“…Sanayi devrimi, kırsal kesimden kentlere göç, hızlı kentleşme ve küreselleşme gibi gelişmeleri beraberinde getirmiştir. Bu gelişmeler ile birlikte doğal güzelliklerin ve kaynakların tahribatı, hava kirliliği, kalabalıklaşma, gürültü, trafik yoğunluğu, hızlı yaşam, sürekli üretim ve tüketim anlayışı, kentlerin kendi kendine yetmemesi, mutsuzluk, stres, eşitsizlik, ayrışma, gıda yetersizliği/bolluğu/tahribatı, geleneksel değerlerin terk edilmesi, kentlerin dokusu ve yaşam tarzının standartlaşması, kentlerin kendine has yerel farklılıklarının ortadan kalkması gibi özellikle çevresel ve sosyo-kültürel alanlarda bazı problemler ortaya çıkmıştır (Öztürk ve Görkem, 2011;Şahin ve Kutlu, 2014;Onur ve Öztürk, 2014;Sarıbaş, Kömürcü ve Güler, 2015;Pajo ve Uğurlu, 2015;Deviren ve Yıldız, 2015;Değirmenci ve Sarıbıyık, 2015;Donat ve Yavuzçehre, 2016;Ünal, 2016;Özmen, Birsen ve Birsen, 2016;Ergüven, 2011;Topal, Korkut ve Kiper, 2016;Çoban ve Harman, 2016). Sanayileşme, kentleşme ve küreselleşme sürecinin ortaya çıkardığı söz konusu problemler nedeniyle günümüz insanı yaşadığı kentlerde daha insani ve sürdürülebilir bir yaşamın arayışındadır (Üzümcü, Çelik ve Özkul, 2016).…”