This chapter determines whether there is a long-run relationship among oil, copper, natural gas, export figures and import figures, and BIST 100. Within this context, the study employs monthly periods from January 2006 to June 2019. ADF, Fourier ADF, and Banerjee Cointegration Test were applied. Banerjee Cointegration Test revealed that copper, oil, and natural gas and import figures move together in the long run but the existence of the long-run relationship between the selected inputs and export figures and BIST 100 has not been found. This evidence can be interpreted as the change in oil, copper, and natural gas may influence the amount of Turkish import figures.

There has been a rise in recent studies on behavioral finance. According to Fama (1970) all information is priced, so it cannot be said about the undervalued stock. However, behavioral finance asserts that there are many anomalies in the market. The effects of days of the week, January effect and religious days on the returns and volatility of the stock markets were examined in the literature. In the case of Turkey, aforementioned anomalies are tested using returns and volatility of BIST100 and KAT30 indices. As a result, days of the week, January effect and Ramadan effect have no any effect on returns and volatility of both conventional and unconventional stock indices. The result has strengthened the assumption that Turkish market is more efficient in this sense and in line with Fama's EMH. It has been observed that timing does not have a significant effect on the strategies of Turkish investor.

This chapter determines whether there is a long-run relationship among oil, copper, natural gas, export figures and import figures, and BIST 100. Within this context, the study employs monthly periods from January 2006 to June 2019. ADF, Fourier ADF, and Banerjee Cointegration Test were applied. Banerjee Cointegration Test revealed that copper, oil, and natural gas and import figures move together in the long run but the existence of the long-run relationship between the selected inputs and export figures and BIST 100 has not been found. This evidence can be interpreted as the change in oil, copper, and natural gas may influence the amount of Turkish import figures.

Foreign portfolio investments are one of the important factors in determining the general price level for stock markets. This study aims to analyze the causal relationship between the general price levels for the Borsa Istanbul (BIST 100) Index and Participation Index (KTLM 30) and foreign portfolio investments. Firstly, depending on the assumption that investors would react differently to positive and negative shocks, the Hatemi-J (2012) asymmetric causality analysis is performed. Later on, to determine whether or not the obtained causal relationships change over time, a time-varying asymmetric causality analysis is conducted. In the study covering the period January 2011-October 2019, 106 monthly data are included in the analysis. The obtained findings revealed the existence of a unilateral causal relationship regarding negative shocks running from BIST 100 and KTLM 30 indexes towards foreign portfolio investments, thus decreases in both indexes would lead to a decrease in foreign capital investments. Furthermore, the causal relationship obtained between both indexes and foreign portfolio investments is seen to be sustainable.

Bu makale, en az iki hakem tarafından incelenmiş ve intihal içermediği teyit edilmiştir. / This article has been reviewed by at least two referees and confirmed to include no plagiarism.

Salnameler (yıllıklar), özellikle şehir tarihi çalışmaları için en önemli kaynaklardan birisidir. Cumhuriyet döneminde yayınlanan ilk devlet salnameleri de, Osmanlı döneminde yayınlanan devlet salnameleri ve vilayet salnameleri gibi vilayetlerin idari, coğrafi, sosyal ve ekonomik yapısına dair bilgiler vermektedir. 1925-1929 yılları arasında yayınlanan devlet salnamelerinden yararlanarak Burdur şehir tarihinin bir bölümünü aydınlatabilme düşüncesi bizi bu araştırmayı yapmaya yöneltmiştir. 1926, 1927 ve 1928 yıllarında "Türkiye Cumhuriyeti Devlet Salnamesi" adıyla Osmanlıca olarak yayınlanan devlet salnamelerinde ve 1929 yılında "Türkiye Cumhuriyeti Devlet Yıllığı" adıyla Latin harfleriyle yayınlanan devlet yıllığında Burdur vilayetinin coğrafi, idari, sosyal ve ekonomik yapısı hakkında ayrıntılı bilgilere yer verilmiştir. Bu çalışmada 1925-1929 yılları arasında Burdur vilayeti ve kazalarındaki tarım, hayvancılık, madencilik, dokumacılık faaliyetleri ile fabrikaları, yolları ve gelirleri hakkında istatistiki bilgiler sunulmuştur. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Salnamelerinin yanında Konya Vilayet Salnameleri, 1927 Umumi Nüfus Tahriri ve diğer araştırma eserlere de yer verilmiştir. Bu kaynaklar incelendiği zaman Burdur'un ekonomisinin genel olarak tarım ve hayvancılığa dayandığı görülecektir.

Mining industry has a substantial role for countries development and economies. A fluctuation in the prices of precious metals affects the mining sector companies. The determination of this relationship is important for the development of countries. In order to fill in this gap, we studied on the relation between gold, silver, copper prices and Mining Index (XMADN) in Borsa İstanbul Stock Exchange (BIST). 1477 daily observations for the time period between 4 February 2013 to 13 December 2018 were used. To detect the cointegrationon between gold, silver, copper and Mining Index, we use Fourier Autoregressive Distributive Lag FADL which was developed by Banerje et al (2017). We find no evidence of a long run relation but strong significant feedback in the short run. Gold and copper price have positive relation with mining index. On the other hand, silver price has negative relation with mining index. This study provides practical implication to investors, portfolio managers, policy makers and academicians in terms of portfolio diversifications and risk management.

ÖzetAmaç: Non-Hodgkin lenfoma (NHL)'nın nadir bir formu olan primer santral sinir sistemi (SSS) lenfoması, agresif ekstranodal SSS'nin yüksek gradlı B hücre neoplazmı olarak tanımlanır. SSS lenfoma insidansı son yıllarda giderek artmaktadır. Genel olarak kötü prognoza sahiptir. Bu çalışmada; primer SSS lenfoması tanısı alan hastaların klinik, patolojik, immünhistokimyasal ve radyolojik özellikleri literatür eşliğinde değerlendirmesi amaçlanmıştır. Gereç ve yöntem: Mayıs 2011 ile Ocak 2017 tarihleri arasında primer SSS lenfoma tanısı patolojik olarak doğrulanmış 10 hasta retrospektif olarak incelendi. Bulgular: SSS lenfomalı 10 hastanın 7 (%70)'si kadın 3 (%30)'ü erkekti. Tüm hastaların tanı konulduğundaki ortalama yaşları 59,1±13,98 idi. En sık yerleşim yeri; 8 hastada (%80) bazal ganglia bölgesi olup, 3 hastanın (%30) çoklu intrakranyal kitleleri vardı. 8 hastada (%80) sterotaksik beyin biyopsisi, 2 hastada (%20) kranyotomi le tümör rezeksiyonu yapıldı. Tümü non-Hodgkin B hücreli lenfoma olan hastaların 10'u da (%100) diffüz büyük B hücreli lenfoma idi. Tüm vakalarda CD20 için diffüz ve kuvvetli pozitiflik görüldü. İmmün yetmezlik hiçbir hastada yoktu. Sonuç: Kötü prognoza sahip olan primer SSS lenfoması sıklıkla 55 yaşın üzerinde görülür. Diffüz büyük B-hücreli lenfoma en sık alt tip olup bazal ganglia bölgesi en sık yerleşim yeridir.