In this study, pre-service teachers’ attitudes and readiness towards e-learning during the COVID-19 pandemic were examined. This research was carried out in the Fall Semester of the 2020-2021 Academic Year, with the participation of 519 pre-service teachers from Balıkesir University Necatibey Faculty of Education and Faculty of Sport Sciences, Department of Physical Education and Sports Education. In the collection of data, the General Attitude Scale towards e-learning developed by Haznedar and Baran (2012) and the Online Learning Readiness Scale adapted to Turkish Culture by İlhan and Çetin (2013), were used. In this study, it was found that pre-service teachers had a negative attitude towards e-learning and that they considered themselves competent in terms of e-learning readiness. There was no difference in terms of e-learning attitudes and readiness of the teacher candidates according to the department they studied. In addition, it was found that there was a significant relationship between pre-service teachers’ attitudes towards e-learning and their readiness, and that e-learning readiness was an effective factor in the adoption of the e-learning process.

The study aimed to measure the success of teaching the subject of volleyball in the physical education course with the mind map. The study employed a quasi-experimental pre-posttest design with an experimental and a control group. The study was completed with a total of 66 students 33 students allocated to the experimental and 33 students to the control group. A pre-test was administered to the experimental and the control groups in order to explore students’ cognitive and psycho-motor skill levels of the relevant subjects before teaching volleyball subject.The experimental group was trained using the mind map with 40min courses a week for 9 weeks. Meantime, the control group was trained using conventional teaching methods. At the end of 9 weeks period, tests were again administered to groups. To collect data, a Volleyball Skill Test and a Psychomotor Observation Form were used. The post-tests results showed that levels of cognitive domain and overhead pass and bump pass were higher on behalf of the experimental group. In the comparisons of the cognitive and psychomotor skill levels of the two groups, a statistically significant difference was found in favor of the experimental group in the cognitive and psychomotor domains.

Bu çalışma ile yurtiçi ve yurtdışındaki Beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin dersleri sırasında karşılaştıkları sorunlar incelenerek mevcut durum ortaya konmuştur. Çalışma ile öğretmen yetiştiren kurumların, yöneticilerin, yasa ve program yapıcıların dikkatinin çekilmesi amaçlanmıştır. Tüm çalışmalar gösteriyor ki öğretmenler daha çok okul yönetimi, yasa-yönetmelik, müfredat, diğer branş öğretmenleri, öğrenci, veli, tesis, malzeme, zaman, ders işleme, lisans eğitiminden kaynaklı sorunlar yaşamaktadır. Sorunların ana faktörlerinden en önemlisi şüphesiz ki lisans eğitimidir. Benzeri şekilde hizmet içi eğitimlerin yetersiz olması bir diğer göze çarpan faktördür. Mesleğe yeni başlayan öğretmenlerin gerçeklik şoku yaşadığı, yetersiz rehberlik hizmetleri; iş yükünün fazla oluşu, sürekli değişen eğitim sistemi, dersin statüsünün düşük olması gibi nedenlerle öğretmenlerin yoğun stres altında kaldığı ve mesleki tükenmişlik seviyelerinin arttığı, iş ve yaşam doyumlarının düştüğü belirlenmiştir. Eğitim sistemlerinin akademik başarı odaklı olması, beden eğitimi dersinin önündeki engellerin dersin işlenişini etkilemesi nedeniyle dersin statüsünün düşük olduğu belirlenmiştir. Sorunların çözümünün kısa vadede gerçekleşmeyeceği açıkça ortadadır. Bu nedenle lisans eğitiminden itibaren yeniden yapılanmaya gidilerek aşamalı olarak güncelleştirmeye gidilmesi gerekmektedir.

Son zamanlarda spor hayatı içinde bulunan bireylerin duyuşsal özelliklerinin etkileri ile spor ortamına katılma, devam etme ve ayrılma nedenleri açıklanmaya çalışılmaktadır. Bu araştırmanın amacı; "Tutku Ölçeği" ni (The Passion Scale), Türkçeye uyarlamak, geçerlik ve güvenirlik çalışması yaparak Türk spor alanında tutku düzeyinin belirlenmesine yönelik bir ölçek oluşturmaktır. Çalışmanın örneklemini, 2020-2021 eğitim öğretim yılında Balıkesir Üniveristesi Spor Bilimleri Fakültesinde öğrenim gören 284'ü erkek ve 230'u kadın olmak üzere toplam 514 öğrenci oluşturmuştur. Ölçek 5'li likert tipinde olup 8 maddesi bulunmaktadır. Ölçek Türkçeye çevrilirken çeviri-geri çeviri yöntemi kullanılmıştır. Ölçeğin orjinal tek boyutlu yapısı kabul edilmiş, elde edilen veriler üzerinde Doğrulayıcı Faktör Analizi (DFA) uygulanmıştır. DFA ile modelin uyum gösterip göstermediği incelenmek için çeşitli uyum indeksi değerleri incelenmiş ve ölçeğin model uyum indeksi değerlerinin "kabul edilebilir" ve "mükemmel düzeyde" olduğu belirlenmiştir. Sporda Tutku Ölçeği'nin güvenirliği Cronbach's Alpha, CR ve AVE analizleri; madde analizleri ise madde-toplam korelasyon ve altüst %27'lik gruplar arasındaki fark analizleri ile değerlendirilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, geçerlik ve güvenirlik sınaması yapılan Sporda Tutku Ölçeği'nin, spor alanında sahip olunan tutku düzeyinin belirlenmesinde kullanılabileceği düşünülmektedir.