Sanal ve gerçek gibi iki zıt fenomenin bir araya gelerek oluşturduğu evren olan Metaverse, insanın en büyük ideallerinden olan yaratma çabasının teknoloji ve bilim ile birleşerek zirveye ulaşmasını temsil etmektedir. İlk Çağ’dan başlayarak felsefenin, daha sonra edebiyatın ve en sonunda teknobilimin kurguladığı insan yaratımına dayalı evren düşüncesi günümüzün gerçekliği haline gelmiştir. Bu bağlamda insanın teknoloji ile ilişkisi insanlık tarihi ile paraleldir ve evrimsel bir gelişim çizgisine sahiptir. Ancak özellikle 1940’lı yıllardan itibaren dijitalleşmenin temellerinin atılması ile beraber tamamen insanın duyusal bağlantılarından uzakta yeni bir doğanın inşası başlamıştır. Dijital dönüşümün tüm teknolojik dönüşümlere kıyasla dramatik bir hızla gerçekleştiğinden hareketle son otuz yıldaki dönüşümler, bundan sonraki teknolojik gelişim çizgisini tahmin edilemez kılmaktadır. Her çağa ait teknolojik sıçramaların bireyin hem sosyolojik hem psikolojik bağlamda nasıl kavrandığını dönüştürdüğü gibi, dijitalleşme de bireyin konumunu dönüştürmüştür. Dijital ortamların bir evren olarak genişlemesi ve sanal ortamların bir gerçeklik sahası haline gelmesiyle; tüketim kalıplarından kişisel verilerin işlenmesine, kişilerarası iletişimden sanat üretimine, bilgi alma şekillerinden tam anlamı ile kimlik inşasına kadar bireyin yaşam faaliyetleri dönüşüme uğramıştır. Sanalın gerçekliği kapsadığı Metaverse evreninin bileşenleri bu çalışmanın örneklemini oluşturmaktadır. Bu çalışmanın araştırması nitel desende tasarlanmıştır ve içerik analizi ile uygulanmıştır. Çalışmada Metaverse’ün kaynakları temalar üzerinden incelenmiş olup ilgili temaların sıklığı grafikler üzerinden yorumlanmıştır.
In this chapter, the science fiction anime that takes its source from Masamune Shirow's manga with the same name, Kōkaku Kidōtai (攻殻機動隊, Ghost in the Shell), is examined and compared with the U.S. adaptation film Ghost in the Shell (2017) within the framework of techno-orientalism. The study aims a comparative critique through anime and film, which both allow explaining the transformative potential-effects of technology in a socio-cultural context in the east-west axis, through dissociations, convergences, and integration. It is to review the representations of traditional Western-centered thought that is deconstructed with the narrative which maintains focus on technology axis; it is aimed to reveal with the analysis that takes the 2017 film to the center. In this way, Ghost in the Shell offers possibilities of representation in the axis of futuristic Eastern culture with the female-cyborg character that presents the cyber-society environment, the deconstruction of the idea that puts focus on anthropocentrism, especially the ‘Western man'.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
hi@scite.ai
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.