Amaç: Ülkemizdeki hepatit B ve hepatit C prevalansı göz önüne alındığında kuaförlerin hepatit bulaşındaki rollerinin önemli olabileceği düşünülmüş ve çalışmamızda, Aksaray ilindeki kuaför, berber ve güzellik salonlarında çalışanların hepatit konusundaki bilgileri ve davranış özelliklerini belirlemek amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem:Toplam 59 kişiye 2010 yılında yüz yüze anket uygulanmıştır. Ankette sosyo-demografik özellikler, mesleki deneyim, çalışma koşulları, enfeksiyonu önleme konularındaki bilgi ve uygulamalar konusunda toplam 46 soru yer almaktadır.
Bulgular:Ankete katılanların yaş ortalaması 25 olup, tamamı kadındı. Katılımcıların hepatit B ve hepatit C'nin bulaşı konusunda yeterince fikri olmadığı ve %62'sinin ise hepatit B'den korunmak için tetkik ve aşı yaptırmadığı saptandı. Çalışmamızda ankete katılan çalışanların özbakım ve malzeme temizliği konusunda da büyük çoğunluğunun yeteri kadar bilgi sahibi olmadıkları ve yanlış davranışlar sergiledikleri tespit edildi.Sonuç: Kuaför salonu çalışanlarının hepatit B ve hepatit C bulaşının engellenmesi amacıyla eğitimlerine ağırlık verilmesi ve özellikle kişisel koruma önlemlerinin uygulanması için daha çok çaba harcanmasının gerektiği düşünülmektedir.Anahtar Sözcükler: Kuaför, hepatit, hijyen, sterilizasyon.
Summary
Aim: Taking the hepatitis B and hepatitis C prevalence in Turkey into account, the coiffeur employees may play a role in the spread of these diseases and our study aimed to determine the knowledge level and practices of employees in the coiffeur industry in Aksaray with regard to Hepatitis.
Materials and Methods
Haldun TURAN** Öz Otomotiv sektörü üretim işletmeleri içerisinde önemli bir yere sahip olan ve aynı zamanda teknoloji ile yakından ilişkili olan bir sektördür. Yapılan bu araştırmada, küresel rekabet ortamında tedarik zinciri ve bilgi teknolojilerinin, üretim İşletmeleri tarafından nasıl kullanıldığını ve buna ilişkin yaklaşımların neler olduğunun ortaya koyması amaçlanmıştır. Araştırmada bu çerçevede, Otomotiv Sanayicileri Derneği (OSD) ortak bir zemin oluşturulmuş ve buna göre araştırma metodolojisi geliştirilmiştir. Araştırma çerçevesine uygun olan 256 şirket belirlenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre sipariş ve tedarik süreci maliyetlerini düşürme konusunda ana sanayi ile yan sanayi arasında istatistiksel olarak anlamlı fark vardır (p<0.05). Ana sanayi ve yan sanayinin maliyet ve ürün kalitesi ile elektronik ticarete ilişkin görüşleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktur (p>0.05). Ana sanayi ve yan sanayinin teknolojik yeterliliklerine ilişkin görüşler arasında da istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktur (p>0.05). İşletmelerin küresel pazarlarda ayakta kalabilmeleri için bu farklılıkları ve bu farklılıkların neden olduğu olumsuzlukları bertaraf etmelerinde en etkili yol tedarik zincirlerinin yönetimi ve bu yönetimi yaparken bilgi teknolojilerini etkili bir şekilde kullanılması olacaktır.
Shipyards, marine production and repair industry is directly related to many business lines globally, and it also has a large volume in terms of the workforce potential it provides directly. In 2018, the shipbuilding capacity of the shipyards in our country was over eight million two hundred tons, and the number of employees at that time was around 24 thousand. Especially steel; Industrial branches such as machinery, electricity-electronics, paint and air conditioning are the main components of the shipbuilding industry. This situation necessitates a lot of work to be done at the same time and a crowded working environment in the shipyards. The large employment volume created by the shipbuilding industry related to many sectors brings with it some problems. Liabilities determined in terms of time and contracts in the commercial sense in the shipyards can create pressure on employers and employees, cause disruption of occupational health and safety controls, and lead to occupational accidents with injury and death. In the new shipbuilding and repair and maintenance projects, many work with a great danger potential in the work processes have caused many work accidents. This situation attracts attention by creating a lot of agenda in the media. The aim of this study is to analyze the danger elements of the working environments in closed and open areas where occupational accidents occur in shipyards, especially in ship production processes, in terms of occupational health and safety. Occupational accidents occurring in these areas are not limited to the region where the accident occurred, but have the potential to affect a wide area. For this reason, in this study, it has been tried to evaluate the dangerous situations and behaviors in indoor and outdoor environments by determining the risks and the measures to be taken accordingly, in terms of occupational accidents and legislation.
Koçluk ve liderlik, işletme yönetiminde giderek önemi artan ve uygulamada daha fazla ön plana çıkan iki kavramdır. Öte yandan bu kavramların üretim sektöründe yeterince incelenmediği, güncel uygulamalarda yeterince yer bulmadığı da görülmektedir. Bu nedenle bu araştırmada, üretim yönetimi sürecinde personele sağlanan koçluk ile gelişen liderlik düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın örneklemini 2017 yılının ilk döneminde Kocaeli ili sınırları içerisindeki çeşitli otomotiv yan sanayi ürünleri üreten işletmelerde çalışan toplam 403 otomotiv sektörü personeli oluşturmaktadır. Araştırma sonuçlarına göre genel olarak otomotiv sektöründe çalışan personelin koçluk ve öz liderlik düzeyleri ortalama düzeydedir. Bunun yanında koçluk ve öz liderlik düzeyleri personelin demografik özelliklerine göre istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık göstermemektedir (p>0,05). Yine korelasyon analizi sonuçlarına göre örneklem çerçevesinde koçluk ile öz liderlik boyutları arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmamıştır (p>0,05).
Bu araştırmada, Japon yalın üretim yönetim modelinin Türk otomotiv sektörüne uygulanabilirliğinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada Kocaeli ili sınırları içerisinde yer alan ve otomotiv sektöründe faaliyet gösteren şirketlerde çalışan 435 çalışan üzerinde anket uygulaması yapılarak, çalışanların Japon yönetim modeli hakkındaki görüşleri incelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre Japon yönetim modeli boyutlarından takım çalışması boyutu cinsiyet ve medeni duruma göre istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermektedir (p<0,05). Bunun dışındaki diğer boyutların demografik özelliklere göre farkı istatistiksel olarak anlamlı değildir (p>0,05). Genel olarak Japon yönetim modelinin Türk otomotiv sektörüne uygunluğunun yüksek düzeyde olduğu görülmüştür.
ve yemekhanedeki düzen kapsamında gerekli önlemlerin %90 oranında sağlandığı tespit edilmiştir. Bununla beraber Hastane Geneline Yönelik Tedbir ve Uygulamalar, Hastane Dışında Alınan Tedbir ve Uygulamalar ve Kesin veya Olası Covid-19 Hastalarına Yönelik Tedbir ve Uygulamalar ortalama olarak %70 oranında uygulanmaktadır. Ayrıca sağlık personellerine sağlanan koruyucu ekipman durumu da yeterli seviyede değildir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.