The purpose of this study was to determine the psychometric properties of the Turkish version of the Future Time Perspective Scale (FTPS-T) and examine age-group differences in the predictors of respondents’ future time perspective. Data were collected from a sample of 202 young adults (aged 18–28 years) and 127 community-dwelling older adults (aged 60–86 years). The internal consistency and test–retest methods were employed to assess the reliability of the FTPS-T, and the FTPS-T’s validity was assessed using construct- and criterion-related validity. The reliability and validity analyses demonstrated that the FTPS-T had satisfactory psychometric properties. Multiple regression analyses revealed that the strongest predictor of future time perspective in young adults was subjective psychological health, whereas chronological and subjective (i.e., physical) ages were stronger predictors among older adults. These findings indicate that subjective variables shape the perceptions of a lifetime, and the results are discussed in the context of socioemotional selectivity theory.

Son yıllarda yaşlı nüfusunun artması ile birlikte yaşlılık konusunda yapılan çalışmalar da giderek artmaktadır. Ancak yaşlılık ile ilgili alan yazını incelendiğinde yaşlılık ve cinsellik konusunda yapılan çalışmaların oldukça az olduğu görülmektedir. Yaşlılar başta olmak üzere toplumdaki kişiler tarafından yaşlılıkta cinselliğin sürmediğine ya da sürmemesi gerektiğine inanılmaktadır. Halbuki 40-80 yaşları arasındaki erkeklerin %80'i ve kadınların %65'inden fazlası son bir yıl içinde cinsel birleşme yaşadığını belirtirken, erkeklerin sadece %17'si ve kadınların %23'ü yaşlı insanların cinsel istek duymadığını ifade etmiştir. Yaşlılıkta yaşanan cinsel sorunların tek nedeni ilerleyen yaş değildir. Yaşlanmayla birlikte insanlar bazı fizyolojik, psikolojik ve sosyal değişimler yaşamaktadır. Bu değişimler, tüm yaşam alanlarını olduğu gibi doğal olarak kişinin eş ilişkileri ve cinselliğini de etkilemektedir. Cinsel problemleri, cinsel fonksiyonlarda yaşlanmayla ortaya çıkan kaçınılmaz bir düşüş olarak görmek yerine, yaşlanan kişilerin fiziksel sağlık, mental sağlık, partner ilişkileri gibi yaşamın farklı alanlarındaki özelliklere bağlı ortaya çıkan problemler olarak görmenin daha doğru olduğu belirtilmektedir. Sağlıklı bir cinsel yaşamın diğer yaşam alanlarıyla yakından ilişkisi göz önüne alındığında, yaşlılık döneminde cinsel sağlığın korunması ve cinsel yaşamın iyileştirilmesi yaşlıların fiziksel sağlığı, psikolojik iyi oluşları/sağlıkları ve yaşam doyumlarını sağlamak açısından önemli olmaktadır. Bu makalede yaşlı cinselliğini etkileyen fizyolojik, psiko-sosyal ve kültürel faktörlere ve yaşlı cinselliğinin sürmesini ve korunumunu sağlama hakkındaki alan yazınına değinilmiştir.

Yaşlılarda fiziksel bir aktivite olarak dans eğitiminin, bellek performansı üzerinde yarattığı değişikliklerin incelenmesiA study of the effects of dance as a physical activity on memory performance of the elderly

Objectives: We first tested a successful aging model, which included biomedical and psychosocial indicators. Next, we tested the assumptions on the social network characteristics of the socioemotional selectivity theory in a model where the outcome variable is successful aging. Design: Cross-sectional study. Setting: The study was carried out in municipal centers and nursing homes. Participants: A total of 478 adults (Mean age = 72.11, SD = 10.43) were enrolled. Measurements: Psychological Well-being Scale, Life Satisfaction Scale, Future Time Perspective, Katz Index of Independence in Activities of Daily Living Scale, Lawton Instrumental Activities of Daily Living Scale, and Mini-Mental State Examination Test were completed. Results: The structural equation modeling analyses indicated that higher social satisfaction mediated the association of the future time perspective with successful aging. Furthermore, there was another significant indirect sequential path from the future time perspective to successful aging. The path was first via the number of close social partners and second, social satisfaction. Conclusions: The findings highlight the importance of social satisfaction in the process of successful aging and provide novel evidence that the socioemotional selectivity theory can be considered as a biopsychosocial model of successful aging in future studies.

No abstract