Bu çalışmanın amacı, 2001-2008 ve 2018 yıllarında Türkiye’de meydana gelen ekonomik krizlerin sağlık sektörü üzerine etkilerini, sağlık harcamaları üzerine etkilerini ve kişi başı millî gelirin doğum ve ölüm istatistikleri ile ilişkisini incelemektir. Çalışmada 2000 - 2020 yılları aralığında ki verilerden faydalanılmıştır. Çalışmada TUİK, Dünya Bankası ve OECD’den elde edilen veriler kullanılmıştır. Elde edilen verilerden kişi başı sağlık harcamaları ile ölüm ve doğum oranlarının arasında ki ilişkiyi tespit etmek için korelasyon analizi yapılmıştır. Daha sonra ekonomik kriz ortamlarında bazı sağlık göstergelerinin seyirleri değerlendirilmiştir. Makroekonomik değişken olarak çalışmaya dâhil edilen kişi başı sağlık harcamaları bağımsız değişken olarak kullanılırken; bebek ölüm hızı, anne ölüm hızı, doğurganlık hızı, doğumda beklenen yaşam süresi, geçim zorluğu intihar oranının toplam intihara oranı ve anne ölüm hızı bağımlı değişken olarak kullanılmıştır. Verilerin analizinde bazı istatistik programları kullanılmıştır. Kişi başı sağlık harcamalarının artması bebek ölüm hızı, doğurganlık hızı ve anne ölüm hızını düşürürken, doğumda beklenen yaşam süresi ve toplam intihar edenler içinde geçim zorluğundan intihar edenlerin oranı arttırmaktadır. 2008 ekonomik krizinin GSYH’den toplam sağlık harcamalarına ayrılan oranı, sağlık harcamalarını, sağlık yatırımlarını, kişi başı sağlık harcamalarını işsizlik oranlarını ve intihar oranlarını etkilediği görülmektedir. 2001 ve 2018 ekonomik krizinin ise işsizliği etkilediği diğer değişkenleri çok fazla etkilemediği sonucuna ulaşılmıştır.
Araştırmanın amacı, sendikaya üyesi sağlık çalışanlarının sendikaya bağlılık düzeylerinin ve bu bağlılığı etkileyen faktörlerin belirlenmesidir. Bu araştırma Konya ilindeki bir memur sendikasına üye 320 sağlık çalışanıyla yürütülmüş tanımlayıcı bir çalışmadır. Çalışmada veri toplama aracı olarak “Sendikaya Bağlılık Ölçeği” ve demografik soruları içeren anket formu kullanılmıştır. Araştırmada katılımcılarının %56,5’i sendika aidatını kendisi ödese bile sendikaya üye olacağını; %38,8’i sendikal faaliyetlere katıldığını; %51,4’ü sendikanın kurumda yükselmede ve %50,9’u sendikanın tayin konusunda etkili olduğunu belirtmiştir. Ayrıca katılımcıların %39,6’sı sendikanın, üyelerinin sorunlarını çözme konusunda ve %45,6’sı sendikanın toplu görüşmelerde etkili olmadığını ifade etmiştir. Sendikaya bağlılık alt boyutları ile medeni durum, çalışma yılı, ilk sendikası olma ve eğitim açısından anlamlı farklılık tespit edilememiştir. Sonuç olarak erkek katılımcıların ve idari hizmetlerde çalışanların sendikaya bağlılık düzeyinin yüksek olduğu görülmüştür. Sendikaya üyelik süresi ve yaş arttıkça da sendikaya bağlılığın arttığı tespit edilmiştir. Sendikalar, üyelerinin sendikalarına karşı olan güvenini artırmak için çaba sarf etmelidirler.
