Cyanide poisoning associated with ingestion of apricot seeds is an important poison in children, many of whom require intensive care.

Covid-19 salgını küresel çapta insanların ruhsal ve fiziksel sağlığını tehdit eden bir salgın hastalık olarak 2019’un Aralık ayında ortaya çıkmıştır. İnsan sağlığını tehdit etmesinin yanı sıra sosyal yaşamdan ekonomiye, siyasetten uluslararası ilişkilere her alanda değişim ve dönüşümlere neden olmuş, günlük yaşamın normlarına nüfuz etmiştir. Bu yönüyle ortaya çıktığı günden itibaren kısa sürede tüm dünyaya yayılan ve hala etkin bir tedavi ve aşısı olmayan pandemik Covid-19 ile mücadele edebilmek için geçmiş tecrübelerden de referans alınarak salgının her aşaması risk ve kriz yönetimi bağlamında ele alınmalıdır. Bu çerçevede bu çalışmanın amacı salgınla mücadele yöntemlerini risk ve kriz yönetimi açısından ele almak ve mevcut mücadele politikalarına yer vererek daha efektif bir mücadele için politika önerilerinde bulunmaktır.

No abstract

Çin Halk Cumhuriyeti, 1 Ekim 1949 tarihinde Mao Zedong önderliğinde kurulmuştur. Nihai amacı komünist bir devlet kurmak olan Mao’nun önderliğindeki Çin Komünist Partisi, toplumsal, ekonomik ve politik yaşamı yeniden düzenleyen sosyalist yeni bir Çin devleti inşa etmiştir. Sosyalist bir Çin’in inşası sürecinde izlenen ekonomik ve politik uygulamalar, siyasi ve toplumsal düzenin işleyişini olumsuz etkilemiştir.  Mao’nun ölümünden sonra 1970’li yılların son dönemlerinden itibaren dışa açılma ve ekonomide reform sürecinin başlatılması, Çin’de sosyalist demokratik sistemin dönüşümünü sağlamıştır. Çin’in sosyalist bir ekonomi inşa hamlesinin güçlendirilmesi için devlet tarafından yeni idari reformların yapılması gerekli görülmüştür. Bu reformlar kapsamında merkezi hükümetin ekonomiye müdahalesinin ve bürokrasinin azaltılması yerel yönetim birimlerinin gücünü artırmıştır. Bulunduğu bölgeyi iyi bilen yerel yönetim birimleri yöneticileri, Çin’in ekonomik değişim ve gelişim sürecini hızlandırmışlardır. Merkezi Hükümet’in bazı görev ve yetkilerinin yerel birimlere aktarılması, Çin’in başta üniter devlet yapılanmasının bozulmasına ve bazı idari sorunları da beraberinde getirmiştir. Bu çalışma boyunca da Çin ekonomisinde yaşanan dönüşümlere bağlı olarak yerel yönetim yapılanmasındaki değişiklikler açıklanmaya çalışılmıştır.

Yoksulluk sorunu insanoğlunun doğayla tanışmasına kadar eskilere dayanmaktadır. Yoksulluk, toplumlarda istikrarlı varlığını tarihin her döneminde, yaşam ve yönetim biçimleri, gelenekleri, coğrafyaları ve diğer

Algı yönetimi, insanlık tarihinin her aşamasında mütemadiyen kullanılmış olmasına rağmen 20. yüzyıl içerisinde kavramsallaştırılmış bir yöntemdir. İlk olarak ABD Savunma Bakanlığı tarafından kavramsallaştırılan bu yöntem, teknoloji çağı ve bilgi toplumu olarak adlandırılan 21. yüzyılda popülaritesini her geçen gün daha da artırmaktadır. İnsanların bilgiye hızlı ve kolay bir şekilde erişmesi aynı oranda bilgi kirliğine neden olmakta, bu durum ise, birçok faktörün etkilediği algıları dış müdahalelere açık hale getirmektedir. Bunun sonucunda ise algılar rahatlıkla yönlendirilebilmekte, kitle hareketleri meydana getirilebilmekte ve toplumsal olaylar rahatlıkla manipüle edilebilmektedir. Bu bağlamda gün geçtikçe daha da önemi hale gelen algı yönetimi, bireylerin, devletlerin, şirketlerin ve sivil toplum gibi, kurum ve kuruluşların dikkatini cezp etmektedir. Bu çalışmada; algı kavramının tanımı yapılarak, algı süreci, algıyı etkileyen faktörler ele alındıktan sonra, algı yönetiminin kavramsal ve tarihsel arka planına yer verilmiştir.

OBJECTıvES: CKD is a worldwide threat to public health. Approximately 1.8 million people are currently being treated with renal replacement therapy including hemodialysis, peritoneal dialysis and transplantation. The etiology and factors affecting the progression of chronic kidney disease to endstage renal disease (ESRD) differ in industrialized and underdeveloped countries. STudY dESıGn:The aim of the study was to investigate the etiologies of ESRD, factors affecting progression to ESRD and mortality rates of patients between 2000-2004, in Konya, a city in the Middle Anatolian region of Turkey. maTERıal and mETHOdS:We included 417 end-stage renal disease patients (207 female and 210 male) between 16-90 years old receiving RRT for the first time in the study. CKD was diagnosed by GFR measurement that was calculated by MDRD formula. Co-morbidity was expressed using WrightKhan index. RESulTS:We showed that there was an increased rate of diabetic nephropathy between 2003 and 2004. The increased rate of diabetic nephropathy was found to be statistically significant in the last two years (p<0.005). There was also significant negative correlation between mortality and diastolic BP (r: -0.143, p: 0.05) and the education level of the patients (r: -0.159, p: 0.0002). There was a positive correlation between mortality and serum urea levels (r: 0.193, p: 0.0001), HD through a catheter for the first time (r: 0.140, p: 0.0006), and receiving HD by a continuous RRT modality (r: 0.163, p: 0.0001).COnCluSıOn: Our study showed that advanced age, increased mean arterial BP before the first RRT, having CVD or DM as an etiology of ESRD, increased erythrocyte sedimentation rate (ESR), decreased serum albumin levels and the presence of co-morbid diseases were the main factors that affected survival of the patients. BulGulaR: Çalışmamızda, 2003-2004 yılları arasında diyabetik nefropati sıklığında artış saptandı (p<0,005). Mortalite ile hastaların diyastolik kan basıncı ve eğitim durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı negatif korelasyon saptanırken, serum üre düzeyi, HD'e kateter yoluyla girmek ve RRT olarak HD'e devam edilmesi arasında anlamlı olarak pozitif korelasyon bulundu.SOnuÇ: Çalışmamızda, ileri yaş, ilk RRT öncesinde yüksek ortalama kan basıncı varlığı, kardiyovasküler hastalık mevcudiyeti, SDBY nedeni olarak diyabetin saptanması, artmış ESH, serum albumin düzeyinin düşüklüğü ve ko-morbid hastalıkların varlığı ile hastaların yaşam süreleri arasında ilişki tespit edildi.anaHTaR SözCÜKlER: Son dönem böbrek yetmezliği, Renal replasman tedavisi, Diyabet

No abstract