Aim:The aim of this study was to compare the fracture strength of orthodontic band-wire joints made by conventional silver soldering and different laser welding procedures and detect the effects of the surface preparation with sandblasting to the fracture strength of the laser welding. Materials and Methods: Forty specimens were divided to four groups (n=10); group 1; brazing with silver solder, group 2; laser welding (Desktop Compact Laser, Dentaurum,Germany) with sandblasting (with 50 μm aluminum oxide), group 3; laser welding with filling material and sandblasting, group 4; laser welding with filling material without sandblasting. The fracture strengths were measured using a universal testing machine (Lloyd Instruments plc.). Data were analyzed by ANOVA and Tukey's post hoc test (p=0.05). Results: Silver soldering showed the highest fracture strength value and it significantly differed from the laser welding groups. Although group 3 (with filling material and sandblasting) showed great strength, laser welding groups did not show any statistically significant differences between each other. Conclusions: In conclusion, silver solder showed the highest mechanical property. Laser welding with filler material and sandblasting showed sufficient strength for clinical use and can be used for the band-wire joining while orthodontic appliance fabrication.
Tüm dünyada toplumsal ve ekonomik sorunlara neden olan Covid-19 salgınının bir sonucu olarak işletmeler, ayakta kalabilmek ve yaşamlarını sürdürebilmek için birtakım yenilikler yapmışlardır. Bu araştırmanın amacı, termal otellerde pandemi sürecinde ve sonrasında gerçekleştirilen yenilikleri tespit etmektir. Araştırmada, Pamukkale-Karahayıt bölgesinde bulunan termal otel yöneticileri çalışma grubu olarak belirlenmiştir. Amaçlı örnekleme tekniğiyle belirlenen dokuz katılımcıdan yarı-yapılandırılmış görüşme tekniği ile veriler elde edilmiştir. Yapılan çalışma sonucunda pandemi sürecinde termal otel işletmelerinin ürünlerinde, iş süreçlerinde ve yönetim fonksiyonlarında birtakım yenilikler gerçekleştirdikleri belirlenmiştir. Çalışma sonucunda, termal otellerin pandemi döneminin başlarında faaliyetlerine devam edebilmeleri için bazı yenilikler yaptıkları ve bu yeniliklerden bir kısmının işletmelerde pandeminin etkileri azalmasına rağmen kalıcı hale geldiği belirlenmiştir. Ek olarak, termal otellerin bir kısmının pandemide kapalı kaldıkları dönemi ürün yeniliği için bir fırsata dönüştürdükleri, bu süreçte oda yenileme ve zemin yenileme gibi çalışmalarını sürdürdükleri tespit edilmiştir. Yapılan bu araştırmanın, ilgili literatüre pandeminin işletmelerin yenilik yönetimlerinde yarattığı etkiyi ortaya koymak bakımından katkı sağlayabileceği düşünülmektedir.
Ülkelerin ekonomilerinde önemli bir paya sahip olan turizm işletmeleri, küresel ve ulusal boyuttaki değişim ve gelişimlerden çok hızlı etkilenmektedir. Turizm sektöründe yer alan işletmeler, küresel ve ulusal boyuttaki değişimin etkilerini olumlu şekilde yönetmek, değişen ve gelişen çevre koşullarına uyum sağlayabilmek ve sektörde rekabet üstünlüğü sağlamak amacıyla stratejik bir araç olarak yenilik yönetiminden yararlanmaktadır. Hizmet sektörü içerisinde yer almanın da beraberinde getirdiği emek yoğun olma, stoklanamama ve ayrılmazlık gibi bazı özellikler, otel işletmelerinde yenilik kavramını diğer sektörlerden farklılaştırmaktadır. Bu araştırmanın amacı, otel işletmelerinde yeniliğe ilişkin geçerli ve güvenilir bir ölçek geliştirmektir. Bu amaçla yapılan araştırmada, Anadolu Üniversitesi’nde uzaktan öğrenim gören ve aynı zamanda otel çalışanı olan öğrenciler araştırma evreni olarak belirlenmiş, çevrimiçi anket tekniği ile toplam 546 öğrenciden elde edilen veriler analiz edilmiştir. Yapılan analizler sonucunda, otel işletmelerinde yeniliğin teknik yenilik ve yönetsel yenilik olmak üzere iki alt boyuttan oluştuğu belirlenmiştir. Geliştirilen ölçeğin ilgili literatüre otel işletmelerinde yeniliğin türlerinin belirlenmesi açısından katkı sağlayabileceği düşünülmektedir.
