Amaç: Tıp Fakültesi öğrencilerinde uyku kalitesi ve koku arasındaki ilişkinin araştırılması planlandı.Materyal-Metot: Çalışmamız klinik araştırmalar etik kurulu tarafından onaylandı. Kesitsel tipte olan araştırmamızda üniversitemizin tıp fakültesi öğrencilerine sosyodemografik özellikler anketi, uyku kalitesini değerlendirmeye yönelik Pittsburg uyku kalite indeksi (PUKI) ve koku-uyku anketi uygulandı.Bulgular: Çalışmamıza; 91 (%46,9) kadın öğrenci ve 103 (%53,1) erkek öğrenci dâhil edildi. Çalışmaya dâhil olan öğrencilerin yaş ortalaması 21,91±1,94, öğrencilerin %42,2’sini (n=79) 1000 TL ve üzerinde kazandığı, 87 (%44,8) kişinin apartta kalmakta dığı, 149 (%76,8) kişinin sigara ve 143 (%73,7) kişinin alkol kullanmadığı tespit edildi. Katılımcılardan 165 (%86,4) kişi karanlık ortamda uyumayı tercih ettiğini belirtti. Çalışmaya katılan öğrencilerin 160 (%82,9)’ı gürültü, 149 (%77,2)’u ışık, 145 (%75,1)’i ortamın ısı düzeyi, 122 (%63,2)’si fiziksel olarak yatak yapısı, 107 (%55,4)’si ortamın kirli olması ve 106 (%54,9)’sı ortamın kötü kokması gibi faktörlerin uyku kalitelerini etkilediğini düşünmekteydi. dü. Koku uyku arasındaki ilişkiye 89 (%45,9) kişi, koku ile hafıza arasında ilişkisine 70 (%36,1) kişi katılıyorum kesinlikle evet cevabını verdi. Çalışmamızdaki toplam PUKİ ölçeği ortalaması 12,88±5,60 olarak bulundu. Dönem I ve II öğrencilerinde uykuya yatış zamanı arasında istatistiksel olarak anlamlı fark vardı (p=0,040). Dönem II öğrencilerinde yatış zamanın uzadığı bulundu. Çalışmamıza katılan öğrencilerin dönem II ve dönem III öğrencileri arasında uykuya dalma süresinde anlamlı farklılık bulundu var (p=0,017). Çalışmamıza dâhil olan öğrencilerin uykuya dalma sırasındaki uyku kalitesi istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0,05).Sonuç: Kaliteli bir uyku için, koku ile uyku süreci arasında bir bağlantı olabileceği düşünülmektedir.
Öz Amaç: Ilımlı yüzme egzersizine tabi tutulan orta yaş ve yaşlanma sürecine giren sıçanlarda lenfositlerdeki DNA hasarının comet analizi ile serum iskemik modifiye albümin (İMA)'leri ve toplam antioksidan seviye (TAS), toplam oksidan seviye (TOS)'leri arasındaki ilişkiyi karşılaştırmak. Yöntem: Yaptığımız çalışmada 32 adet erkek Sprague-Dawley (350-500 gr) 11-12 aylık ve 15-16 ay arası yaşlı sıçanlar kullanıldı. Çalışmada her grupta 8'er adet sıçan olmak üzere 4 grup oluşturuldu. Gruplar; kontrol (K1; 11-12 aylık), Egzersiz (E1; 11-12 aylık), Kontrol (K2; 15-16 aylık), Egzersiz (E2; 15-16 aylık) olarak adlandırılmıştır. Yüzme egzersizi, 30 dk/gün, 5 gün/hafta, toplam 8 hafta orta dereceli egzersiz eğitimi verildi. Egzersiz eğitimi sonrası ötenazi yapıldı ve oksidatif strese bağlı DNA kırıklarının tespitinde kullanılacak olan comet analizi için kan örnekleri toplandı. Serum örneklerinin biyokimyasal analizleri yapılmak üzere kanlar 10.000 rpm santrifüje edildi. Bulgular: Comet analizinde E1 -K1 gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (p=0,001) ve E1 grubunda comet skoru azaldı. E2-K2 egzersiz grupları arasında da istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (p=0,001) ve E2 grubunda comet skoru azaldı. Egzersiz gruplarına bakıldığında (E1-E2) istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (p>0.005). Serum örneklerinde ise, İMA, iskemik modifiye albümin/albümin oranı (İMAO) gruplar arasında anlamlı bir fark bulunmadı (p>0.005). Serum TAS, TOS, OSİ sonuçlarında egzersiz-2 kontrol-2 arasında bir fark bulunmuştur (p=0.004) ve egzersiz-2 grubunda antioksidan artışı kontrol-2 göre artış göstermiştir. Sonuç: Fiziksel egzersiz eğitiminin, antioksidan kapasitedeki artışla ilişkili olan lenfositlerdeki DNA hasarına karşı koruyucu etkileri olduğu gösterildi. Sonuçlar yaşlanma sürecinde veya orta yaş süreçlerinde yapılanacak düzenli ılımlı aerobik egzersizin yaşam kalitesinin artışında etkin olabileceği düşünüldü. Anahtar Kelimeler: Yüzme Egzersizi, COMET, Yaşlanma, İMA. AbstractObjective: To compare the relationship between serum ischemic modified albümin (IMA) and total antioxidant level (TAS), total oxidant level (TOS) and DNA analysis of lymphocyte damage in middle aged and aging rats subjected to moderate swimming exercise. Methods: In this study, 32 male Sprague-Dawley rats (350-500 g) were used between 11-12 months and 15-16 months old rats. In this study, consisted of 4 groups of 8 rats in each group. Groups; control (K1; 11-12 months), Exercise (E1; 11-12 months), Control (K2; 15-16 months), Exercise (E2; 15-16 months). Swimming training, 30 minutes / day, 5 days / week, a total of 8 weeks of moderate exercise training was given. After exercise training, euthanasia was performed and blood samples were collected for comet analysis which would be used to detect DNA fractures due to oxidative stress. Blood samples were centrifuged at 10,000 rpm for biochemical analysis of serum samples. Results: Comet analysis showed a statistically significant difference between the E1 -K1 groups (p = 0.001) and the comet ...
Amaç: Elektromanyetik radyasyonun sıçan böbreğinde yol açtığı histopatolojik hasarı ve C vitamininin (askorbik asit) oluşan bu renal hasara karşı iyileştirici etkilerini araştırmak. Materyal-Metot: On sekiz dişi Sprague-Dawley sıçanı, her biri altı sıçan olmak üzere üç gruba ayrıldı. Grup 1 kontrol grubuydu; bu sıçanlar herhangi bir stres veya elektromanyetik radyasyona maruz kalmadan kafeslerinde tutuldu. Grup 2, 30 gün boyunca 2.45 gigahertz elektromanyetik radyasyona maruz bırakıldı. Grup 3 de 30 gün boyunca (günde 1 saat) 2.45 GHz elektromanyetik radyasyona maruz bırakıldı, ancak ilk maruziyetinden 24 saat önce ve deney boyunca her gün oral olarak 250 mg / kg-5 cc C vitamini verildi. Tüm sıçanlara histopatolojik inceleme için nefrektomi yapıldı. Bulgular: Kontrol grubunda herhangi bir patolojik değişiklik olmadı. EMR grubunda tübüler ve glomerüler hasarı içeren önemli patolojik değişiklikler izlendi (p<0,05). İnterstisyel ve vasküler hasar açısından EMR ve EMR + C vitamini grubunda önemli bir değişiklik izlenmedi (p>0,05). Tübüler ve glomerüler hasar EMR + C vitamini grubunda EMR grubuna göre göre daha az şiddetliydi (p<0,05). Kontrol grubu ve EMR + C vitamini grubu arasında tübüler, glomerüler, interstisyel ve vasküler hasar açısından önemli bir farklılık izlenmedi (p>0,05). Sonuç: Elektromanyetik radyasyonun böbrekte yol açtığı tübüler ve glomerüler hasar, elektromanyetik radyasyon maruziyeti öncesi alınan C vitamini ile neredeyse tamamen normale dönmektedir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
hi@scite.ai
334 Leonard St
Brooklyn, NY 11211
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.