Küresel dünyada Covid-19’un yayılmasını önlemek adına alınan kapanma tedbirleri ile birlikte sosyal yaşam ve ekonomik faaliyetler kademeli olarak askıya alınmıştır. Evrensel ölçüde yayılan bu salgın, tüm toplumsal sınıflar üzerinde etkili olmuştur. Fakat kendilerini koruyabilecek sosyo-ekonomik kaynak ve kapasiteden yoksun olan yaşlılar, zorunlu göçmenler ve kadınlar gibi dezavantajlı/savunmasız gruplar pandemiden olumsuz etkilenmişlerdir. Toplumsal eşitsizliğin, ayrımcı tutum ve pratiklerin Covid-19’la birlikte görünür hale gelmesi dikkatimizi dezavantajlı gruplara çevirmemizi de mümkün kılmıştır. Bu çalışma ise Gaziantep’te yalnız yaşayan Suriyeli yaşlı kadınların Covid-19 salgınına dair deneyimlerini yaşlanma, toplumsal cinsiyet ve zorunlu göçün kesişimselliği çerçevesinde açığa çıkarmayı amaçlamıştır. Bu doğrultuda farklı sınıf ve etnisite konumlarından gelen 65 yaş ve üzeri toplam 15 Suriyeli kadınla derinlemesine görüşmeler yapılmış ve bu görüşmeler betimsel ve karşılaştırmalı bir analize tabi tutulmuştur. Söz konusu yalnız yaşayan yaşlı kadın göçmenlerin deneyimleri, göç öncesi ve sonrası sosyo-ekonomik koşullar, yaşam düzenlemeleri, aile ilişkileri, dil veya kültürel engeller, sağlık durumu, özel ve kamusal destek kanallarına erişim gibi bir dizi faktöre bağlı olarak şekillenmiştir. Bu doğrultuda makalede, kadınların salgınla baş etmede kullandıkları stratejilerine ve salgınla kesişen sosyal dışlanma deneyimlerine dair öne çıkan bulgular dâhilinde sosyal politika önerileri ileri sürülmüştür.