M Nesli’nin online inanç pratiklerine dair düşüncelerinin, motivasyonlarının ve yaklaşımlarının modern görsel kültür ve teknik iletişim araçları çerçevesinde incelenmesi, çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Çalışmada modern görsel kültürde internetin ve sosyal medyanın, M Nesli’nin online inanç pratiklerine nasıl etki ettiği temel problem olarak ele alınmıştır. Bu çerçevede M Nesli özelinde, genç Müslümanların kendilerini ve inançlarını internet ve sosyal medya aracılığıyla nasıl ifade ettikleri ve yine söz konusu nesil özelinde medya alanının simgesel kaynaklarının inanç, maneviyat, din ve aşkın olana yönelik anlamlarla ve pratiklerle nasıl ilişkilendiği sorgulanmıştır. M Nesli’nin algılarını ve deneyimlerini birinci ağızdan elde edilen anlatılar çerçevesinde anlamlandırmak amacıyla nitel anlatı analizi yöntemine başvurulmuştur. Yarı-yapılandırılmış mülakat veri toplama tekniğinin yanında destekleyici bir unsur olarak siber etnografik gözlemin de kullanıldığı araştırma, hazırlanan soru formunun amaçlı tipik durum ve kartopu örnekleme tekniğiyle seçilen 20 katılımcı tarafından cevaplanması yoluyla gerçekleştirilmiştir. Sonuç olarak çalışma, hem kültürel belirlenimleri hem de teknik özellikleri gereği değer yüklü araçlar olarak nitelenebilecek internetin ve sosyal medyanın, genç Müslümanların online inanç pratiklerinin şekillenmesinde önemli bir etkiye sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Bu etkinin, dini görünümlü pratiklerin muhtevasını/özünü modern görsel kültürün seküler(leştirici) doğasına tabi kılması sebebiyle sekülerleştirici bir karaktere sahip olduğu ifade edilebilir. Bu durum genç Müslümanların online inanç pratiklerinin bir kısmının her ne kadar dini bir görünüm arz etse de seküler bir anlayışa içkin olabileceğini göstermektedir.
Türkiye Ulusal Ajansı tarafından yürütülmekte olan Erasmus+ Programı Okul Eğitimi Stratejik Ortaklıklar eylemi kapsamında finanse edilen ProChild kısa adıyla "Çocuk İstismarını Tespit ve Önlemeye Yönelik Öğretmen Yeterliliklerinin Güçlendirilmesi" Projesi kapsamında hazırlanan bu çalışma, çocuk istismarına iletişimsel yaklaşım aşamaları çerçevesinde sınıf öğretmenlerinin iletişimsel deneyim ve yeterliliklerini konu edinmektedir. Araştırmada nitel araştırma yaklaşımlarından fenomenoloji deseni kullanılmıştır. Çalışma grubu Kayseri'de kamu okullarında görev yapan 8 sınıf öğretmeni ve çocuk istismarına ilişkin olarak sınıf öğretmenlerinin öğrencilerle kurdukları iletişimin şekillenmesindeki etki ve yönlendirmeleri sebebiyle 3 rehber öğretmenden oluşturulmuştur. Odak grup görüşmesi ve yarı yapılandırılmış derinlemesine mülakat teknikleriyle toplanan veriler, çalışma kapsamında kurgulanan tematik çerçevede analiz edilmiştir. Araştırma bulgularına göre katılımcıların, cinsel ve fiziksel istismar türlerine duygusal istismar ve ihmale oranla daha yüksek bir duyarlılık ve ilgiyle yaklaştıkları görülmüştür. Bunun en temel sebebi ise istismar türlerine ilişkin bilgi ve farkındalık eksikliği olarak somutlaşmaktadır. Söz konusu eksiklik; istismarın tespiti, raporlanması ve adli bildirim, destek ve izleme süreçleri ile önleyici iletişim yaklaşımlarının geliştirilmesinin önündeki en önemli engellerden birini teşkil etmektedir. Bunun dışında, bahsi geçen her bir aşamada öğretmen, veli, eğitim süreçleri ve okul yönetimi kaynaklı önemli iletişim engellerinin ortaya çıktığı görülmektedir. Söz konusu bilgi eksikliği ve iletişim engellerine yönelik çözüm önerilerinin geliştirilmesi, istismara ilişkin okul toplumu üyelerinin tamamını ilgilendiren karmaşık sorunlara yanıtlar üretilebilmesi için önemli bir gereklilik arz etmektedir.
