The purpose of present study was to compare the selected physical and performance variables of university-level basketball, football and volleyball players. The present study was conducted by 23 students studying in the faculty of health sciences and playing in their school's Football (n = 7), Volleyball (n = 8), Basketball (n = 8) teams and the age ranged from 18-23 years. Several physical and physiological characteristics of the students were evaluated. These characteristics are weight, height, BKI, flexibility, isometric muscle strength, muscular endurance, aerobic and anaerobic performance. While comparing between sports disciplines, one-way analysis of variance (ANOVA) was used for data with normal distribution, and Kruskal Wallis test was used for non-distributed data. The results of the study indicate that there was significant difference among Basketball, Volleyball and Football in relation to VO2 Max, muscle strength, anaerobic power. The aerobic performance test was significantly better in volleyball (p ≤ 0.05). However, there was no statistically significant difference in the results of physical properties, muscle endurance and flexibility among teams (p>0.05). These results will provide useful information for university level athletes to be selected according to sports-specific physical fitness criteria and that they should receive training by team coaches accordingly.
Objective: Chronic obstructive pulmonary disease (COPD) is characterized by progressive airflow limitation and exacerbations causing severe mortality and morbidity. The aim of this study is to examine the various clinical characteristics and attack markers of patients who were hospitalized with the diagnosis of COPD exacerbation and followed up in the ward by a physiotherapist.Method: 91 patients were included in the study, which was planned retrospectively. Sociodemographic and clinical characteristics of the patients, Modified Medical Research Board Dyspnoea Scale (mMRC), COPD Assessment Test (CAT), and COPD Combined Assessment Score (GOLD) values were obtained from the physiotherapy registry files.Results: 73 of total 91 patients were male (80.2%) and 18 (19.8%) were female. The mean age of the patients was 72.49±10.10 years. The mean smoking level of the patients was 46.34±39.00 cigarette packs/year. According to GOLD, 34 were group B patients and 57 were group D patients. The mean CAT score was 23.05±8.22 and the mean mMRC score was 2.93±1.01. When the CAT and mMRC scores of the patients in Group B and D were analyzed, a statistically significant difference was found between the two groups (p<0.05). When the relationship between the diagnosis of COPD exacerbation and hospitalized patients' ages and duration of illness was analyzed with Pearson correlation analysis, no statistically significant correlation was found (p>0.05). When the relationship between the CAT and mMRC scores of the patients was analyzed, a statistically significant positive moderate correlation was found (p<0.05, r=0.669).Conclusion: Sociodemographic, physical, and clinical characteristics are the factors that affect the attack profile of COPD, but disease duration and stage, CAT and mMRC score, and long-term oxygen therapy were found to be the main components of attack profile. We think that multidisciplinary approach is required for symptom control with close follow-up in patients who have attack.
Amaç: Günümüzde fotoğraf tabanlı sosyal medya araçlarının kullanımı yaşamın merkezi bir parçası haline gelmeye başlamıştır. Gençler, fiziksel görünümü ön plana çıkaran sosyal medya sitelerini, fotoğraflarını herhangi bir zamanda akranlarından oluşan bir izleyici kitlesine yayınlamak amacıyla kullanabilmekte ve sosyal medyadaki fiziksel çekiciliklerini en üst düzeye çıkarmayı amaçlayan davranışlarda bulunabilmektedirler. Görünümle İlişkili Sosyal Medya Bilinç Ölçeği (GİSMBÖ) bireylerin düşünce ve davranışlarının sosyal medya izleyicileri için çekici görünüp görünmeyeceğine dair süregelen farkındalığı ne ölçüde yansıttığını ölçmek için geliştirilmiştir. Bu çalışmada üniversite öğrencilerinde GİSMBÖ'nün Türkçe uyarlamasını yapmak, geçerlik ve güvenirliğini ölçmek amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmaya iki fakülte ve bir yüksekokuldan olmak üzere 197 üniversite