In human life, bio-psycho-socio-cultural and theological explanatory factors for the sexuality are determinative factors and have an effect on sexual feelings, thoughts, attitudes and behaviors. Religion is still seen as an important predictor of thoughts and attitudes about human sexuality. The aim of this research is to assess the perceptions of believers in different religions and faith groups and non-believers who different nationalities around the world, about sexuality which is based on qualitative data. The data have been analyzed by using interpretative phenomenological analysis as a qualitative research technique. Participants' views about sexuality were collected by both face-to-face and web-based surveys with an open-ended questionnaire created by the researcher as a qualitative data collection methodology and strategy. In this exploratory qualitative study, open-ended responses of the participants, have different nationalities such as Japanese, Scottish, Indian, Pakistani, Caucasian, Irish, Arabic Asia, Dutch, Portuguese and French, 13 (72%) male and 5 (28%) female, (n=18) regarding their thoughts and attitudes about sexuality such as dating, marriage, pre-marital and extra-marital sex, virginity, pornography, homosexuality have been analyzed. In conclusion, this qualitative study provides information about the personal perceptions of the participants in small-sample of different types of believers and non-believers regarding the relationship between religion and sexuality. The results indicate that (a) personal religious beliefs have a great effect on thoughts and attitudes about sexuality in different belief systems; (b) Muslim participants have more conservative orientations about sexuality than other covered religious groups and non-believers.
Din psikolojisi alanında bilimsel araştırma yapan ve akademik metin üreten alan aktörüne ‘din psikoloğu’ denir. Bu makalede, Türkiye’de din psikolojisi alanında yapılan bilimsel çalışmalara önemli katkıları olan akademisyen din psikoloğu Abdulvahit İmamoğlu’nun (a) akademik hayatı, (b) özel ilgi alanları, (c) akademik çalışmaları, (d) lisans ve lisansüstü dersleri, (e) yönettiği lisansüstü tezleri ve (f) Türk din psikolojisi çalışmaları üzerine kişisel düşüncelerine yer verilmiştir. Sonuç olarak makalede; (i)-akademik hayatına ilişkin İmamoğlu’nun 10 yaşında ilköğrenimini tamamladığı; 17 yaşında Trabzon Sürmene Lisesinden mezun olarak ortaöğrenimini bitirdiği; 22 yaşında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden mezun olarak yükseköğrenimini tamamlayıp Ankara ve Osmaniye’de din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği ile meslek dersleri öğretmenliği yaptığı; 36 yaşında Atatürk Üniversitesinde din psikolojisi ‘bilim doktoru’ olduğu; 28 yaşında Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde din psikolojisi alanında akademik çalışma yaşamına başladığı; Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde 36 yaşında ‘yardımcı doçent’; Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde 50 yaşında ‘doçent’ ve 57 yaşında ise ‘profesör’ unvanlarını aldığı; son olarak da adı geçen üniversitede öğretim üyesi olarak çalışırken 67 yaşında yaş sınırlamasından emekli olmasına rağmen bu üniversitede 1 yıl sözleşmeli olarak çalıştığı; dolayısıyla toplamda 40 yıl bu iki üniversitede akademisyenlik yaptığı; (ii)-‘(a) kişilik psikolojisi, (b) gelişim psikolojisi, (c) insan ve rüya, (d) biyografik ve otobiyografik dinsel yaşam, (e) üniversite gençliğinin dinsel yönelimleri, (f) çocuk suçluluğu’ gibi özel ilgi alanları (n=6) olduğu; (iii)-Türk din psikolojisi tarihindeki bağlamsal konumu olarak İmamoğlu’nun ikinci nesil din psikologlarının yer aldığı orijinal literatürün anlaşılması sürecini kapsayan ikinci dönem [1980-1999] içerisinde değerlendirilebileceği; (iv)-toplam olarak dikkate değer düzeyde (n=43) çalışmaları/eserleri bulunan İmamoğlu’nun yayınlarının ürün çeşitliliğine göre bakıldığında ise en çok makalesinin (n=13) olduğu, bunu da sırasıyla bildirilerinin (n=12) ve kitaplarının (n=7) izlediği; (v)-hem lisans hem de lisansüstü düzeyde dersler (n=10) veren İmamoğlu’nun en çok lisansüstü düzeyde (n=6) dersler verdiği; (vi)-İmamoğlu’nun öğretim üyeliği boyunca yönettiği lisansüstü tezlere bakıldığında, çok sayıda yüksek lisans tezi (n=47) ve doktora tezi (n=7) yönettiği saptanmıştır.