This study focuses on digital competencies for digital immigrants and was prepared within the scope of the project entitled "Improving Digital Competencies for Digital Immigrants: Tackling with Digital Divide and Digital Social Inequality", abbreviated to DigiComp, which was funded as part of the Erasmus+ Program School Education Strategic Partnerships action carried out by the Turkish National Agency. Based on the fact that digital immigrants with only primary or secondary levels of education, particularly those of advanced age, face serious risk factors associated with the digital divide, the study focuses on capacity building efforts related to the adoption of digital technologies and aims to contribute to the development of a competency framework based on differences and consensus by presenting a clearer picture of the digital competencies that digital immigrants should have, within the framework of literature review and expert opinions. The literature review conducted in this study focuses on digital technologies and the areas of responsibility and issues faced by digital immigrants in their use as well as under which categories their competencies in these areas can be addressed. In terms of field, the opinions of 11 experts were consulted based on the data obtained from the relevant literature. Finally, the data obtained from the intersection of the relevant literature and the field were embodied in the form of a competency framework.
Enformasyon çağında internet, en temel bilgi kaynaklarının başında yer alır ve bu durum dini bilgi arama/edinme pratikleri açısından da geçerlidir. Günümüzde dini bilgi ihtiyacının büyük bir kısmı geleneksel dini kurum ve kaynaklara başvurarak giderilmekle birlikte gün geçtikçe artan ölçüde internet ortamından karşılanmaktadır. Bu ihtiyaca binaen pek çok dini organizasyon, kurumsal yapılarını online ortamlara taşımakta, online ortamlardaki dini bilgilerin çeşitliliği ise gün geçtikçe artmaktadır. Verili durum; internet ortamındaki dini bilginin güvenilirliği ve kalite ölçütleri, dini bilgiye erişim sürecinde bireylerin interneti nasıl kullandıkları ve bu kullanım alışkanlıklarının geleneksel dini bilgi edinme süreçlerinden ne şekilde farklılaştığı, bir vasıta ve vasat (ortam) olarak internetin bu süreçteki rolü gibi pek çok soru ve sorunu gündeme getirir. Söz konusu soru ve sorunların akademik bir düzlemde kapsamlı bir biçimde ele alınması ise bu çalışmanın sınırlarını aşan ve çoklu araştırma perspektiflerini zorunlu kılan uzun vadeli bir süreci gerektirmektedir. Çalışma söz konusu araştırma sürecinin ilk aşaması olarak internet ortamındaki dini bilginin güvenilirliği sorununa odaklanmakta ve bu sorun çerçevesinde kullanıcı odaklı kalite kriterleri belirleme amacı taşımaktadır. Enformasyon kalitesi değerlendirme ölçütlerine dair literatür incelemesi yöntemiyle belirlenen kriterler, bu çalışmada Alexa verilerinden hareketle, Türkçe dini bilgi kaynakları ve fıkıh kategorisinde çok tıklanan altı internet sitesinin değerlendirilmesinde işlevsel bir araç olarak kullanılmıştır. Bu yönüyle çalışma internet ortamındaki dini nitelikli bilgilerin güvenilirliğinin tespit edilmesi hususunda önemli bir girişim olmakla birlikte, internet kullanıcılarının farkındalık düzeylerinin arttırılması gibi somut çıktılara hizmet etme potansiyeline sahiptir. Çalışmanın sonucunda dini enformasyon sağlayan internet sitelerinin yetkinlik, otorite ve kapsama dair önemli eksikliklerinin olduğu ve bu eksikliklerin güvenilirlik problemine yol açtığı saptanmıştır.
This study, which was prepared within the scope of DigiComp, “Increasing Digital Competencies for Digital Immigrants: Combating Digital Divide and Digital Social Inequality,” funded within the scope of Erasmus+ Program School Education Strategic Partnerships action carried out by the Turkish National Agency, is a comparative research initiative on digital competencies for digital immigrants. In the study, which presents a qualitative research character, the document analysis method was used. The universe of the research consists of the research reports produced by the researchers of partner organizations from Turkey, Germany, and Spain during the research phase of the project. The entire detected universe has been reached. A descriptive analysis approach was used in the analysis of the obtained data. The analysis process was carried out within the framework of the themes shaped in the context of the research questions. Although each report has similarities, since it is sensitive to a common methodological framework, it contains unique approaches brought by different countries, expertise, and literature accumulation. It can be stated that the research has the potential to produce academic knowledge that can form the basis of practical policies focusing on the digital competencies of digital immigrants.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
hi@scite.ai
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.