Ölüme bağlı tasarruflar aracılığıyla mirasbırakanın ölümünden sonra mülkiyet hakkı üzerinde tasarruf edebilmektedir. Vasiyet, tarih boyunca birçok toplumda uygulaması olan bir müessesedir. Vasiyetçi, vasiyet yapmak suretiyle iradesini ortaya koymaktadır. Vasiyetçinin vasiyet yapması kadar yaptığı vasiyetten dönmesi ve hatta döndüğü vasiyetten de daha sonra dönmesi ölüme bağlı tasarruf çerçevesinde ihtimal dahilindedir. Vasiyetçinin bu gibi işlemleri gerçekleştirdiğinde iradesinin açık olması halinde herhangi bir problemle karşılaşılmaz. Ancak vasiyetçinin iradesinin bu denli açık olmadığı hallerde farklı ihtimallerin gündeme geleceği görülür. Bu ihtimaller, yorum faaliyeti sonucunda vasiyet özelinde değerlendirilmeli, böylelikle bir sonuca varılmalıdır. Bu çalışmada, vasiyetten dönme ve vasiyetten dönmeden dönme konuları Roma, İslâm ve Türk hukukları üzerinden mukayeseli olarak ele alınmaktadır.
The technological revolution necessitates the handling of the relationship between law and technology in many fields. It is on the agenda that artificial intelligence affects and transforms the law. In this context, one of the leading questions is how the legal responsibility of artificial intelligence will be determined by the legal order. This question, which concerns the law of liability, needs to be examined in terms of the liability of the employer through the Islamic law, which is generally based on strict liability, and the Turkish law, which is based on the liability of fault as a rule. The subject of this study is the examination of the responsibility of the employer, one of the perfect liability cases, in terms of comparative law, in particular artificial intelligence. In this context, the possibilities that may come to the fore are that artificial intelligence employs people and works. Our study constitutes one of the foresighted studies on the law that should be done. In our work plan; First of all, the place of our subject in liability law will be determined, then the problem of artificial intelligence and personality will be addressed, and finally, evaluations on the main subject will be presented and the conclusions and evaluations will be explained.
Tüzel kişilik, insanların belirli amaçlara erişmesini sağlamak üzere toplumsal ihtiyaçlardan doğmuş olup sonrasında hukuk düzenince kendisine kişilik verilmiş bir yapıdır. Hukukta tüzel kişilik kavramının ele alınması nispeten yeni bir olgudur. İslam hukukunun klasik doktrininde tüzel kişilikle ilgili bir kavram veya bölüm yer almamaktadır. Ancak modern dönem hukukçuları İslam hukukunda mevcut bazı müesseselerin tüzel kişiliğin birer görünümü olduğu yönünde çalışmalar yapmaktadır. Bu müesseselerin tüzel kişiliğe dair kıstaslar dikkate alınarak incelendiği bir çalışmaya rastlayamadık. Bu çalışmada tüzel kişiliğe dair genel bir perspektif sunulmakta, tüzel kişiliğin unsurları ölçüt alınarak İslam hukukunda tüzel kişiliğin görünümü olan müesseseler değerlendirilmekte ve böylelikle “İslam hukukunda tüzel kişilik var mıdır?” sorusu cevaplanmaya çalışılmaktadır.
Tahkim, tarafların aralarındaki uyuşmazlığın çözümünü hakeme tevdi ettikleri bir sözleşmedir. Uyuşmazlığın güvenilir üçüncü bir kişiye tevdi edilmesine ilişkin uygulamalar tahkimin kurumsal olmayan ilk örneklerini teşkil eder. Roma hukukunda ve İslâm hukukunda da tahkim, bu örnekler üzerinden ele alınmıştır. Bilhassa İslâm hukukunun klasik doktrininde tahkime ilişkin dönemin koşulları çerçevesinde bir teori oluşmuştur. Günümüzde ise tahkim, kurumsal ve uluslararası boyutlarda ele alınmakta ve giderek yaygınlaşmaktadır. Tarihsel süreçte tahkimin bir uyuşmazlık çözüm yolu olarak taşıdığı değer giderek artmıştır. Günümüzde tahkim pek çok açıdan tasnif edilmektedir. Bu çalışmada ihtiyarî ve iç tahkime odaklanılmıştır. Tarafların aralarındaki uyuş- mazlığı hakeme tevdîi, genel olarak tahkim sözleşmesi ve hakem sözleşmesi üzerinden ele alın- maktadır. İslâm hukukunda hakem sözleşmesi müstakil bir sözleşme olarak ele alınmadığı için İslâm hukuku açısından konu, hakeme ilişkin özellikler şeklinde incelenmektedir. Tahkim söz- leşmesinin hukukî niteliği, tahkime elverişlilik, şart ve süre, sona erme hâlleri ve kanun yolları tahkim sözleşmesi açısından öne çıkan başlıklardır. Hakemlere ilişkin özellikler bağlamında da hakemlerin nitelikleri ve sayıları ile kararlarının niteliğinin incelenmesi gerekmektedir. Bu çalış- mada esas itibariyle Roma, İslâm ve günümüz Türk hukuku benzerlikler ve farklılıklar yönüyle mukayese edilirken; diğer yandan da Roma hukukunun günümüz Türk hukukuna etkisi, İslâm hukuk sistemi ile günümüz Türk hukuku üzerinden Kıta Avrupası hukuk sisteminin mukayesesi, İslâm hukukunda tahkim teorisinin geliştirilmesi hususlarına ilişkin çeşitli çıkarımlar elde edil- miştir.
Borç ilişkisinin taraflarında değişiklik yapılması borç ilişkisini şahsi gören Roma hukukunun klasik dönem anlayışına ters olsa da İslâm hukukunda borçlunun değişimi havale akdiyle başlangıçtan itibaren uygulanmaktaydı. Roma hukukunda süreç içerisinde pratik ihtiyaçların da zorlamasıyla delegatio ve dava vekaleti gibi kurumlardan yararlanılarak borçlunun ve alacaklının değiştirilmesi sonucu elde edilmiştir. İslâm hukukunda da havale, zamanla alacaklının değiştirilmesi için kullanılmıştır. Her ne kadar bazı açılardan anlayış ve uygulama farklılığı bulunsa da hukuk düzenlerinin benzer ihtiyaçlara benzer çözümler ürettiği görülmektedir. Sözleşmenin rızaî devri bir tarafın değişmesi anlamındadır. Sözleşmede taraf değişikliğini açıklamak üzere kombinasyon ve birlik teorileri ileri sürülmüştür. Bunlardan hangisinin Roma hukukunda ve İslâm hukukunda sözleşmenin rızaî devri sonucunu elde etmeye yatkın olduğu tespit edilerek bir değerlendirmeye varılmalıdır. Bu çalışmada bu husus tespit edilmeye çalışılmaktadır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
hi@scite.ai
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.