This study aims to examine primary teachers' proficiency in inclusion and teaching mathematics to inclusive students within the scope of some variables. Survey design was adopted in the research. The study group consists of 324 primary teachers. The data were collected through the Teacher Efficacy for Inclusion Scale and Teaching Mathematics in Inclusive Settings Scale. The Mann-Whitney U test, and the Kruskal-Wallis H test was used. As a result of the current study, it was determined that female teachers were more proficient in inclusion in teaching mathematics. It was determined that primary teachers with a master's degree were more proficient in inclusion. It was determined that primary teachers who have fewer inclusive students in their class were more proficient on inclusion in teaching mathematics. It was determined that more experienced primary teachers were more proficient in inclusion. It was determined that primary teachers teaching in the second, third and fourth grades and teaching mathematics were more proficient than those teaching in the first grade. It was determined that teachers who teach in less crowded classrooms were more proficient in inclusion.
Bu çalıĢmanın amacı kaynaĢtırma eğitimi yapan öğretmenlere göre kaynaĢtırma uygulamalarının baĢarısını etkileyen etmenleri ortaya koymak, öğretmen görüĢlerine göre sorunları belirlemek, ailelerden beklentileri değerlendirmektir. AraĢtırmanın evrenini Bartın il merkezinde görev yapan kaynaĢtırma eğitimi veren öğretmenler oluĢturmaktadır. Örneklem grubunda en fazla kaynaĢtırma öğrencisi olan 7 okulda görev yapan öğretmenler yer almıĢtır. Bu çalıĢma kaynaĢtırma eğitimindeki problemleri daha iyi anlamak, tespit etmek amacıyla nicel ve nitel yaklaĢımlar birlikte kullanılmıĢtır. Nicel veriler Ahmetoğlu, Ünal ve Ergin (2016) tarafından geliĢtirilen "KaynaĢtırma Uygulamalarının BaĢarısını Etkileyen Etmenler Ölçeği" ile, nitel veriler araĢtırmacılar tarafından geliĢtirilmiĢ yarı yapılandırılmıĢ görüĢme formları ile alınmıĢtır. KaynaĢtırma eğitimi yapan 74 öğretmenden alınan veriler nicel olarak değerlendirmeye alınmıĢtır. Nitel değerlendirme için 29 öğretmenin görüĢü incelenmiĢtir. Sonuç olarak öğretmen görüĢleri arasında rehberlik araĢtırma merkezi ve aileler alt boyutlarında ve yaĢ gruplarına göre sivil toplum örgütleri alt boyutunda anlamlı farklılık olduğu bulunmuĢtur. Öğretmenlerin mesleki deneyimleri arasında rehber öğretmenler ve okul idarecileri boyutlarında anlamlı bir farklılık olduğu, branĢlara göre anlamlı bir fark olmadığı görülmektedir. Öğretmenlerin ailelerden yeterli ve bilinçli düzeyde destek alamadıkları, eğitim süreci içerisinde kazandırılan becerilerin ev ortamında aile tarafından desteklenmediği ayrıca ailelerin okul ile iletiĢimin çok az olduğu anlaĢılmaktadır. Öğretmen beklentileri arasında velilerin okulla daha fazla iliĢki kurması, veli toplantılarına katılmasının önemli olduğu, ailelerin çocukları ile daha fazla ilgilenmesi ayrıca okulda yapılan etkinliklerin evde daha fazla desteklenmesi gerektiği yer almaktadır.
