Bu çalışmada öğretmen adaylarının mutluluk, iyimserlik, yaşam anlamı ve yaşam doyumu düzeylerinin belirlenmesi ve demografik değişkenlere göre incelenmesi amaçlanmıştır. Bu araştırma genel tarama modellerinden ilişkisel tarama türünde olup çalışma grubunu 2015-2016 eğitim-öğretim yılında Gaziantep Üniversitesi'nde bulunan farklı bölümlerden pedagojik formasyon eğitimi alan 687 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Araştırmada çalışma grubunu oluşturan bireylerin demografik özellikleri ile ilgili bilgi toplamak için Kişisel Bilgi Formu, mutluluğu ölçmek için Oxford Mutluluk Ölçeği Kısa Formu, iyimserliği ölçmek için Yaşam Yönelimi Testi, yaşam anlamını ölçmek için Yaşamın Anlamı Ölçeği, yaşam doyumunu ölçmek için Yaşam Doyumu Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizi sürecinde betimsel istatistikler ile birlikte, t testi, ANOVA, tukey HSD, korelasyon, çoklu regresyon tekniklerinden yararlanılmıştır. Analiz sonucunda; öğretmen adaylarında mutluluğun algılanan anne-baba tutumları, amaçladığı bölümde okuyup/okumama açısından anlamlı farklılık gösterdiği; iyimserliğinin algılanan anne-baba tutumları, amaçladığı bölümde okuyup/okumama açısından anlamlı farklılık gösterdiği; yaşam anlamının algılanan anne-baba tutumları, amaçladığı bölümde okuyup/okumama açısından anlamlı farklılık gösterdiği; yaşam doyumunun ise cinsiyet, algılanan anne-baba tutumları, amaçladığı bölümde okuyup/okumama açısından anlamlı farklılık gösterdiği bulunmuştur. Mutluluk puanlarının yordanmasına ilişkin adımsal regresyon analizi üç aşamada tamamlanmıştır. Yaşam doyumu, iyimserlik ve yaşam anlamı değişkenlerinin mutluluk puanlarındaki toplam varyansın %45,6'sını açıkladığı görülmüştür.

In the current study we showed that VKC-associated KC patients have significantly longer AL and VD when compared with KC patients without VKC. Posterior segment elongation in VKC-KC group may be associated with the type IV collagen destruction due to chronic longstanding inflammation in VKC patients.

Objectives: We present our experience and outcomes with the BeGraft in the treatment of aortic coarctation in a predominantly paediatric population. Methods: This study includes a retrospective analysis of patients who had Begraft aortic stent implantation between 2018 and 2020 from a single centre. Results: The BeGraft aortic stent was used in 11 patients (7 males, 4 females) with a median age of 14 (13–21) years and a median weight of 65 (46–103) kg. Coarctation was native in five patients and recurrent in six patients. Median stent diameter and length were 16 mm and 38 mm, respectively. The median peak-to-peak pressure was 30 (12–55) mmHg before the procedure and 5 (0–17) mmHg after the procedure. The stenting procedure was successful in 10 of the 11 patients. Stent migration to the abdominal aorta occurred on post-procedure day 1 in the 21-year-old patient, who had previously undergone surgical closure of the ventricular septal defect and balloon angioplasty for coarctation. After repositioning failed, the stent was safely fixed in the abdominal aorta. Strut distortion also occurred during balloon retrieval in one patient, but no aneurysm or in-stent restenosis was observed at 1-year follow-up. The patients were followed for a median of 14 (4–25) months and none required redilation. Conclusions: Our initial results demonstrated that the BeGraft aortic stent effectively reduced the pressure gradient in selected native and recurrent cases. Despite advantages such as a smaller sheath and low profile, more experience and medium- to long-term results are needed.

Bu araştırmada, ergenlerin zorbalık eğilimleri, internet bağımlılıkları ve duygusal zekâ düzeyleri arasındaki ilişkilerin incelenmesi amaçlanmaktadır. Araştırmanın evreni 2016-2017 eğitim öğretim yılında Gaziantep ili Şehitkamil ilçesinde yer alan lise düzeyindeki okulların 9. 10. 11. ve 12. sınıflarında eğitim gören ergenlerden oluşmaktadır. Araştırmanın örneklem grubu ise Gaziantep ili Şehitkamil ilçesinde yer alan ve her lise düzeyinden basit tesadüfi örnekleme yöntemi ile seçilen 191 kız, 218 erkek toplam 409 öğrenciden oluşmaktadır. Çalışmada elde edilen verilerin analizleri SPSS 22.0 paket programı kullanılarak gerçekleştirilmiştir. İnternet bağımlılığı, akran zorbalığı ve duygusal zeka alt boyutları arasındaki ilişkiye, normal dağılım şartı bulunmayan ve çarpık dağılıma sahip olan verilerin analizinde kullanılabilen Sperman Sıra Farkları Korelasyonu tekniği ile bakılmıştır. İnternet bağımlılığı ile duygusal zeka ölçeğinin toplamından elde edilen puanlar arasında negatif yönde zayıf ve anlamlı bir ilişki bulunmuştur. İnternet bağımlılığı ile akran zorbalığının tüm alt boyutlarından elde edilen puanlar arasında ise pozitif yönde zayıf ve anlamlı bir ilişki saptanmıştır.