Güneydoğu Anadolu ve Doğu Akdeniz Havzalarını (Adana Baseni, İskenderun Baseni) sınırlayan kenet kuşağı, Misis, Andırın ve Engizek hattı boyunca tektonik bir yükselim şekliyle uzanmaktadır. Bu yükselim alanı Adana'nın Ceyhan ilçesinin GB'sında yer alan çalışma bölgesinde Misis yapısal yükselimi olarak isimlendirilmektedir. Bu yükselim alanının batısında ise kenet zonu bugün güneybatı Akdeniz'de deniz seviyesi altında kalmış bir sırt boyunca Kuzey Kıbrıs'taki Girne dağ silsilesine kadar uzanmaktadır. Misis Yapısal Yükselimi Adananın doğu-güneydoğusunda bulunan, kuzeydoğu -güneybatı istikametinde uzanan ve yüksekliği 750 metreye ulaşan bir dağ silsilesi olup Adana ve İskenderun havzalarını birbirinden ayırmaktadır. Anadolu, Afrika ve Arap levhalarının üçlü birleşme noktasına (triple junction) oldukça yakın konumda bulunan ve bu levhalar arasındaki jeodinamik hareketlerin etkisi ile şekillenmiş olan Misis Yapısal Yükselimi bölgenin depremselliği ve jeolojik geçmişi açısından önemli bir tektonik uzanım konumundadır. Çalışma sahası olan Kızıldere-Güveloğlu (Yakapınar) bölgesinde Eosen-Oligosen yaşlı Bulgurkaya Formasyonu tektonik dokanak ile Alt-Orta Miyosen yaşlı Karataş Formasyonunu üzerlemektedir. Bu birim üzerine diskordans ile Pliyosen (?) yaşlı yamaç molozu çökelleri gelmektedir. Bu çökellerin üzerinde ise yine düşük dereceli açısal bir uyumsuzluk ile yataya yakın bir konumda olmak üzere Pliyo-kuvaterner yaşlı traverten ve kaliçi çökelleri gelir. Tüm bu birimler yükselim alanının kuzey ve güney kesiminden Kuvaterner yaşlı alüvyon örtü ile sınırlandırılmıştır.
Çalışma alanı Malatya İlinin kuzeybatısında yer almakta olup, yaklaşık 120 km 2 'lik bir alanı kapsamaktadır. Bölgede Üst Jura-Tersiyer yaş aralığında kayaçlar yüzeylemektedir. Levent ve çevresinin kaya stratigrafi birimleri ve tektono-stratigrafik özelliklerini belirlemek amacı ile yapılmış bu çalışmada 6 farklı litostratigrafi birimi ayırtlanarak haritalanmıştır. Bölgenin temel kayalarını Üst Jura-Alt Kretase yaşlı, aşırı derecede altere olmuş, kısmen tabakalı, gri-bej renkteki Horasançal Formasyonu oluşturmaktadır. Geç Kampaniyen sırası ve sonrasında olasılıkla kuzeyden güneye doğru bindirmeler ile gelen Hocalıkova ofiyoliti, temeldeki Horasanaçal Formasyonunu tektonik olarak üzerlemektedir. Geç Kampaniyen-Erken Mastrihtiyen'de tektonik aktivite ile denetlenen bir havzada transgresif olarak Ulupınar Formasyonu havzanın kenar kesimlerinde (sığ denizel-sahil çizgisi çökelleri) çökelmiştir. Ulupınar Formasyonunun üzerine; başlıca çakıltaşı, kumtaşı, kireçtaşı-marn ardalanmasından oluşan, Orta-Geç Eosen yaşlı ve genelde lagün, kumsal, şelf ortamlarında çökelen Tohma Formasyonu açısal uyumsuzlukla gelmektedir. Tohma Formasyonu üzerine yine uyumsuz olarak başlıca bazaltlardan oluşan Orta-Geç Miyosen yaşlı Yamadağ volkanitleri gelmektedir. Bölgedeki en genç birimler olan Kuvaterner yaşlı alüvyon yelpazeleri ve alüvyonlar diğer bütün birimler üzerinde açısal uyumsuzlukla yer almaktadır.