Bu makalede, 2014-2018 yılları arasında Türkiye’nin çeşitli kentlerinde seri olarak gerçekleştirilen Ulusal Maneviyat Psikolojisi Sempozyumlarında (n=5) yer alan tüm bilimsel aktiviteler analiz edilmiştir. Bu kapsamda, belirlenen çeşitli parametreler çerçevesinde adı geçen bu seri sempozyumlarda sunulan sözel bildirilerin yanı sıra katılımcı profillerine ilişkin nitel ve nicel bulgular da değerlendirilmiştir. Çeşitli nitel parametrelerin kullanıldığı bu makalenin amacı ise adı geçen bu seri sempozyumların (n=5) tüm yönleriyle genel bibliyometrik özelliklerini ortaya koyarak manevi danışmanlık ve rehberlik alan tarihine katkı sağlamaktır. Seri sempozyumlarda (n=5) sunulan bildiriler ve katılımcılara ilişkin nicel ve nitel veriler üzerine elde edilen bulguların frekans ve yüzdelik dağılım analizlerinin yapıldığı makalede sonuç olarak; (i) seri sempozyumlara katılan toplam 42 katılımcının nicel dağılımları incelendiğinde, büyük çoğunluğunun (% 89) akademisyen katılımcı olduğu; (ii) bu 42 katılımcının akademik unvanlarına göre nicel dağılımlarına bakıldığında ise büyük çoğunluğunun profesör doktor (% 17) unvanına sahip katılımcılardan oluştuğu; (iii) seri sempozyumlarda katkı sunan katılımcıların sunmuş oldukları bildirilere yazar sayıları açısından bakıldığında, sunulan bildirilerin büyük çoğunluğunun tek (% 98) yazarlı olarak hazırlandığı; (iv) katılımcılar arasından bildirileri hazırlayan yazarların çalıştıkları kurum türlerine göre nicel dağılımları incelendiğinde ise en çok bildiri sunan katılımcıların üniversitelerde (% 79) çeşitli unvanlarla akademisyen olarak çalıştıkları; (v) seri sempozyumlarda toplam olarak 66 bilimsel aktivite yapıldığı; (vi) bu aktivitelerin 60’ının bildiri sunumu olduğu; (vii) en çok bildirilerin IV. ve V. Ulusal Maneviyat Psikolojisi Sempozyumlarında (n=14) sunulduğu; (viii) sunulan bu bildirilerin tümünün sözel bildiri (% 100) olduğu ve hiç poster bildiri sunulmadığı; (ix) sunulan tüm sözel bildirilerin Türkçe (% 100) olarak sunulduğu; (x) seri sempozyumlarda sunulan bildirilerin tematik konu içeriklerine göre nicel dağılımlarına bakıldığında ise en çok ‘genel konular’ üst başlığında (% 54) bildiri sunumunun yapıldığı; (xi) sunulan 60 sözel bildirinin metodolojik desenine göre nicel dağılımları incelendiğinde, büyük çoğunluğunun (% 90) teorik içerikli bir metodolojik yaklaşımla yazıldığı; (xii) yine bu bildirilerin veri toplama yöntemine göre nicel dağılımlarına bakıldığında da, en fazla ‘dokümantasyon’ veri toplama yönteminin (% 93) kullanıldığı belirlenmiştir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
hi@scite.ai
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.