Bu çalışmada sağlık turizmi alanında yetkilendirilmiş tesislerin web sitelerini etkin kullanım düzeylerini ortaya koymak, tesisin türüne ve faaliyet gösterdikleri bölgeye göre kullanma düzeylerinde farklılık olup olmadığını belirlemek, hizmet basamakları açısından karşılaştırmak ve bu çerçevede mevcut durumu ortaya koyarak ilgili bilgi birikimine katkılar sunmak amaçlanmıştır. Araştırma kapsamında değerlendirilen ve Sağlık Bakanlığından ilgili yetki belgesini almış 169 sağlık tesisinin web sitelerindeki bilgiler içerik analizi yöntemiyle incelenmiştir. Yapılan değerlendirmede literatürden elde edilen 23 kriter ve bu kriterlerden oluşan iletişim, kolaylaştırma, kurumsal bilgi, konaklama, personel bilgisi ve sağlık hizmeti bilgisi olmak üzere beş grup kullanılmıştır. Yapılan incelemeler sonucunda, sağlık tesislerinin web sitelerinde en çok site içi arama özelliği, vizyon ve misyon ile kurumsal bilgi içerikleri kriterlerine yer verildiği; üçüncü basamak sağlık tesislerinin web sitelerinde belirtilen kriterlerin daha çok yer aldığı, gruplar açısından ise tesislerin tamamına yakınının web sitelerinde en çok kurumsal bilgi grubuna yer verildiği sonucuna ulaşılmıştır. Site içi arama, bir yabancı dil seçeneği ve sosyal ağ iletişim bağlantıları kriterlerinin bölgelere göre ve sağlık tesisinin türü açısından farklılık göstermesi de ön plana çıkan diğer sonuçlardır. Çalışmada ortaya konulan sonuçlara göre uygulayıcılara ve gelecek araştırmalara önerilerde bulunulmuştur.
Çalışmanın amacı; Türkiye'de sağlık sektöründe yapılan ihalelerde seçilen yöntemlerin elektronik eksiltme açısından incelemek ve satınalma birimlerinde çalışanların elektronik eksiltme konusundaki görüşlerinin değerlendirilerek, e-eksiltme seçiminin kamu kaynaklarının etkili kullanımı ve satınalma konusunda tespit edilen sorunlara çözüm önerileri sunmaktır. Araştırmanın evreni Sağlık Bakanlığına bağlı kuruluşlarda çalışan satınalma personelleri oluşturmaktadır. Örneklem, yapılan hesaplama sonucunda 383 olarak bulunmuş ve 641 katılımcı ile çalışma gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya katılanların %20,8’i Genel İdari Hizmetler Sınıfı (GİHS), %44,2’si Sağlık Hizmetleri Sınıfı (SHS) ve %35’i Yönetici sınıfında çalışmaktadır. Katılımcıların %49,1’i satınalma eğitimi alırken %50,9’u eğitim almamıştır. Araştırmaya katılanların %70,7’si satınalma biriminde isteyerek çalışırken, %29,3’ü ise isteği dışında bu birimde çalışmaktadır. Katılımcıların yaş değişkeni ile zamandan tasarruf sağlama değişkeni arasında, satınalma biriminde isteyerek çalışma ile verimlilik arasında, eğitim durumu ile verilen hizmetin kalite düzeyi arasında, eğitim alma durumu ile saydamlık arasında, memuriyet yılı ile olası çalışan hatalarının azalması arasında, eğitim durumu ile personel tasarrufu sağlama arasında ve unvan ile güvenirlilik düzeyi arasında anlamlı ilişki olduğu tespit edilmiştir (p< ,05). Çalışma sonucunda, satınalma biriminde çalışanların e-eksiltme usulünün ihalelerde saydamlık sağlayacağı, maliyetleri düşüreceği, verimliliği arttıracağı, yolsuzlukları azaltacağı, rekabeti arttıracağı, personel ve zaman tasarrufu sağlayacağını ifade etmelerine rağmen e-eksiltme konusunda yeteri kadar bilgi ve eğitim deneyimine sahip olmadıkları sonucuna ulaşılmıştır.
Bu çalışmanın amacı Hizmetkâr liderlik davranışlarının tükenmişlik ve merhamet yorgunluğuna etkisinde örgütsel desteğin aracı rolünü incelemektedir. Çalışma örneklemini Konya ilinde hizmet veren kamu sağlık tesislerinde 392 çalışan oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri online bir şekilde anket tekniği ile toplanmıştır. Çalışma bulguları; Hizmetkâr liderlik ve örgütsel destek algısı arasında pozitif ilişki, tükenmişlik ve merhamet yorgunluğu arasında negatif yönlü ilişki olduğunu ortaya koymaktadır. İlave olarak aracı etkiye yönelik yapılan analizlerde de örgütsel destek algısının Hizmetkâr liderlik ve tükenmişlik ile Hizmetkâr liderlik ve merhamet yorgunluğu ilişkilerinde aracı role sahip olduğu tespit edilmiştir. Bu çalışmanın sonuçlarının hem teorik hem de uygulayıcılar açısından önemli katkılar sağlayacağı değerlendirilmektedir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.