Habeş Yahudiliği tarihini detaylandırmak oldukça zordur. Konu hakkında net bir bilgi mevcut olmamakla birlikte genelde Habeşistan’da Yahudi bir grubun varlığı antik Yahudi topluluğunun üyeleriyle olan temasın sonucu olarak açıklanmaktadır. Son araştırmalar Habeş Yahudiliğinin çok daha farklı ve karmaşık bir resmini çizmektedir. Öncelikle Habeşistan’ın erken dönemlerinde etnik ve dinî olarak ayırt edilmiş bir Yahudi topluluğa henüz rastlanmadığını bilmek önemlidir. Habeş Yahudiliği araştırmasında sorgulanması gereken şey, uzun yıllar İbranî unsurlarını nakleden bir araç olarak hizmet eden Etiyopya Ortodoks Tevhîd Kilisesi’nin (Habeş Ortodoks Kilisesi ve Hristiyanlığı) kendisi olmalıdır. Habeş Hristiyanlığı dünya Hristiyanlığında farklı bir yapıyı temsil etmektedir ki bu anlamda hâlâ Şabatı gözetmekte ve hâlâ erkek çocuklarını sünnet etmeye devam etmektedir. Dahası, Ahid Sandığı’nın Süleyman Mâbedi’nin yıkılmasından önce topraklarına getirildiğine olan inancı sürdürmektedir. Yapılan araştırmalar neticesinde, özellikle dinî pratikler açısından Yahudi ve Hristiyan bir geleneğe sahip olan Habeş Hristiyanlığı görmezden gelinerek mevcut kanıtlar eşliğinde -topluluk olarak- ayrı bir Habeş Yahudiliği tarihi oluşturulmak istense bunun başlangıç noktasının 14. yüzyıldan sonra olabileceği anlaşılmaktadır. Çalışmanın iddiası, Habeş Yahudiliğinin oluşum sürecinin köken itiba-riyle doğrudan bir Yahudi grubun devamlılığından ziyade, Hristiyanlığın kabulüyle beraber Habeşistan’daki dinî-siyasî gelişmeler neticesinde ortaya çıkmış bir gelişme olabileceğidir. Habeş Yahudiliğinin günümüz temsilcisi olduğu iddia edilen Falaşa topluluğunda görülen Yahudi etkinin ağırlığı ise, 15. yüzyıl sonrası yerli keşişlerin yönelimleri ve aktardıkları metinlerin ya-ratmış olduğu sonuçla alakalıdır. Falaşaların etnik ve dinî konumları tarafsız bir şekilde değerlendirildiğinde Falaşalar doğrudan Habeşistan’ın Yahudi-Hristiyan özelliğindeki geleneğin içine yerleşmektedir. Dolayısıyla Habeş bölgesindeki Yahudilik için uzun yıllar Yahudi ve Hristiyan geleneği takip eden Habeş Hristiyanlığı karşısında sonradan ortaya çıkan Falaşa topluluğuna sorumluluk yüklenemeyeceği anlaşılmaktadır.
Researchers who are studying on Falashas (Beta Israel) will notice the extent of the community's origin problem. On the one hand we are confronted with a community that observes the Sabbath and is baptized on the other. Such biblical-Hebraic elements make the situation a bit more obscure about which community they might belong to. Even though a large part of the history of the Falasha be obscure and is not the primary written source of the community, "Falasha origin" has been tried to be explained in various ways. Besides mysterious stories and various myths, perhaps the most interesting of all is the claim of the lost tribal. Various Jewish organizations were interested with the problem of Judaism of the Falashas, instead of the Falashas. Neither the Israeli parliament's decision to recognize Falasha as a Jew under the "Law of Return" nor the migration of thousands of Ethiopian Falasha to Israel did not end the debate. Debates on their Jewish identities are still unresolved. The study analyzes at the allegations of Falasha's origin rather than Halakha or its legal status. Trying to catch their ties with Judaism and examine how and in what way they could have acquired the biblical-Hebraic elements. The evidence goes back to the ancient civilization of Ethiopia, Aksum. The ongoing trade relations on both sides of the Red Sea from the first century point to a Jewish influence centered in South Arabia. It is understood that the Falashas who emerged in the following centuries as the source of Jewish elements in Ethiopia should not be held accountable. It was concluded that the Falasha origin should be sought within Ethiopian society itself.
All the Jews in the world were invited to unite in Eretz Yisrael subsequent to the establishment of the Modern State of Israel in 1948. Mass migrations to Israel began from America to Asia, from Africa to Europe. In fact, the migration movement had started long before 1948, but it was systematized after the establishment of the state. After 1948, firstly, Ashkenaz (European origin) and Sephardic (Asian-African) groups migrated to Eretz Yisrael. As from the 19th century, African origin Beta Israel also moved to this land, by claiming that they are the ancestors of the Dan tribe. "Ashkenazim, Sephardim, Mizrachim, Samirim, Karaim, Beta Israel (Falashim), Lemba's" are the groups that bring into being today's Israel. In our study we will discuss Beta Israel (Falasha) group which is different from mainstream Judaism. We will try to talk about their socio-cultural and religious situation in Ethiopia rather than Israel.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.