Kent merkezleri, geleneksel anlamda yerel ve uluslararası ziyaretçiler için cazibe noktalarıdır. Kentsel alanlar çeşitlilik ve konum açısından odak noktası olabilecek bir dizi turizm ve seyahat akışı sağlamaktadır. Kent içi mekânların anlamlı bütünsellik oluşturmasını sağlayacak en önemli nokta, mekanların ilişkisel yapılarıdır. Kentlerin zamanla yenilenmeleri ve tarihi miras alanlarının insanlar tarafından turizm amaçlı kullanma talepleri, kentin yapısal ve sosyal yapısını geliştirerek kent kimliğini doğru algılanmasını sağlayacaktır. Çalışmada Erzurum kent merkezindeki tarihi mekânların, fonksiyonellik açısından yapı özellikleri ile mekanların biçimlenme özellikleri arasındaki ilişkilerin karşılaştırmalı olarak incelenmesine olanak sağlayan ve mekanların performansının fiziksel ve alansal biçimden etkileniş hikayesini anlatan Mekan dizimi analiz yöntemi kullanılmıştır. Space Syntax’ın harita ve istatistiksel çizelgeleriyle erişilebilirlik, turistik rota ve insan akışındaki entegrasyon bağlantısına dayanarak, sokak ağı ve işlevsellik performansı değerlendirme amaçlanmıştır. Kentin tarihi mekanlarının olduğu rota üzerindeki cadde-sokak ağı tabanlı kritik noktalar belirlenmiş ve tarihi mekanların mevcut kullanımının, fonksiyonellik, ulaşım ve entegrasyon çekiciliği arasındaki kombinasyonun etkileri tespit edilmiştir. Tarihi dokunun yoğun olduğu kent bölümlerinde yapılı çevre ve şehir arasındaki ilişki ağı çevre, erişim-ulaşım ve sosyal ilişkiler yorumlanmıştır. Sonuçta yabancı turistler yüksek küresel entegrasyon gösteren sokaklarda gezinmeyi tercih ederken, yerel halkın yüksek yerel entegrasyon sergileyen sokakları tercih ettiği belirlenmiştir. Küresel entegrasyonun yüksek olduğu aksların, turistler için çok daha önemli bir rota oluşturduğu ortaya çıkmıştır.
Urban Heat Island (UHI) has been described by authors as the UHI effect is among the most common forms of human origin (anthropogenic) local climate change. The increasing UHI effect with the differences in land use and landscape pattern varies depending on surface soil, watery field presence and vegetation. In this study, using Landsat 5 TM of 1994 and Landsat 7 ETM+ images of 2019, the ArcGIS 10.6.1 program and the remote sensing methods have identified surface temperature and vegetation distribution. Surface temperature values of the land-use in Bolu province of 2019, 1/5000 Urban Development Plan land uses and average temperature values were determined. The study revealed the change between urban development and the effect of land surface temperature over the course of 25 years, and discussed the UHI effect in the Bolu province. The effects of the historical process in Bolu city center on land surface temperature (with LST differences) and vegetation distribution (Normalized Difference Vegetation Index; NDVI) have been surveyed. The constraints of this study are that the spatial resolution in orthophotos of 1994 is low, and the type of land-use temperature data cannot be compared to 2019. For this reason, LST and NDVI analyzes were conducted in 1994 orthophotos, classifying all parcels with structure and related area in the form of manually constructed areas (built Environment). One of the findings of this study are surface temperatures of areas used as farmland in the year 1994 data reached higher values after they quickly began to urbanize in Bolu. The main reason for the high surface temperature in the Bolu province over the 25-year period is that agricultural areas are impurized and increasing population density and the albedo effect. It has been concluded that the lack of green space and lack of vegetation in the continuous urban area has increased the UHI effect.
