No abstract

Innovation-oriented initiatives and entrepreneurs have gained increasing importance for dealing with unemployment and increasing human power on a global scale. Thus, a need for making changes to the university design in which the main focus is on teaching and research has emerged. “The entrepreneurial university model,” which is featured in the triple helix model and helps redefine university-industry and state relationships, has been created as a response to this need. The purpose of this review is to present fundamental information about the conceptual framework of the entrepreneurial university and the properties that universities need to have in order to be labeled as an entrepreneurial university. This study, which is one of the few studies that examine the conceptual and developmental features of the entrepreneurial university model, provides readers with a review of the evolution of university-industry-state relationships and insights into several theoretical issues and political orientations.

Yüzyıllardır işsizlik küresel boyutta mücadele edilen bir problemdir. 21. yüzyılda küreselleşme ve teknolojinin hızlı gelişimiyle birlikte birçok sektörde insan emeğinin değeri azalmaktadır. İşsizlikle başa çıkabilmek ve istihdam gücünü küresel düzeyde arttırabilmek için yenilik odaklı girişimler ve girişimciler önem teşkil etmektedir. Bu yüzden de, sadece eğitim ve öğretim veya araştırma faaliyeti gerçekleştirmeye yönelik üniversite kurgulamasına yönelik değişim ihtiyacı doğmuştur. Triple Helix modelinde yer alan Üniversite-Sanayi ve Devlet ilişkisinin yeniden tanımlanmasını sağlayan "Girişimci Üniversite Modeli" de bu ihtiyaç doğrultusunda geliştirilmiştir. Bir derleme ve politika araştırması olan bu çalışmanın amacı, girişimci üniversiteye yönelik kavramsal tanımlama bilgilerini ve girişimci üniversite olabilmek için sahip olunması gereken yeterlilikleri dört farklı kıtadaki gelişmeleri dikkate alarak sunmaktır. Bu araştırma kapsamında bazı teorik bulgular ve politik yönelimler paylaşılmaktadır. Bunlardan ilki, girişimci üniversitelerin yükseköğretim evrimsel süreci içerisinde en son aşamada yer almasıdır. Ayrıca, girişimci üniversite modelinin temelini oluşturan üniversite-sanayi-devlet ilişkisindeki yapının da değişme evriminde olduğu bulgusu araştırma sonucunda keşfedilmiştir. Çalışma, "Girişimci Üniversite Model'ine" yönelik kavramsal ve gelişim sürecini irdeleyen az sayıda çalışma arasında yerini almaktadır.

Bu çalışmada, örnek olay olarak ele alınan bir e-ticaret platform firmasının tasarım hataları keşfine yönelik bir araştırma gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda, Türkiye’nin en yüksek ticari iş hacmine sahip olan e-ticaret platform sitesi olan Hepsiburada firmasının web sitesi ve mobil uygulama platformları örnek olay olarak ele alınmıştır. Bu araştırma, kullanıcı deneyimi ile kullanıcı etkileşimi için ergonomik bir tasarım gereksinimlerini belirten faktörel boyutlara dayalı bir şekilde gerçekleştirilmiştir. Bu doğrultuda, amacımıza uygun bir şekilde amaçsal örnekleme göre katılımcılar belirlenmiş, bir alışveriş senaryosu ile kullanım rehberi hazırlanmıştır. Alışveriş senaryosuna göre kullanım rehberi çerçevesinde katılımcılar alışverişlerini gerçek zamanlı olarak laboratuvar ortamında gerçekleştirilmiştir. Araştırma metodu, bilişsel izlenecek yol analizi tercih edilmiştir. Bu kapsamda, her bir katılımcıdan sesli düşünme, gözlem ve not alma olmak üzere farklı araçlar aracılığıyla veriler elde edilmiştir. Elde edilen verilerin analizi sonucunda kullanıcı deneyimi ve kullanıcı etkileşimi bakımından farklı kategorilerde web sitesinde beş adet ve mobil uygulamada ise on adet tasarım hatası tespit edilmiştir. Web sitesinde kelime ve görsel temsil, estetik, psikolojik, davranış ve algısallık yönünden hataların olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Diğer yandan, mobil sitede ise, algısallık, görsel temsil, fiziksellik, estetik, fiziksel nesneler, fonksiyonellik, kelime karakter tasarımlarına yönelik hataların olduğu da tespit edilmiştir. Bu bulguların her birisi müşteri kullanım memnuniyeti ve marka sadakati üzerinde etkileri olabilecek hatalar olduğu söylenebilir.

Information is vital for enterprises. However, the usage of information uniquely personal data leads to various legal problems. On the one side, enterprises require free and unlimited usage of personal data as much as possible for their continuity and progression. On the other side, natural and legal persons seek legal protection regarding their personal information or market position. It is challenging to find a fair and reasonable balance that can last for an extended period in such a dynamic field. This article evaluates the general tendencies concerning data usage, sharing, and protection problems considering Start-Up enterprises' situation aside from their legal form. The problems mainly arise in the fields of data protection and unfair competition. Some of the legal problems are also related to intellectual property. Instead of trying to find general and local solutions, it seems more useful to seek and find solutions that shall take the interests of various enterprises and companies from diverse sectors and legal traditions employing good practices. Of course, it is not very easy to reach solutions that will be accepted by all the related parties. The legal solutions should not constraint Start-Up enterprises' innovative progress, as well as meeting related parties' protection and fair trade expectations. Otherwise, privacy violations and abuse of competition will be inevitable.

The chapter aims to provide a systematic overview of Information and Communication Systems (ICTs), their functions and the effect of ICTs on organizations by clarifying the relationships among the organization structures. As a response to the need for understanding the effects of ICTs on organizational structures and business processes, the present study, which is conceptual in nature, opts for a systematic literature review. The study reviews a broad range of scientific studies that focus on the relationship between ICTs and the effects of organizational facts. Therefore, it presents novel and useful information about the effects of ICTs on general management, organizational hierarchy, and strategic business process that can be used by business information technology investors, developers, and users. It is also hoped that the present study provides research implications for researchers who aim to conduct empirical studies to investigate the impact of ICTs on business systems.

There has been a strong relationship between digitalism and the future of jobs. Reports by OECD and WEF examined the jobs in the coming decades, and the findings show that there is a completely new order in the professions that we are not familiar with. In addition, how the impacts of artificial intelligence (AI), machine learning, data science, and robotics have affected labour, the market is analyzed. The findings in the reports clearly would affect the careers of the next generations. With the post-pandemic developments and the rapid advancement of technology in many areas worldwide, digitalization has gained significant momentum. This situation manifested itself in professions and workforce. However, it is obvious that in the coming years, with digitalization, many occupational groups and accordingly, differences in skills will be seen. While some occupational groups disappear completely, it is seen that some new occupational groups will emerge and, some will transform.

No abstract