Bu çalışmada ekstraksiyon yöntemi ve çözgen farklılığının, Tunceli Dağ Sarımsağı'nda fenolik bileşen karekterizasyonuna etkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Fenolik bileşiklerin karakterizasyonu için; 25 fenolik bileşik kullanılarak, yeni bir LC-MS/MS metodu geliştirilmiş ve bu metod Tunceli Dağ Sarımsağı (TDS) için kullanılmıştır. Ekstraksiyon yöntemi olarak; infüzyon ve hidrolizasyon metodu, çözgen olarak; etanol, metanol, su ve etanol/su (% 50 [v/v]) olmak üzere 4 farklı çözücü kullanılmıştır. TDS içerisinde 25 farklı fenolik bileşen aranmış ve bunlardan 16 fenolik bileşenin var olduğu tespit edilmiştir. TDS’nin major komponentlerinin; pirokatekol (14018.98±3.61 µg L-1), vanilik asit (1887.24±0.397 µg L-1) ve fumarik asit (1812.34±0.211 µg L-1) olduğu belirlenmiştir. TDS nin fenolik içeriğinin çeşitlilik açısından zengin, ancak miktar açısından fakir olduğu görülmüştür. Genel olarak en iyi çözgenin etanol ve en ideal ekstraksiyon yönteminin ise hidrolizasyon olduğu görülmüştür. Sonuç olarak, farklı analiz tekniği, farklı ekstraksiyon işlemi ve farklı çözgen kullanımının; Allium tuncelianum için, fitokimyasal içerik üzerine oldukça önemli etkilerinin olduğu anlaşılmıştır.
Bu çalışmada; 7,12-dimethyl benzanthracene (DMBA) ile indüklenen ratlara Tunceli Dağ Sarımsağı (Allium tuncelianum) ve vitamin E uygulamasının, rat bağırsak dokusundaki lipit peroksidasyon ve antioksidan enzim aktivitelerine etkisinin belirlenmesi amaçlandı. Çalışmada, Wistar albino tipi dişi ratlar kullanıldı. Her grupta 8 adet (n=8) hayvan olmak üzere, 5 grup oluşturuldu. 1.Grup; Kontrol grubu, 2.Grup; 7,12-dimethyl benzanthracene (DMBA) verilen grup, 3.Grup; 7.12-DMBA'ya ilaveten 250 mg/kg/gün Tunceli Dağ Sarımsağı (TDS) verilen grup, 4.Grup; 7.12-DMBA'ya ilaveten 500 mg/kg/gün TDS verilen grup ve 5.Grup; 7.12-DMBA'ya ilaveten 200 mg/kg (haftada iki kez) E vitamini verilen gruptu. 30 günlük deneme sonunda; ratlara ötenazi uygulandı ve bağırsak dokusu çıkarılarak homojenize edildi. Bağırsak doku homojenatındaki lipit peroksidasyon ve antioksidan enzim düzeyi spektrofotometrik yöntemle ölçüldü. Çalışma sonucunda DMBA uygulanan grubun (Grup 2) bağırsak dokusunda: katalaz (CAT), total glutatyon (GSH) ve süperoksit dismutaz (SOD) enzim aktivitesinin kontrol grubuna göre anlamlı olarak azaldığı (P<0.05), MDA düzeyinin ise anlamlı olarak arttığı (P<0.05) belirlendi. DMBA ile birlikte TDS'nın düşük dozunun uygulandığı grupta (Grup 3) CAT ve SOD enzim düzeylerinde kontrol grubuna göre anlamlı artış (P<0.05) belirlendi. Bu grup, vitamin E verilen grupla kıyaslandığında ise; CAT ve SOD düzeylerinde anlamlı artış (P<0.05), GSH ve MDA düzeylerinde ise anlamlı azalma (P<0.05) saptandı. DMBA ile birlikte TDS'nın yüksek dozunun uygulandığı grupta (Grup 4); CAT ve SOD enzim düzeylerinde, hasta grupla kıyaslandığında önemli bir artış görülmezken, GSH ve MDA düzeylerinde ise anlamlı bir azalma (P<0.05) olduğu belirlendi. Bu grup, vitamin E verilen grupla kıyaslandığında ise sadece MDA düzeylerinde anlamlı bir azalma (P<0.05) olduğu belirlendi. Sonuç olarak A. tuncelianum'un ratların bağırsak dokusunda, antioksidan enzim aktivitelerini ve lipit peroksidasyonunu olumlu bir şekilde değiştirdiği belirlendi. Böylece oksidatif hasara karşı, enzim aktivitelerini düzenleyerek ve lipit hasarını önleyerek katkı sağlayabileceği kanaatine varıldı.
ÖZET Bu çalışmada; Türkiye'nin Şanlıurfa ilinde halk tarafından sevilerek tüketilen; İran ve Sri Lanka menşeli Seylan çaylarında pestisit ilaç kalıntısı analizleri yapılmıştır. Çalışma kapsamında semt pazarlarında satılan markalı ve markasız kaçak çaylardan numuneler alınmış ve içerlerinde bulunabilecek 594 adet pestisit kalıntısı için, sıvı kromatografisi/çift kütle spektrofotometre (LC-MS/MS) ve gaz kromatografisi/kütle spektrofotometre (GC-MS/MS) cihazlarıyla analiz edilmişlerdir. LS-MS/MS ve GC-MS/MS cihazlarından alınan sonuçlara göre çalışılan örneklerde herhangi bir pestisit kalıntısına rastlanmamıştır. Literatürde kaçak çayların pestisit içerdiği ile ilgili pek çok iddia yer almaktadır. Bu iddialar analiz sonuçlarına göre değil, tahminler üzerine kurulduğu için spekülasyon olmaktan öteye geçmemektedir. Yaptığımız çalışmadan elde edilen veriler, literatürdeki spekülasyonlarla çelişmektedir. Bu yüzden bölge genelini kapsayacak daha geniş çalışmalarla bu karmaşıklığın ortadan kaldırılması gerekmektedir. Bunun için GAP bölgesinin tamamından kaçak çay numunelerinin toplanması ve bu örneklerle ilgili analizlerin genişletilerek yapılması büyük bir önem arz etmektedir.
ABSTRACTThe aim of this study was to evaluate the presence of pesticide residues in Iranian and Sri Lankan origin leaky teas consumed by public in Şanlıurfa Province of Turkey. Within the scope of this study, the samples were taken from branded and brand-free illegal teas in the bazaar. These samples were analyzed in Luquid Chromotagrophy-Mass and Spectrophotometry Gas Chromotagrophy-Mass Spectrophotometry (LC-MS / MS and GC-MS / MS) to evaluate the presence of 594 pesticide residues. According to the results of chromatograms, no pesticide residues were found in the leaky teas samples studied. Although there are many claims in the literature about the presence of pesticides in illegal teas, these claims do not go beyond speculation because they are based on estimates, not on the results of analysis. However, the data obtained this study are contradictory in the literature only as speculation. Therefore, this complexity needs to be clarified through a more extensive work to be done across the region.Therefore, collecting leaky tea samples from the entire GAP region and expanding the analyzes of these samples are of great importance.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.