Kentleşmenin artmasıyla beraber, alan kullanım biçimleri değişmekte, bu değişim yerel ve bölgesel iklimin de değişimine neden olmaktadır. Oluşan kentsel ısı adaları kentlerde yaşayan insanların yaşam kalitesini etkilemektedir. Alan kullanımında meydana gelen dönüşüm ve buna bağlı olarak gerçekleşen sıcaklık değişimini belirlemek amacıyla gerçekleştirilen bu çalışma, Erzurum kent merkezinde yürütülmüştür. Çalışmada, 1991 ve 2020 yıllarına ait uydu görüntüleri incelenmiştir. 1991 yılında kentsel alan yaklaşık 15.5 km2 iken, 2020 yılında 40.8 km2’ye ulaşmıştır. Kentin 1991 yılı ortalama YYS değeri 26,7 °C, 2020 yılı ortalama YYS değeri 30,4 °C olarak bulunmuştur. 1991 yılına ait sıcaklık verileri üzerinden değerlendirme yapıldığında kent merkezinin % 49‘u ortalamanın üzerinde, 2020 yılında ise % 55’i ortalamanın üzerinde olduğu bulunmuştur. 2020 kentleşmiş alanda 25003 yapının % 71’i mesken amaçlı kullanılmaktadır. Buna göre nüfusun % 58,8’i kentin YYS fark ortalamasının üzerinde yaşadığı tahmin edilmektedir. Alansal açıdan bakıldığında ise 2020 kentsel alanının % 52.58’i ortalamanın üstünde, % 47.41’i ortalamanın altında kalmaktadır. Alan kullanım biçiminin türü ve alan kullanım biçimindeki değişiklik kentsel ısı adasına etki etmektedir. 2019 yılı Urban Atlas verilerine göre alan kullanım biçimlerine bağlı olarak değişen sıcaklık durumlarına bakıldığında ise, işlenmemiş tarım alanları, bitki örtüsünün az ya da olmadığı alanlar, mevcut kullanımı olmayan alanlar, mera alanları, sanayi ve sürekli kentsel alanların YYS ortalamasının fazla olduğu bulunmuştur. Ormanlar, kent içindeki aktif ve pasif yeşil alanlar, maki veya otsu bitkiler ve sürekli ürün işlenen tarım alanları ise düşük sıcaklığa sahiptir.
Son yıllarda kentlerin yapılı çevresinin değişiminde etkili olan antropojenik faktörler, kent iklimini olumsuz etkilemiştir. Buna paralel kentlerde sıcaklıkların artışıyla birlikte kentsel ısı adalarının oluşumu kaçınılmaz olmuştur. Bu çalışmanın amacı hızlı ve yoğun kentleşme ile kentsel ısı adaları arasındaki bağlantıyı ortaya koyabilmektir. Buna göre Türkiye’de kentleşmenin en yoğun yaşandığı yerlerden olan İstanbul’dan üç bölge (İstanbul Bölge, Sarıyer, Şile) örneklem olarak seçilmiştir. Seçilen bölgelerin Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden alınan meteorolojik verileri (1950-2021) ile United States Geological Survey (USGS)’den alınan 1990 ve 2009 yılı Landsat TM 5 ve 2021 Landsat 8 (OLI-TIRS) uydu görüntüleri, bu çalışmadaki veri setlerini oluşturmuştur. İstanbul Bölge, Sarıyer ve Şile meteoroloji istasyonlarına ait ortalama sıcaklık, maksimum sıcaklık, minimum sıcaklık, toplam yağış, ortalama rüzgar hızı olmak üzere 4 farklı meteorolojik parametre incelenmiştir. Zaman serisi analizleri Mann-Kendall yöntemi ile ele alınmıştır. Buna göre seçilen üç istasyonun uzun yıllık tüm sıcaklık parametrelerinde bir artış eğilimi görülmüştür. Bu eğilimler tüm sıcaklık parametrelerinde 1980’li yılların ilk yarısında uzun süreli ortalamanın üstüne çıkarak, artış yönünde bir trend göstermiştir. Seçilen istasyonlardan İstanbul Bölge istasyonunda yağışlarda bir azalma, Sarıyer ve Şile istasyonlarında ise bir artış eğilimi gözlemlenmiştir. İstasyonların rüzgar hızlarında azalma eğilimi görülmüştür. Tüm parametreler içerisinde, özellikle her istasyon için 0.01 anlam düzeyi ile en kuvvetli trend, maksimum sıcaklık ve rüzgar hızı parametrelerindedir. 1990-2009-2021 yıllarına ait seçilen bölgelerin landsat uydu görüntüleri incelendiğinde ise yer yüzeyi sıcaklıkları (YYS) değerlerinde genel olarak artış görülmüştür. Özellikle kentleşmenin en yoğun görüldüğü İstanbul Bölge istasyonu inceleme alanının 1990 YYS ortalaması, 25,5 °C, 2009’da 28,8 °C, 2021’de 32,8 °C’dir. Sarıyer inceleme alanı 1990 YYS ortalaması 23,4 °C, 2009’da 26,2 °C, 2021’de 29,3 °C’dir. Şile inceleme alanı 1990 YYS ortalaması 22,7 °C, 2009’da 23,8 °C, 2021’de 26,3 °C’dir. Özellikle geçmişten günümüze sıcaklıklarda bir artış gözlemlenmiştir. Çalışmanın sonuçları, hızlı ve yoğun kentleşmenin kentsel ısı adaları üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
hi@scite.ai
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.