öğrencisi dahil edilmiştir. Tüm katılımcılara sosyodemografik soru formu, GİSMBÖ ve Bedeni Beğenme Ölçeği (BBÖ) uygulanmıştır. GİSMBÖ orijinal dili olan İngilizce'den Türkçe'ye çevrilmiş ve kültürel adaptasyonu yapılmıştır. Ölçeğin kültürler arası adaptasyonu çeviri, geri çeviri, uzman görüşü ve ön test adımları kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Güvenirlik için iç tutarlılık analizi yapılmıştır. Yapı geçerliği açıklayıcı ve doğrulayıcı faktör analizi ile, ölçeğin kriter geçerliği ise BBÖ ile korelasyonu incelenerek yapılmıştır. Bulgular: Çalışmaya gönüllü olarak katılan üniversite öğrencilerinin yaş ortalaması 20.82±1.63 yıl, 158'i kız ve 39'u erkektir. Ölçeğin Cronbach alfa değerinin 0.935, madde toplam puan korelasyon katsayılarının 0.469 ve 0.761 arasında olduğu saptanmıştır. Açıklayıcı faktör analizinde ölçeğin tek faktörlü yapıda olduğu ve varyansın %68.139'unu açıkladığı görülmüştür. GİSMBÖ ile BBÖ arasında istatistiksel olarak anlamlı negatif yönlü ilişki saptanmıştır. (p<0.001; r=-0.465). Sonuç: Orijinal dilinden başka bir dilde adaptasyon çalışması yapılmamış olan GİSMBÖ'nün Türkçe versiyonunun üniversite öğrencilerinin sosyal medya bilincini ölçmede kullanılabilecek geçerli ve güvenilir bir ölçüm aracı olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu çalışmada Guillain-Barré Sendromu (GBS) tanısı alan olgunun uzun dönem fizyoterapi ve rehabilitasyon sonuçları tartışıldı. 57 yaşındaki kadın olgunun yürümede güçlük ve üst ekstremitelerinde aniden başlayıp yayılım gösteren uyuşma şikayetleriyle hastaneye yatışı yapıldı. Klinik tablosundaki kötüleşme nedeniyle yoğun bakım servisine sevk edilen olgunun hastanede yatış süresi 63 gün sürdü. Akut dönemde başlayan fizyoterapi programı taburculuk sonrası süreçte devam etti. Olgu tedavi öncesinde ve takip sürecinde (6. ve 12. ayda) değerlendirildi. Olgunun kas kuvveti manuel kas testi, kavrama kuvveti el dinamometresi, ağrı düzeyi Vizüel Analog Skalası (VAS), yorgunluk seviyesi Yorgunluk Şiddeti Ölçeği (YŞÖ), denge performansı Berg Denge Ölçeği (BDÖ), fiziksel fonksiyonu ise Fonksiyonel Bağımsızlık Ölçeği (FBÖ) ve Fonksiyonel Ambulasyon Skalası (FAS) kullanılarak değerlendirildi. Fizyoterapi programı solunum egzersizleri, pasif, aktif yardımlı ve aktif egzersizler, germe egzersizleri, denge ve koordinasyon egzersizleri, aşamalı mobilizasyon ve günlük yaşam aktivitelerindeki bağımsızlığı sağlamak için fonksiyonel egzersizlerden oluştu. Bu çalışma prognozu kötü olan GBS'li olguda yoğun bakım servisinde başlayan ve bir yıl devam ettirilen fizyoterapi ve rehabilitasyon yaklaşımlarının kas kuvveti, ağrı, yorgunluk, denge, bağımsızlık düzeyi, fiziksel fonksiyon ve kavrama kuvveti parametrelerini iyileştirmede etkili olduğunu gösterdi.
Çalışmamızın amacı çocukların kullandıkları okul çantası özelliklerinin sırt ağrılarına etkisi olup olmadığını incelemekti.Çalışma Planı: Tanımlayıcı kesitsel bir çalışma.Hastalar ve Yöntemler: Çalışmaya 82 gönüllü öğrenci dahil edildi. Çalışmaya katılan çocukların kullandıkları okul çantasının özellikleri, algılanan çanta ağırlıkları, çanta taşıma şekilleri, ağrı ve yorgunluk düzeyleri gibi değişkenler araştırmacılar tarafından hazırlanan form yardımıyla sorgulandı. SPSS 22.0 programı verilerin analizinde kullanıldı.Bulgular: Çalışmaya yaş ortalaması 9.82±0.65 yıl olan 39'u kız (%47.6) 43'ü erkek (%52.4 ) olmak üzere 82 gönüllü öğrenci dahil edildi. Çocukların okula gelirken kullandıkları çanta tipinin sırt çantası olduğu belirlendi. Sırt çantası kullanan öğrencilerin %29.26'sı (n=23) çantalarını tek omuz askısı, %70.74'ü (n=59) ise iki omuz askısı ile taşımaktaydı. Çanta taşıma şekline göre sırt ağrıları karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulundu (p<0.05). Cinsiyete göre sırt ağrısının düzeyi incelendiğinde ise iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı (p>0.05).Sonuç: Avrupa' da okul çantası ağırlığının çocuğun vücut ağırlığının %10'unu geçmemesi önerilirken çalışmamızın sonuçlarına göre bu oran yaklaşık %13 olarak bulunmuş ve önerilen sınırı geçmiştir. Çalışmamızın sonuçları çocukların algıladıkları çanta ağırlığının sırt ağrısı ve yorgunlukla ilişkili olduğu yönündedir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
hi@scite.ai
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.