Büyükşehir belediyeleri kanunlarda belirtilen toplum sağlığı ile ilgili birçok hizmeti yerine getirirler. Hastalık ve salgın dönemindeki görevleri Umumî Hıfzıssıhha Kanunu, 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu ve 5393 sayılı belediye kanununda belirtilmiştir. Bu çalışmada Türkiye'de otuz büyükşehir belediyesinin 11 Mart 2020 ve Haziran 2021 tarihleri arasında Covid-19 Pandemi sürecinde virüsün yayılım hızını düşürmek ve önlemek, şehrin temizliğini sağlamak, kamu ulaşım düzenini sağlamak, 65 yaş ve üzeri ve özel gurupta yer alan ve virüsten olumsuz etkilenen diğer guruplara yönelik yaptığı çalışmalar incelenmiştir. Bu çalışmanın temel amacı Covid-19 pandemi sürecinde büyükşehir belediyelerinin yapmış oldukları özgün çalışmaları ortaya koymaktır. Bu çalışmada literatür tarama yanında doküman analizi yöntemi kullanılmıştır. Türkiye'de 30 büyükşehir belediyesi yanında dünyadan, Madrid, Milan, Paris, Tokyo gibi metropoliten kentlerde salgınla mücadele çalışmaları da incelenmektedir. Çalışmada elde edilen bulgular genel olarak şu şekildedir; büyükşehir belediyelerinin şehrin temizliği ve virüsün yayılımın önlenmesine; 65 yaş üstü ve 20 yaş altı gençlere; esnafa ve çiftçiye; ihtiyaç sahibi bireylere ve evde kalan vatandaşlara yönelik dijital platformlar üzerinden yürütülen çalışmaları öne çıkmaktadır Büyükşehir belediyeleri Covid-19 salgınına karşı gerek merkezi idarenin kararları doğrultusunda gerekse kendi özgün çalışmaları ile pandemi ile mücadelede önemli rol üstlenmişlerdir
Türkiye’de kamu yönetiminde az kaynakla maksimum hizmet sunmak, sunulan hizmetlerde etkinlik ve verimliliği arttırmak amacıyla 2012 yılında “6360 Sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ” yürürlüğe girmiştir Kanunla yerel yönetimlerde bazı önemli değişiklikler yapılmıştır. Bu değişiklikler; köy ve beldelerin tüzel kişiliklerinin kaldırılarak bağlı bulunduğu ilçeye mahalle olarak katılması, büyükşehir olmak için nüfus şartının değiştirilmesi, otuz büyükşehirde İl Özel İdarelerinin kapatılarak yerlerine Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığının kurulması, yeni mahallelerden emlak, çevre temizlik vergisi alınması yapılan değişikliklerden bazılarıdır. 6360 Sayılı kanun ile yapılan değişikliklerin Acıpayam ilçesinin yeni mahallelerine olan etkisinin mahalle muhtarlarının gözünden ölçülmesi ve kanun sonrası sunulan hizmetlerin ne kadar etkin ve verimli sunulduğunun tespit edilmesi çalışmanın amacını oluşturmaktadır. Bu kapsamda çalışmada nitel araştırma yöntemi ve yarı yapılandırılmış görüşme yöntemi uygulanmıştır. Çalışmada elde edilen bulgular neticesinde kanunun genel gerekçesi olan etkin ve verimli hizmet sunumu Acıpayam İlçesinde sunulan hizmetler bakımından sağlanmıştır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
hi@scite.ai
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.