Sarkoidoz günümüzde halen etiyolojisi bilinmeyen bir hastalıktır. Klinik tablo ve seyir hastalığın başlangıç yaşına, süresine, evresine ve yaygınlığına bağlı olarak değişmektedir. Klinik tabloyu ve seyri öngörebilecek biyomarkerların kullanılması hastalığın yönetiminde kolaylık sağlayacaktır. Çalışmamızda hematolojik ve biyokimyasal parametrelerle hastalığın evre ve yaygınlığı arasındaki ilişkiyi belirlemeyi amaçladık. YÖNTEM ve GEREÇLER: 2013-2018 yılları arasında kliniğimizde sarkoidoz tanısı konulan hastaların dosyaları retrospektif olarak incelendi. Hastaların demografik verileri, tanı sırasındaki klinik bulguları, evreleri, ekstrapulmoner tutulum olup olmadığı ve hemogram, eritrosit sedimentasyon hızı (ESR), C reaktif protein (CRP), serum kalsiyum (Ca) ve anjiotensin konverting enzim (ACE) düzeylerini içeren laboratuvar parametreleri kaydedildi. Hastalar akciğer parankim tutulumu ve ekstrapulmoner tutulumu olup olmamasına göre sınıflandırıldı. Akciğer parankim tutulumu olmayan evre 1 hastalar grup 1 ve akciğer parankim tutulumu olan evre 2 ve 3 hastalar grup 2 olarak sınıflandırıldı. BULGULAR: Belirlenen tarihler arasında 121 sarkoidoz hastasının verilerine ulaşıldı. Hastaların 30 (%24.8)'u erkek, 91 (%75.2)'i kadın ve yaş ortalaması 50.71±11.76 idi. Grup 1'de 59 (%48,8) ve grup 2'de 62 (%51,2) olgu vardı. Hastaların 71 (%58,9)'de sadece akciğer tutulumu varken 50 (%41.3)'sinde akciğer ve akciğer dışı organ tutulumu birlikte vardı. Akciğer dışı organ tutulumu en sık eritema nodozum (EN)'du (%15,7). Grup 2 olgularda serum ACE değeri grup 1'den daha yüksekti (p =0,027). Akciğer ve akciğer dışı tutulumu olan olgularda serum ACE düzeyi akciğer dışı tutulum olmayanlara göre daha yüksekti (p =0,045). Bakılan diğer laboratuvar parametreleri gruplar arasında farklı değildi. TARTIŞMA ve SONUÇ: Serum ACE düzeyi akciğer parankim tutulumunu ve ekstrapulmoner tutulumu göstermede faydalı olabilir.