85) r=0,56 bulunmuştur. Ölçeğin ayırt edici geçerliliğini incelemek için ölçekle birlikte 100 kişiye Beş Faktör Kişilik Envanteri uygulanmıştır. Schutte Duygusal Zekâ Ölçeği ile kişilik özellikleri arasında-0,28 ile 0,34 arasında değişen anlamlı ilişkilere rastlanmıştır. Ayrıca ölçek genel toplam puanı cinsiyet, yaş ve eğitim düzeyi açısından da karşılaştırılmıştır. Sonuçlara göre kadınların duygusal zekâ puanı daha yüksektir ve eğitim düzeyi yükseldikçe duygusal zekâ puanı da yükselmektedir. Sonuç: Sonuç olarak, bulgular Schutte Duygusal Zekâ Ölçeği'nin Türkçe konuşan popülasyon için geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olabileceğine işaret etmektedir. Ancak, ölçeğin faktör yapısının incelenmesi için başka çalışmalara gerek duyulmaktadır.

The present study examined the association between personality, competitive anxiety, somatic anxiety and physiological arousal in athletes with high and low anxiety levels. Anxiety was manipulated by means of an incentive. Fifty male participants, first, completed the Five Factor Personality Inventory and their resting electro dermal activity (EDA) was recorded. In the second stage, participants were randomly assigned to high or low anxiety groups. Individual EDAs were recorded again to determine precompetition physiological arousal. Participants also completed the Competitive State Anxiety Inventory-2 (CSAI-2) and played a computer-simulated soccer match. Results showed that neuroticism was related to both CSAI-2 components and physiological arousal only in the group receiving the incentive. Winners had higher levels of cognitive anxiety and lower levels of physiological arousal than losers. On the basis of these findings, we concluded that an athlete’s neurotic personality may influence his cognitive and physiological responses in a competition.