Bu araştırmada, Saimbeyli ilçesi ile Gürleşen-Tülü köyleri (Adana) arasında kalan alan içinde yüzeyleyen birimlerin detaylı petrografik ve stratigrafik incelenmesi yapılmıştır. İnceleme alanında temelde Ordovisiyen yaşlı şeyl, şistli şeyl ardalanmasından oluşan Armutludere formasyonu yer almaktadır. Bu birim üzerine Erken Devoniyen yaşlı kumtaşı, çamurtaşı, şeyl, killi kireçtaşı ardalanması ile temsil olunan Ayıtepesi formasyonu uyumsuz olarak gelmektedir. Ayıtepesi formasyonu üzerinde uyumlu olarak Orta Devoniyen yaşlı dolomitize kireçtaşlarından oluşan Şafaktepe formasyonu yer almakta olup, bu birim üzerine Geç Devoniyen yaşlı kumtaşı, şeyl, kireçtaşı ardalanması ile Gümüşali formasyonu uyumlu olarak gelmektedir. Genellikle kireçtaşları ile temsil edilen Permiyen yaşlı Yığılıtepe formasyonu, Gümüşali formasyonu üzerinde uyumsuz olarak yer almaktadır. Bu formasyon üzerine kumtaşı, marn, killi kireçtaşından oluşmuş Triyas yaşlı Katarası formasyonu uyumlu olarak gelmektedir. Gri, bej renkli kireçtaşlarından oluşan Jura-Kretase yaşlı Köroğlutepesi formasyonu, Katarası formasyonu üzerinde uyumsuz olarak gelmektedir. İnceleme alanından derlenen numunelerden hazırlanan 21 adet ince kesit üzerinde yapılan petrografik çalışmalar sonucunda bölgedeki kırıntılı çökellerin genellikle düşük enerjili bir ortamda işlendiği ve kum boyu bileşenlerin iyi yıkanmadığı, karbonat kayaçların ise genellikle mikrosparitik özellikte olduğu ortaya konulmuştur.
In this study we investigate sedimentary and stratigraphic characteristics of the Mid to Late Miocene deposits to better understanding of the Tertiary evolution of the Adana Basin (Southern Turkey). For this purpose, detailed mapping, sedimentary survey and interpretations were made considering the stratigraphic relations in the Middle-Late Miocene units in the region. The depositional evolution of the Adana Basin starts during the Early Miocene as a foreland basin within the Çukurova region. An extensive marine transgression during the Early Miocene commenced the filling of the basin. The pre-Miocene deposition area was a large platform with an adjacent depression area. This depositional environment widely controlled the Miocene sedimentation after the Aquitanian-Burdigalian transgression. The Miocene sequences in the Adana Basin were deposited due to the northward transgression. The northerly sourced deltaic and littoral-brackish Kaplankaya Formation and a slightly deeper reefal Karaisalı Formation were deposited in the areas close to the shore. Documented by shallow to deeper marine sedimentation, the marine inundation of the region occurred during Aquitanian-Burdigalian and continued into the Serravallian causing the former coastline to migrate north. Synchronously tectonic subsidence further south cause southward progressive deepening. Therefore, various facies types, ranging from deep marine turbidites to terrestrial, deposited in the basin. The northern margin of the basin was experienced normal faulting in consequence of progressive tectonic and subsidence events during this marine transgression in the Langhian-Serravallian. Mapped and interpreted within three facies types, Güvenç Formation include; i) deep marine sediments, ii) offshore sediments and iii) shallow marine sediments. Deep sea deposits were accumulated in the early stages of the Early-Middle Serravalian period in the deeper part of the basin. During the Mid-to Late Serravallian offshore sediments were deposited in the southern parts of the basin. Further south, due to the continued regression, the shallow marine sediments were deposited in the basin during the Serravalian. Related to the neotectonic period of Anatolia, the transgressive sequences deposited within the basin were tilted during Late Serravallian to Early Tortonian period. The marine regression towards the south was accompanied by tectonic re-organisation in the Early Tortonian. Consequently, regressive sequences of the Tortonian age, the Kuzgun member of Kuzgun Formation, which involve shallow marine (beach) sediments and meandering river deposits are resting on the tilted Güvenç Formation with low angle unconformity.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.