Olasılık, bir yüzüyle geçmişe, öbür yüzüyle geleceğe bakan Roma tanrısı Janus'a benzetilir. Böyle bir tutumun nedeni olasılığın bir yandan nesnel, öbür yandan öznel gerçekliğe ilişkin bir ölçü olmasıdır. Janus yüzlü olasılık tamlaması, olasılık ile Janus arasındaki bu benzerlik durumunu anlatmak için kullanılır. Söz konusu tamlamanın 1654-1837 döneminde yaşayan filozoflarca ya da matematikçilerce kabul edilebileceği ileri sürülebilir; çünkü o dönemde olasılık öznel ve nesnel gerçekliklere ilişkin ölçüleri eş zamanlı olarak dile getirebilen bir sözcük olma özelliğini sergiler. Ancak 1837-1843 döneminde olasılığın ikiye bölünmesinden sonra durum değişir. Olasılık, anılan dönemin bitiminden sonra gerek "Gerçek olasılık öznel olasılıktır" diyenlerce olsun, gerekse "Gerçek olasılık nesnel olasılıktır" diyenlerce olsun yalnızca tek bir gerçekliğe ilişkin ölçü olarak değerlendirilir. İki gerçekliğe ilişkin değil... Olasılıklardan birini onayıp öbürünü yadsıyan bu tutum 1843'ten 1945'e dek sürer. 1945 yılı ile başlayan yeni dönemde Viyana Çevresi'nin merkezindeki düşünür olan Rudolf Carnap'tan farklı bir ses işitilir. Ona göre iki olasılık vardır ve bilim açısından bunların ikisi de yararlıdır. Bu nedenle iki olasılıktan birinin utkusunu sağlamak gerekmez; gerekli olan, bu iki olasılık arasındaki işbirliğidir. İşbirliği önerisinin ilk uygulamalarından birini Rudolf Carnap'ın öğrencisi Carl Gustav Hempel bilimsel açıklama ve öngörme etkinliklerini betimlerken yapar. Sonra onu Wesley C. Salmon ve başkaları izler. Bütün bunlardan sonra ise olasılık yeniden Janus yüzlü olur. Ancak şunu söylemek gerekir ki Janus yüzlülüğün eski ve yeni görünümleri aynı değildir. Bu çalışma söz konusu durumu sergilemeyi amaçlamaktadır.
ÖzetAltyapı niteliğinde bir faktör olan enerji tüketiminin büyüme üzerindeki etkisini öngörebilmek için söz konusu iki değişken arasındaki ilişkiyi belirlemek gerekir. Bu çalışmada Türkiye'nin 1960-2014 yıllarındaki verilerine dayalı olarak anılan ilişki incelenmiştir. Analiz sonucunda büyüme ve enerji tüketimi arasında güçlü ölçülerde olumlu bir ilişki olduğu saptanmış ve Türkiye'de yüksek ölçülerde büyüme sağlayabilmek için büyüme oranına yakın yükseklikte enerji tüketiminin gerekli olduğu saptanmıştır. Dolayısıyla, politika yapıcılar Türkiye için sürekli büyüme hedefliyorsa, enerji çeşitliliği arttırılarak enerji tüketimindeki dalgalanmalar en aza indirilmelidir. AbstractIn order to foresee the effect of energy consumption, which can be considered as part of infrastructure, on growth, it is necessary to determine the relation between these two variables. In this study, the aim is to examine the abovementioned relation based on the data between the years 1960-2014 in Turkey. Findings of the analysis suggest that there is strong and positive relationship between growth and energy consumption; and it is also found out that in order to ensure highlevel growth in Turkey, energy consumption must be close to the growth rate. For this reason, if policy-makers aim a continuous development for Turkey, energy variety must be increased, and the fluctuations in the energy consumption must be reduced.
This study examines the conditions of cooperation between subjective and objective possibilities. Here, the intended goal to express the word of collaboration is to make one probability known when the other is known. There was no such problem in the early days of probability theory; because there is only one possibility at that time, it is both subjective and objective at the same time, the law of large numbers guarantees that one of them is equal to the other, which means that while one of the probabilities is certain, the other is obvious too. Cooperation in those days can be called absolute cooperation. Today, only conditional cooperation is acceptable. This study aims to examine this conditional cooperation.
Olasılık gündelik dilde olduğu gibi olasılık felsefesinde de iki farklı anlamda kullanılır: Öznel olasılık ve nesnel olasılık. Kimi filozoflara göre gerçek olasılık öznel olasılıktır. Bu olasılık bir ilerisürüme duyulan inanç düzeyini yansıtan bir ölçüdür. Söz konusu ölçü, ilerisürüme tam inanılması durumunda 1, hiç inanılmaması durumunda 0, eşit ölçüde olmak üzere biraz inanılıp biraz inanılmaması durumunda ise 0.5 olur. Kimi filozoflar bu olasılığı gerçek olasılık biçiminde değerlendirmezler. Onlara göre gerçek olasılık nesnel olasılıktır. Nesnel olasılık bir denemedeki herhangi bir sonucun olmaktaki kolaylık düzeyini yansıtan bir ölçüdür. Olmaktaki kolaylık soyuttur ve bu nedenle de uzun dönemdeki göreceli sıklık ile somutlaştırılır. Buna göre bir denemedeki bir sonuca ilişkin nesnel olasılık söz konusu sonuç denemelerin hepsinde gerçekleşiyorsa 1, hiçbirinde gerçekleşmiyorsa 0, yarısında gerçekleşip yarısında gerçekleşmiyorsa ½ olur. Bu çalışma, olasılığın Romeo'su ve Juliet'i diye adlandırılabilecek yukarıdaki olasılık anlamlandırmalarını, olasılık kuramı tarihini dört döneme ayırarak incelemeyi amaçlamaktadır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
hi@scite.ai
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.