No abstract

Hemodiyaliz tedavisi alan KBY hastalarının bireysel yaşam deneyimlerinin incelenmesidir. Gereç ve Yöntem: Niteliksel-fenomenolojik tipte tasarlanan bu araştırma Ege Üniversitesi Hastanesi Hemodiyaliz Ünitesinde Şubat-Mart 2017 tarihleri arasında toplam 15 hasta ile yürütülmüştür. Verilerin analizinde içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Veri toplama araçları olarak hasta soru formu ve yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Görüşmelerde ses kaydı alınmıştır. Bulgular: Hastaların yaş ortalamaları 54,2±16,80 olarak hesaplanmıştır. İçerik analizi sonucunda "bireysel boyut", "aile ve sosyal çevre boyutu", "kurumsal boyut" olmak üzere toplam 3 tema, bunların altında yer alan 9 alt tema belirlenmiştir. Sonuç: Araştırma sonuçlarına göre katılımcıların fiziksel ve psikolojik olarak desteklenmeye ihtiyaç duydukları belirlenmiştir. Katılımcıların eş, aile ve sosyal destek gereksinimlerini yönetebilmeleri konusunda gereken danışmanlık hizmetlerinin sağlanmasının önemli olduğu saptanmıştır. Tedavi sürecinde hizmet aldıkları kurumdaki ekip yaklaşımı ve ekibin uyumunun önemli olduğu ifade edilmiştir.

No abstract

Metropol bir kentte yer alan hastanenin onkoloji kliniğinde çalışmakta olan ve palyatif bakım deneyimi olan hemşirelerin mesleki yaşam deneyimlerinin incelenmesidir. Gereç ve yöntem: Bu araştırma niteliksel bir çalışma deseni olan fenomenolojik bir temele dayanmaktadır. Çalışmanın örneklemini, metropol kentte yer alan bir hastanenin onkoloji kliniğinde ve palyatif bakım ünitesinde çalışan ve palyatif bakım hemşirelik deneyimi olan toplam 7 hemşire oluşturmuştur. Çalışmanın verileri, Mayıs-Haziran 2017 tarihleri arasında toplanmıştır. Bulgular: Katılımcıların tamamı kadınlardan oluşmaktadır. Yaş ortalamaları 32.7 olarak hesaplanmıştır. Katılımcıların %71.5'i evli, %57.4'ü eşi ile birlikte yaşamakta, tamamı lisans mezunudur. Meslekte çalışma yılı ortalamaları 12.8 yıl, palyatif bakım hemşireliği ortalamaları 5.2 yıl aralığındadır. Katılımcıların yaşadıkları meslek deneyimleri incelenmiş, verilerin betimleyici ve yorumlayıcı analizlerinin ardından oluşturulan üç ana tema ve 7 alt tema oluşturulmuştur. Zorluklar temasının; yorgunluk, baş etmede zorlanma / tükenmişlik, iletişim sorunlarından oluşan üç alt teması, kazanımlar temasının; profesyonelleşme/ doyum, hayatı anlamlandırma: yaşam ve ölüm, ekip uyumun yer aldığı üç teması ve başetme yöntemleri temasının; alana özel deneyim/eğitim bir alt teması belirlenmiştir. Sonuç: Çalışmamızda, onkoloji palyatif bakımda çalışan hemşirelerin, meslek deneyimleri sonucunda bir takım zorluklara maruz kaldıkları, buna ek olarak kazanımlarınında olduğu ve bunlarla baş etme becerilerinin yakın ilişkili olduğu saptanmıştır. Bu konuda daha fazla çalışmaya ihtiyaç bulunmaktadır. .

This study aims to provide a closer examination of the problems experienced by individuals with pemphigus vulgaris with their eyes and experiences. This is a phenomenological study. The study population was completed with eight people with pemphigus vulgaris who applied to the dermatology clinic of a university hospital in a metropolis between September 2019 and March 2020. The interviews were transcribed and analyzed using phenomenological methods. Three main themes emerged and nine supporting sub-themes were identified. The main themes are (a) the physical problems they are experiencing now, (b) the psychological difficulties they are feeling now, and (c) intense future anxiety about the process and the future. This study will increase the understanding of the lived experiences of pemphigus vulgaris patients, increase the awareness of each nurse about these patients and will be able to provide better quality care to individuals with pemphigus vulgaris.

Introduction: Quality of life (QoL) issues are of importance in relatives of women with breast cancer (BC)as caregivers in neglecting their own needs due to care of a patient and also as women regarding the potential risk of themselves developing BC. The objectives in the present study were to compare the QoL of female relatives of women in treatment for breast cancer. To date, no study had examined multi-dimensional QoL in accompanying people as compared them into two groups of female relatives whose first degree and second degree. Methods: QoL of female relatives was assessed using the Quality of Life-Family Version (QOL-FV) scale. Relationships between socio-demographic characteristics and QoL scores were analyzed using the Mann-Whitney U, Kruskal Wallis and Crosstabs tests. Results: The mean age of the female relatives was 37.6 years, and nearly 48% had a university education. It was found that first degree relatives had worse QoL in all domains except physical wellbeing than second degree relatives. Conclusion: This study showed that being female relatives of BC, especially first-degree, affect QoL negatively. Health care providers are of an important role in the stage of information related to genetic influence of BC.

Bu çalışma monoklonal antikor tedavisi uygulanan kanserli hastalarda tedavi ile ilişkili semptomların ve yaşam kalitesinin incelenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir.

Purpose: A study was conducted to investigate the Turkish Validity and Reliability of the Insulin Initiation Attitudes Scale of individuals with Type 2 diabetes. Materials and methods: This methodologically planned study was conducted with 128 Type 2 diabetes mellitus patients who met the sampling criteria. Data collected using a personal information form to identify individuals diagnosed with diabetes and CH-ASIQ, which assessed their attitudes towards diabetes, and the form Insulin Therapy Attitude Scale parallel as a parallel form. For the statistical analysis of the data, Construct Validity, Exploratory Factor Analysis, and Kaiser-Meyer-Olkin test, Confirmatory Factor Analysis, Pearson, Gutmann, Split Half, Spearman, Cronbach Alpha coefficient methods were used. Results: It was statistically significant; it is seen that 14.1% of the participants were in the 41-50 age range, 37.5% were in the 51-60 age range, and 48.8% were 61 and over. According to Kaiser-Meyer-Olkin test, the result was found to be 0.626. According to the results of factor analysis, 4 factors have emerged which have Eigenvalues above 1 and explain 69.48% of the total variance. According to Confirmatory Factor Analysis, Structural Equation Modeling Results of the scale were found to be p=0.000. According to Cronbach Alpha result 0.756. Conclusion: There was a relationship between attitudes to having information about the treatment of diabetics and attitude, and there was the relationship between them. Effects of fear, pain on these findings were observed. The importance of education for a positive attitude was determined. The importance of patients' attitudes towards insulin therapy should be emphasized for adaptation to the disease.