Bu araştırma, bilim ve sanat merkezlerinde (BİLSEM) görev yapan matematik öğretmenlerinin karşılaştıkları sorunları ortaya çıkarmak amacıyla yapılmıştır. Araştırmada nitel araştırma desenlerinden olgubilim deseni kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, 2017-2018 eğitim-öğretim yılında Türkiye'nin farklı illerindeki BİLSEM'lerde matematik öğretmeni olarak görev yapan 13 gönüllü öğretmen oluşturmaktadır. Araştırma verilerinin toplanmasında yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Veri analizinde içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Verilerinin analiz sürecinde bilimsel geçerliliği artırmak, kodlamaları sistematik ve pratik hale getirmek için nitel veri analizinde kullanılan bilgisayar programı NVIVO 11 programından faydalanılmıştır. Araştırmanın sonucunda öğretmenlerin etkinliklerle ilgili kapsam ve uygunluk sorunları yaşadıkları; öğrencilerle ilgili ilgisiz/isteksiz davranma, fiziki ve zihinsel olarak yorgun olma, devamsızlık yapma, uygun olmayan davranış sergileme gibi sorunlar yaşadıkları belirlenmiştir. Ayrıca öğretmeler BİLSEM'lerin fiziki donanımlarında eksikliklerin olduğunu belirtmiş, BİLSEM'in amacını farklı yorumlayan velilerle sorun yaşadıklarını, yönergedeki belirsizlikten dolayı da yönetsel sorunlar yaşadıklarını ifade etmişlerdir. Öğretmenler çalışma saatlerinden dolayı sosyal, özlük ve maddi konularda da sorunlar yaşadıklarını vurgulamışlardır.
Bu makale, en az iki hakem tarafından incelenmiş ve intihal içermediği teyit edilmiştir. / This article has been reviewed by at least two referees and confirmed to include no plagiarism.
Öğrencilerde sayı hissi, mantıksal çıkarım yapmasını kolaylaştıran bir düşünme biçimi geliştirmesine olanak sağlamaktadır. Matematik Öğretmenleri Ulusal Konseyi (NCTM, 2000), sayı ve işlemlerin anlaşılması, sayı hissi gelişimi ve aritmetik işlemlerde akıcılığın kazanılmasını sağlamak amacıyla, "Tüm öğrenciler sayı hissini ve sayıları farklı durumlarda kullanabilme ve sayıları farklı formlarda temsil etme becerisini geliştirmelidir." tavsiyesinde bulunmuştur. Başarılı matematik kullanıcılarının bir özelliği olarak da benimsenen sayı hissi ile bu kavramın alt bileşenlerinin, ülkemizde üstün yetenekli tanısı konan ve Bilim ve Sanat Merkezlerinde öğrenim görmekte olan öğrenciler ile tanı konulmayan öğrenciler arasındaki ilişki düzeylerinin incelenmesi amacıyla yapılmış betimsel bir çalışmadır. Çalışma 182 üstün yetenekli tanısı konan, 122 de üstün yetenekli tanısı konmayan 4. ve 5.sınıf öğrencisi ile yapılmıştır. Veri toplama aracı olarak Reys, Reys, Emanuelsson, Johansson, McIntosh ve Yang (1999)'ın belirlediği sayı hissi alt bileşenlerine göre araştırmacılar tarafından geliştirilen 17 soruluk bir başarı testi kullanılmıştır. Çalışma sonucunda farklı
Bu çalışmanın amacı sınıflarda yer alan bilgi iletişim teknolojilerinin kullanılmasına yönelik sınıf öğretmenlerinin mevcut olumsuz tutumların belirlenmesi ve öğretmenlerin bu ürünlerde yaşadıkları sorunların tespiti olarak belirlenmiştir. Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden tarama modeli kullanılmıştır. Çalışmada amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme yöntemi kullanılmış olup Sivas ilinde görevli 117 sınıf öğretmeni çalışmaya dâhil edilmiştir. Veri toplama aracı Türel'in (2012) "Öğretmenlerin Akıllı Tahta Kullanımına Yönelik Olumsuz Tutumları: Problemler ve İhtiyaçlar" adlı çalışmasında kullandığı anket temel alınarak hazırlanmıştır. Bu çalışmadan elde edilen veriler yüzde, frekans, aritmetik ortalama, t testi ve ANOVA kullanılarak analiz edilmiştir. Elde edilen verilerin çözümlenmesi sonucunda sınıf öğretmenlerinin sınıflarında yer alan bilgi iletişim teknolojisine yönelik olumsuz tutum sergilemedikleri tespit edilmiştir. Ancak bu ürünler olmasa da derslerin aynı şekilde işlenebileceği, ürünlerin her ders için uygun olmadığı, öğrenci ilgisinin zamanla azalacağı ve bazı öğretmenlerin de bu ürünler yerine kara tahtayı kullanma tercihi olduğu belirlenmiştir. Sınıflarda yer alan bilgi iletişim teknoloji ürünlerindeki mevcut internet hızının yetersizliği, hazırlanan etkinliklerin ders amaçlarına uygun olmaması, bu ürünleri kullanmada teknik problemler ve bu problemleri gideren teknik personele ulaşmada sıkıntı yaşandığı tespit edilmiştir. Ayrıca sınıf öğretmenlerinin bilgi iletişim teknolojilerine yönelik tutum ve bu ürünlerde yaşanılan sorunlar cinsiyet ve mesleki kıdem değişkenine göre incelenmiştir.
Küresel bir sorun olan yoksullu un medyada temsili önemli bir tartı ma konusudur. Bu çalı manın temel amacı, medyada yer alan haber ve programlarda yoksullu un temsilini "yoksulların bakı açısından" de erlendirmektedir.Bu çalı manın verileri, Elazı merkezde bulunan 37 mahallede ikamet eden 200 ki ilik bir örneklem gurubu üzerinde yapılan alan ara tırmasıyla elde edilmi tir. Ara tırmanın sonuçlarına göre; yoksullar, yoksullu un medyada temsili noktasında memnuniyet içerisindedirler. Yoksullar medyaya güven duyduklarından dolayı medyada yoksullu un temsilinin mevcut yapıda devam etmesi gerekti i yönünde bir kanaate sahiptirler. Yoksullar medyada özelliklede televizyondan yayınlanan haber ve programlara güven duygusuyla bakmakta ve dolayısıyla bu yayınların etkisinde kalmaktadır. Bu veriler do rultusunda yoksullar üretilen gerçekli i, farkına varmadan, asıl gerçeklik olarak kabul etmektedirler eklinde bir de erlendirmede bulunmak mümkündür. Anahtar Kelimeler; Yoksulluk, Medya, Medya Temsili.
AbstractThe represantation in media of poverty that is a global problem, is an important debate issue. The main aim of this study is to evaluate represantation of poverty in media news and programs from the perspective of poor.The data of this obtained from the field research which performed on a sample group that 200 people living in centre of Elazı . According to the results of the study, poor people in sample group are pleased about represantation of poverty in media. Poor people thinks that it is necessary to continue existing structure of represantation poverty because of they trust the media. Poor people especially trust news bad programs in television therefore they effected by this broadcasting. In line those data, poor people accept produced reality as actual reality.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.