insansı bir robotun da hikâyeye kısmen dâhil olduğu Passengers(Uzay Yolcuları) isimli filmin kurgusal mekân açısından analiz edilmesidir. Bu nedenle filmin ana mekânı olan Avalon kurgusal mekânların tasarım kriterleri açısından irdelenmiştir. Senaryoya göre film insanoğlu tarafından fethedilen dördüncü gezegen olan Homestad II’de koloni kurmak üzere içerisinde 5000 kolonisti ve 258 mürettebatıyla uzay yolculuğuna çıkan Avalon adlı uzay aracında geçmektedir. Araştırma kapsamında adı geçen film izlenmiş ve konu kapsamında değerlendirilmiştir. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, İç Mimarlık Bölümü’nde verilen Korku ve Mekân seçmeli dersi kapsamında öğrenciler de adı geçen filmi izlemişler ve haftalık ders değerlendirme formuna filmle ilgili isteğe bağlı çeşitli görüş ve öneriler bildirmişlerdir. Araştırma kapsamında bu formlardan da yararlanılmıştır.
Mekân, fiziksel oluşumunun ötesinde düşünsel bir üründür. Şeffaflaşmış ve sınırları belli olmayan bu düşünsel boyut, özellikle fantastik film mekanlarında fiziksel mekan niteliklerinin farklılaşmasıyla daha net algılanmaktadır. Algısal mekanın sınırsızlığı, akılcı bir gözle zihinde taranıp değerlendirildiğinde, bu tür filmlerdeki düşsel mekanlar somutlaşmaktadır. Fantastik filmlerde yaratılan bu kurmaca mekanların görsel tasarım algısına katkı sağlayan bir çok farklı disiplin olduğu gibi, film müziğinin yeri de tartışılamaz bir noktadadır. Bu çalışma, müzik ve mimarlık arasındaki görsel ve işitsel dönüşümlere dair çalışmalardan esinlenerek, mekan ve müziği oluşturan belirli elemanlar ve düzenleme ilkelerinin, fantastik film mekanlarındaki yoğurulmuş görsel etki ve işitsel boyutta onu destekleyen film müziği ile eş zamanlı değerlendirildiğinde bağdaşabileceklerini varsaymaktadır. Bu bağdaşıklığa dair inceleme, nitel araştırma yöntemleri ile elde edilen veriler ışığında, müzik ve mekan arasındaki biçimsel ilişkiyi analiz etmek amacıyla geliştirilen bir yöntem ile Tim Burton yönetmenliğindeki "Makas Eller" filminin seçilen sahnelerindeki mekan ve müziklerinin eş zamanlı karşılaştırması ile sonuca bağlanmıştır.
Tarihî yapılar, yapıldığı dönemin sosyo-ekonomik durumunu yansıtan, bulunduğu toplumun geçmişi ve bugünü arasında köprü oluşturan, toplumun sahip olduğu değerleri ve kültürü anlatan yapılardır. Tarihî yapı kavramı içinde incelenen endüstri yapıları, 19. yüzyılda gerçekleşen Endüstri Devrimi sonrası görülmeye başlamıştır. Belirli bir üretime yönelik ve işlevine odaklı olarak ortaya çıkan endüstri yapıları, ait oldukları yerin ve o yerdeki toplumun, o dönemdeki sosyolojik, kültürel ve teknolojik yapısının izlerini taşımaktadır. Endüstri yapılarının korunması, bu izlerin gelecek nesillere ulaştırılması bağlamında önem arz etmektedir. Tercih edilen koruma yöntemlerinden biri de yeniden işlevlendirmedir. Yeniden işlevlendirme, endüstri yapıları ve çevrelerinin geleceğe aktarımı ve fiziksel-kültürel devamlılığın sağlanması adına gerekli bir uygulamadır. Bu noktada tercih edilen tasarım stratejilerinden biri de parazit mimaridir. Bu çalışma kapsamında Türkiye’de müze olarak yeniden işlevlendirilmiş endüstri yapılarına örnek olan Santral İstanbul ve Müze Gazhane yapıları Nedensel Karşılaştırma yöntemi kullanılarak incelenmiştir. İncelemeler sonucunda Santral İstanbul yerleşkesinde görülen yapılanmaların parazit oluşturmadığı ancak Müze Gazhane kapsamında gerçekleştirilen işlemlerin parazit oluşturarak gazhane kompleksini işgal ettiği sonucuna varılmıştır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.