Ruh sağlığı kadınların gebelik sürecinde kritik bir rol oynamaktadır. Hamilelik, bebeği geliştikçe bir kadının vücudunda büyük bir değişim dönemidir. Bu dönemde kadınlar genellikle anksiyete belirtileri yaşarlar. Literatür, sosyoekonomik durumun (SES) hamile kadınların kaygı ve depresyon yaşama şiddetine katkıda bulunabileceğini öne sürmüş olmakla birlikte sosyoekonomik durumu düşük kadınların hamilelik sırasında anksiyete ve depresyon belirtileri yaşama olasılıkları daha yüksek olabileceğini göstermiştir. Spesifik olarak, düşük ses'in artan anksiyete ve depresif semptom deneyimi ile ilişkili olacağı varsayılmıştır.hamilelik öncesi, sırasında ve sonrasında kadının sağlığı. Bu çalışmanın sonuçları, sosyoekonomik durumu düşük gebelerde anksiyete ve depresyon riskinin artabileceğini göstermektedir; Bu nedenle uygulayıcılar, hastalarının hamilelikleri sırasında anksiyete ve depresyon gelişme riskini değerlendirirken sosyoekonomik durumu dikkate almalıdır. Hamile kadınlar için bu tür bir taramanın uygulanması hem sağlıklı bir anne hem de sağlıklı bir bebeğin sağlanması için hayati öneme sahiptir.
Post-partum depresyon anne ve bebek için morbidite ve mortalite sebebi olabilecek görülme sıklığı oldukça yüksek ciddi bir psikiyatrik sorundur. Kadınlarda post-partum dönemde depresyon gelişmesini etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Bu faktörlerden başlıcaları; ekonomik durum, annenin ailesinde/kendinde depresyon geçmişi olması, gebeliği / çocuğu istememe, gebelik sayısı ve çocuk sayısının fazlalığıdır. Bu faktörlerin bilinmesi doğum sonrası annenin hangi konularda izlem ve desteğe ihtiyacı olduğu konusunda rehberlik edecektir. Ayrıca, sağlık gözetimi, ebeveynliğe geçiş sürecinde yeni ailelerle birlikte yürümek için ayrıcalıklı bir fırsattır.