Bu araştırmada özel eğitim okullarında görev yapan öğretmenlerin matematiksel problem çözme sürecine yönelik farkındalıklarının incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma iki aşamada gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın birinci aşamasında problem çözme süreci farkındalığına yönelik bir ölçek geliştirilmiştir. Hazırlanan taslak ölçek formu özel eğitim okullarında görev yapan 215 öğretmene uygulanmıştır. Ölçeğin yapısını belirlemek için uygulama sonucunda elde edilen verilerin açımlayıcı faktör analizi (AFA) yapılmıştır. AFA sonucunda ulaşılan bulgura göre yirmi dokuz madde içeren ölçek üç faktörlü bir yapıya sahiptir. Üç faktörün açıkladıkları toplam varyans oranı %52.40 olarak hesaplanmıştır. Ölçeğe ilişkin hesaplanan Cronbach Alfa değeri .93’tür. AFA ile ortaya çıkarılan üç faktörlü yapı doğrulayıcı faktör analizi (DFA) ile test edilmiştir. DFA sonucunda SRMR=.06, RMSEA=.06, CFI=.90, IFI=.90 olarak hesaplanmıştır. Araştırmanın ikinci aşamasında geliştirilen ölçek aracılığıyla öğretmenlerin matematiksel problem çözme sürecine yönelik farkındalıkları çeşitli değişkenler açısından incelenmiştir. Bu amaçla ölçek özel eğitim okullarında görev yapan 181 öğretmene uygulanmıştır. Elde edilen verilerin analizi sonucunda öğretmenlerin matematiksel problem çözme sürecine yönelik farkındalıklarının cinsiyet ve görev süresi değişkenlerine göre istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık göstermediği; mezun olunan bölüm, görev yaptığı kurum ve öğretim yapılan grup değişkenlerine göre ise istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Bulgular literatüre dayalı olarak yorumlanmıştır.
For a more in-depth understanding, we have conducted a qualitative study to understand the extent of the impact of the early stage of the pandemic on children with ASD. The findings in this study were obtained from two groups of participants. The first one included 92 parents or caregivers of children with ASD from six cities in Turkey. The participants in this group reported 159 negative behavior changes in 28 different behavior types. We also selected 32 parents, some of them from the first group, to investigate their coping strategies, use of online education, and expectations from institutions and organizations. Whereas most families report increased anxiety and stress, aggressive, obsessive and repetitive behavior, violence towards self and others, a significant number of families declared improvement in speech, social communication, academic skills, and eye contact. The participants also stated that online special education is dysfunctional and inefficient for some groups, depending on age and the severity of ASD.
Giriş: Araştırmada farklı yetersizlik türlerinden etkilenen çocuk ve gençlerin duygu ve davranış bozukluklarının belirlenerek değerlendirilmesi amaçlanmıştır.Yöntem: Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden genel tarama araştırma modeli kullanılmıştır. Araştırmanın verileri 6-18 Yaş Çocuk-Gençler için Öğretmen TRF ölçeği ile 1439 çocuk ve gencin 501 öğretmeninden toplanarak SPSS 23 programıyla analiz edilmiştir.Bulgular: Yetersizlik türü ile duygu davranış bozuklukları arasında anlamlı farklılık bulunmuş; TRF ölçeğinden en yüksek puanı otizm spektrum bozukluğu olanlar, en düşük puanı ise görme yetersizliği olanlar almıştır. Erkeklerin kızlara göre ve çoklu yetersizliği olanların olmayanlara göre daha yüksek puan aldığı bulunmuş; eğitim kademesiyle birlikte TRF ölçeğinden alınan puanların arttığı belirlenmiştir.Tartışma: Araştırmada kurallara karşı gelme alt ölçeği dışındaki diğer alt ölçeklerde en yüksek puana OSB olan bireylerin; tüm alt ölçeklerde en düşük puana ise görme yetersizliği olan bireylerin sahip olduğu bulunmuştur. Bulgular literatürdeki yetersizlik türünün duygu ve davranış problemleri üzerinde etkili olduğu bulgusuyla benzerlik taşımaktadır. Bu durum üzerinde yaşadıkları iletişim ve sosyal etkileşim güçlükleri, akran ilişkileri ve oyun becerilerindeki sınırlılıklar, başkalarının düşünce ve yargılarını anlamada güçlük çekmelerinin etkili olduğu düşünülmektedir. Duygu ve davranış bozukluklarının etkilerini azaltmak için öğrencilere, öğretmenlere ve ailelere yönelik programlar hazırlanabileceği, araştırma verilerinin öğretmenlerden olduğu gibi ebeveyn bildirimleriyle de elde edilebileceği, araştırmanın 3-6 yaş arası çocukları kapsayacak şekilde yapılabileceği önerilerinde bulunulmuştur.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
hi@scite.ai
334 Leonard St
Brooklyn, NY 11211
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.